İbrahim Halil Okuyan
11 Ekim 2006
Uzun yıllardan beri Yurt içinde türkücü olarak tanınan, bir numara olarak form’unu koruyan ve “ımparator” olarak anılan hemşehrimiz ıbrahim Tatlıses, güzel sesi ile Yurt dışında da tanınmış ve gönülleri feth’etmesini bilmiştir. Plâk videoband satışlarının sesi Yurt dışından ilkönce Irak’tan, Suriye’den geldi. Takiben ıran, Afganistan Tatlıses’i sevdi ve zamanla bütün Ortadoğu onun sesi ile avunmağa, teselli bulmağa ve mümkün olduğunca neşelenmeğe çalıştı. Oralara gidip gelenlerin beyanları bu şekilde idi. Sonraki yıllarda gelişen teknoloji ve iletişimle ıbrahim Tatlıses gerek konserleri ve gerekse bandları, cd’leri ile Avrupa’da da tanınmağa başladı. Bunun ABD yılları takip etti. Doğrusunu söylemek gerekirse Tatlıses’i bugün bütün dünya tanıyor ve sesini zevkle dinliyor. Mekân olarak bu sesin dinlenmediği bir yer de yok. Her mahalde oraya uygun bir türküsü, bir hoyrat veya bir gazeli olmuyor ve dinleniliyor. Sabahta Günaydın Gazetesinde (20.9.2006) Esra Tüzün’ün dünya çapında meşhur Türk doktoru Prof. Dr. Münci Kalayoğlu ile yaptığı bir röportajdan öğreniyoruz ki, Tatlıses’in türküsü Amerika’da bir hastanede ameliyat sırasında bile dinlenmiş. Gazeteci Esra Tüzün, ABD Wisconsin Üniversitesinde karaciğer transplantasyon cerrahisini kuran dünyaca ünlü karaciğer cerrahı Münci Kalayoğlu’na soruyor: – Ameliyathane’de nasılsınız? Sinirli mi, sakin mi, meselâ müzik dinler misiniz? Cevap: -Ben ameliyat sırasında sessizliği severim, çünkü ameliyat benim için ibadet etmek gibidir. Ben isteseydim bugün karaciğer naklinde uyguladığım tekniği kendime saklayabilirdim. Dünyada tek olmak hiç de zor değildi. Ama bugün pek çok asistanım var. Çünkü benim övündüğüm şey talebe yetiştirmektir. Talebelerimin de ameliyathanede rahat etmesini isterim. Bizim gençler bazen ameliyathanede rap falan dinlemek isterler. Çoğu zaman ses çıkarmam, bende onlarla beraber dinlerim. Ama bir kez canıma tak etti. Wisconsin Üniversitesindeki ameliyathaneme bir gün evden türkü kaseti getirdim, bizimkilere onu dinlettim. Soru: -Kimin türkü kaseti Amerikadaki ameliyathanede dinlenebilir ki?.. Cevap: ıbrahim Tatlıses’i dinlettim. Gayet de sevdi benim asistanlar. Ameliyat da son derecede başarılı geçti. Evet, “ıbo” namıyla maruf bu ıbarhim Tatlıses özbeöz Urfalı, Urfa’nın evlâdı. ıyi ve kötü yanlarıyla bizim çocuğumuz. Ünü Urfa’yı, Türkiye’yi aşmış. Dünya Onu tanıyor. Bizim Onu sahiplenmemiz en tabii hakkımız. Seveni de var, sevmiyeni de, ama o Urfa’yı ve Urfa’lıyı, Urfa’ya ait değerleri seviyor; her zaman, her yerde dile getiriyor. Bir bakıma hemşehrilerini borçlu kılıyor. Biz ne yaptık? Karaköprü Belediyesi güzel bir Park yaptı ve Onun adını verdi. Yıllardır merkezde bir haraket yok. Bir heykeltraş Tatlıses’in heykelini yaptı. Ama koca Urfa’da koyulacak bir yer bulunamadı. Sanki dünya âlem “putperest” olmuş da bu heykel dikilince karşısına geçilip diz çökülecek(!) sanıldı. şimdi kimbilir hangi ambardadır.. Tatlıses, maşrık’tan mağrib’e sesleniyor, dinleniyor. Bizi de her fırsatta söylüyor, unutmuyor. Kanaatimce biz O’na mânen borçluyuz. Ama bilmiyorum, hâlâ; “Urfalı’nın terazisi Urfalı’yı hafif tartmaya devam mı ediyor?…”