Mehmet İmre
9 Mayıs 2006
Temiz ve küçük yüreklerin sanatla dolması, sanata yönelmesi ve bu alanda ilerlemesi uygarlık adına gelecek emin yarınlar adına güzel bir gelişme olarak bilinmesi gereken toplumsal ve insani bir yenilik diye nitelenebilir. Sevgili okuyucularım, bu yazımda sizlere öğrencilerim adına ve onlara beraber şehrimizin değişik kültür merkezlerinde gerçekleşmiş olan iki serginin analizini yapmaya çalışacağım. şair Abdi ılköğretim Okulunda hafta sonları çalıştırmış olduğum küçük izci ünitesinin resim sergisi ve ‘Deprem’ adlı drama oyunu 15 Nisan 2006 tarihinde Güzel Sanatlar Galerisinde sergilendi. Yoğun izcilik faaliyetleri içerisinde resim yapmayı dahil etmem ve bu anlamda izcilerin yeteneklerini ortaya çıkarmak, resimle duygu ve düşüncelerini ifade etme hususu bir izci lideri olarak beni mutlu etmektedir. 123 eserin yeraldığı bu sergide pastel boya, kolej, kara kalem, sulu boya, baskı teknikleriyle daha çok çocuğun içinde yaşadığı dünya ve güncel olarak karşılaştığı sorunları ifade ettirmelerini sağladım. “Deprem” adlı oyunda ise izcilerin depremlerdeki görevleri, depremde sorumluluk bilincinin en iyi şekilde yerine getirilmesi, deprem anındaki insan psikolojisi, sevgi ve hüzünün bir arada yaşanması, sosyal dayanışmanın önemi bu oyunda sergilendi. Dört yaşındaki küçük Dilara’nın deprem anında canlı kurtarılması çevredekilere sevinç duygusunu yaşatırken, deprem altında çıkarılan cenazenin oğlu tarafından okunan şiir ise büyük üzüntü verdi. Senaryosunun bana ait olduğu oyunda izcilerin battaniye ve ipten sedye yapmaları, çadır açmaları izleyicilerin yoğun dikkatleri arasında idi. Sergiye öğrenci velileri, öğretmenlerin, bazı sivil toplum örgütlerinin başkanları ve yöneticilerin ilgileri büyük idi. Serginin açılışını da Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Bekir Ayhan tarafından gerçekleştirildi. Sergi esnasında öğrenci velisi Meryem Özbek Hanım, sürekli izcilik faaliyetlerine verdiği destekten ötürü okulumun idaresi tarafından bir plaketle ödüllünderilirken , Kültür ve Turizm Müdürü Selami Yıldız beyin benim için yaptırmış olduğu plaketi Galeri Müdürü Mahmut Temizoğlu tarafından açılış anında bana verilmesi, beni izcilerim adına oldukça duygulandırdı.ıl izci kurulu başkanı Ayşe şAHıN de Meryem hanımın boynuna flor takarak onu fahri izci ilan etti. Ayrıca sergiye Başbakan Recep Tayip Erdoğan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Urfa Milletvekillerinden Mahmut Kaplan, Faruk Bayrak, Mahmut Yıldız, Atilla Maraş, Yahya Akman sergiye göndermiş oldukları telgrafla bizleri hem mutlu etti, hem de bu çalışmalarımızın önemi konusunda dikkat çekmişlerdir. Belediye Başkanımız Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Eczacı Akan Yıldız, Eyyübiye Umut Okuma Salonu, Divan Özel Eğitim Okulu da göndermiş olduğu çiçeklerle sergiyi renklendirmişlerdi. Bir diğer sergi ise 24 Nisan 2006 şanlıurfa Belediyesi Sanat Merkezinde açılan “Sokak Çocukları Resim Sergisi” idi. Süleymaniye Toplu Merkezi bünyesinde yaklaşık beş aydır gönüllü olarak resim derslerine gittiğim, sokakta çalışan çocukların sergisi benim için çok anlamıydı. Hep yaşamın zorluklarıyla mücadele eden, değer verilmeyen sokaklarda ayakkabı boyacılığı yapan, peçete ve tatlı gibi ürünler satan bu sevimli çocuklar, resimden, sanattan çok uzak, belki onlar için bunlar birer hayal. Ama imkân tanındığında en güzel harikaların onlar tarafından ortaya konulduğu görüntüsü bizleri şaşırtmıştı.Bu sergide olduğu gibi. Anne ve çevre sevgisini resimle ön plana çıkarmak, bir anlamda bu çocuklara sevgiyi aşılamak bir eğitimci olarak en tabi görevimiz olarak, onlara da bu şekilde yaklaştım. Düşüncelerine saygı, fikirlerini en iyi şekilde değerlendirmek doğruyu bulmakla beraber hareket etmek, disiplinli bir çalışmayla, işte bu tutum ve yaklaşımla 60 öğrencinin 74 tane eserini sergileyebildik. Proje sorumlusu Sosyal Hizmetler Uzmanı Nurcan hanımın göstermiş olduğu imkânlar samimi yaklaşımları bu çocuklara olan bağlılığımı daha da geliştirdi. Sergilerine destek amacıyla kendimin ve kızım Dilara’nın da birkaç çalışmasının sergide yer alması bu çocuklara verdiğim değeri ortaya koymaktadır. Her biri farklı mahallelerde ve farklı psikolojik davranışlar sergileyen bu çocuklarla resim yapmak uzmanlık işi, eğitim işidir. Yoksa bu insanlarla resim yapmak öyle sanıldığı gibi pek de kolay değildir. Sergiyi Sayın Valimiz Yusuf Yavaşcan ve eşleri Ayla Yavaşcan hanımefendinin katılmalarıyla açılışı geçekleşti. Aynı merkezin diğer öğrencileri de folklor gösterisi ve izcilik kıyafetleriyle sergiye gelmeleri, basının bu sergiye de ilgi göstermesi, sokak çocukları ve sanat adına önemli ve güzel bir gelişmeydi. Umarım, diğer Ressam arkadaşlarımda bu tür çocuklara ellerinden geleni yaparlar. Bunları topluma kazandırmaya yönelik projeler geliştirirler. Böylece geçmişte olduğu gibi ilimizde de sokak çocuğu diye bir çocuk kalmamış olur. Sokaklarda insan yaşamını tehdit eden kötü alışkanlıklar da ortadan kalmış olur, herkes rahatça sokaklarda dolaşabilme imkânına kavuşur. Sevgilerimle…