Mehmet Göncü
26 Haziran 2015
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi içinde bulunduğumuz 21. asırda insanlık, uzay ve
teknoloji çağını yaşamaktadır.
İşte
bu teknolojilerden biri de klima cihazlarıdır.
Hemen
hemen ekonomik imkânı olan herkesin dairesine taktırdığı bu araçlar, kışın
dairenin içini ısıtırken, yazın da serinletmektedirler.
Sevgili
okuyucularım, yukarıda yazdıklarımı objektif olarak yorumlarsak, çok pozitif ve
çok güzel bir gelişim diyebiliriz.
Ancak
her pozitif olayın bir de negatif yönünün olduğunu da akıldan çıkarmamak
lazımdır.
Örneğin
yazımızın başlık konusu olan klimalar yazın çalıştırıldıkları süre içerisinde
takılı oldukları mekânın içini serinletirler. Ancak bu serinliği sağlayan
dışarıdaki motor da çalışma esnasında harcadığı enerji nedeni ile ısınırlar ve
dolayısı ile çevresindeki havayı da ısıtırlar.
Düşünün
bir kere Urfa il ve ilçe merkezlerinde yüzbinlerce klima cihazı var. Bunlar
çalıştıkları sürece dış havayı da ısıtırlar.
Bundan
otuz-kırk yıl önce biz Urfa’da yazın damlarda ve balkonlarda yatardık.
Şimdi
ise bu hiç mümkün değil.
Ben
şahsen; kendimce bu soruna bir çare buldum. Başkaları nasıl karşılar onu
bilmiyorum.
Şöyle
ki; oturduğum dairenin balkonlarına makul seviyede birçok saksı yerleştirdim.
Bu
saksılarda nane, reyhan, süs biberleri, domates, zahter, yaban çiçeği, çeşitli
güller, kaktüs, kauçuk, süs narı gibi çiçek ve sebze yetiştiriyorum.
Amacım
havaya oksijen salmak ve nemlendirmektir. Dolayısı ile çok az miktarda minnacıkta
olsa doğaya yardımcı olmaktır.
Akıl
ve mantığıma göre, herkes ikamet ettiği veya işyeri olarak kullandığı
mekânların balkon gibi müsait alanlarını saksılarla yeşillendirirlerse bu sıcak
hava nispeten serinler ve şehir de çok bol oksijene kavuşur.
Bu
konuda Belediyelerimiz de bina sakinlerini teşvik etmeli ve balkonda en güzel
çiçek yetiştirenlere plaketler vermelidir.
Aziz
okuyucularım, bilimsel olarak da ispat edilmiştir ki, bir kimse her gün en az
beş dakika çam veya çınar ağacına,
yaradana hem ve şükür ederek bakarsa o günkü stresi azalacak ve kişi
rahatlayacaktır.
Ben
şahsen, binamızın bahçesine ellerimle dikip yetiştirdiğim çam, çınar gibi
ağaçlara ve çiçeklere her gün en az 5 dakika bakıyorum, bizlere hayat
kaynağımız olan oksijeni veren bu bitki kardeşlerimizi yarattığı için de yüce
ALLAH’a (cc) sonsuz hamt ve şükürler ediyorum.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.