Mehmet Göncü
22 Temmuz 2010
Büyük ozan Yunus Emre’ye ait olan bu güzel ve anlamlı deyiş ne güzel uyarıyor değil mi düşünen beyinleri.
Gerçekten kişi yaşamı boyunca devamlı yerinde ve gerektiği kadar konuşmaya özen göstermelidir.
Ben şahsen insanoğlunun bilinen tarihini incelediğimde şu çarpıcı ve ilginç gerçekle karşılaşıyorum.
Şöyle ki; insan konuşan bir canlı olduğu için bireysel ve toplumsal mutluluğunun veya mutsuzluğunun ortamını konuşmayla sağlıyor.
Onun için kişi konuşurken, üç düşünüp bir konuşmalıdır. Gereksiz yere asla konuşmamalıdır.
Bu nedenle; Atalarımız konuşmak gümüş ise susmak altındır sözünü boşuna dememişlerdir.
Keza; Şanlıurfa’da sıklıkla kullanılan; “Dilim, Dilim, üstüme giydirir kilim” gibi “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” atasözleri de çok anlamlıdır. Gereksiz yere konuşmak için konuşulmaz. Anlamsız laf salatası dostlarını mahcup eder, dost olmayanlarının da istihza ile gülüşmelerine neden olur. Bu konuyu teyit anlamında Ozan Yunus şöyle söylüyor;
“Az söz erin yüküdür,
Çok söz hamal yüküdür.
Bilire bir söz yeter,
Sende Güher var ise”
Öte yandan güncel yaşamımızda çeşitli iletişim araçları artık çoğaldı. Radyo, Televizyon, İnternet ve milyonlarca sabit ve cep telefonuyla her yerde gece gündüz demeden hep konuşuyor, konuşuyor, konuşuyoruz.
Mutlaka bu konuşmaların çağa uygun sayısız bir çok faydaları da vardır. Ancak yerinde ve zamanında konuşmak koşulu ile.
Bakınız, Yusuf Has Hacip bu konuyu ne güzel dile getiriyor:
“Ne yumruktan ne kırbaçtan iz kalır,
İnsan ölür, arkasında söz kalır.
Çoğu faydasızdır, azı özdür.
Asıl olan yerinde söylenen sözdür.
Bu nedenle; Birey ve toplum olarak, konuşmalarımızın zamanına, düzeyine, anlamına ve süresine lütfen dikkat edelim.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…
Uçmak: Cennet
Güher: Cevher