İbrahim Halil Okuyan
4 Eylül 2009
Son günlerde Şanlıurfa’da yeni Valimiz Nuri Okutan okul öncesi derslik konusunda önemli bir atak başlatmış bulunmaktadır.
Özellikle kırsal kesimlerde betonarme okul yapımında ciddi zorluklar vardır.
Bu tür okullarda yükleniciler yüksek tenzilat yapmakta ve kontrollük hizmetleri de zor olduğundan sonuçta ortaya çıkan okullar daha bitmeden bakım ister hale gelmektedir.
Halka kötü örnek olmaktadır.
Bu durumda ilave iki seçenek vardır önümüzde:
1- TAŞ DUVARLI TONOZ ÇATILI OKUL PROJESİ:
Siyah bazalt taşının bol olduğu yörelerde bazalt taşından tonozlu okullar yapmak (betonarme kullanmadan).
Bu şekilde yörede bulunan yerli ustalara iş çıkacak ve köydeki diğer benzer yapılarla uyum sağlanacaktır.
Çatılarda kiremit kullanılmadığından bu okulların onarım masrafları azalacaktır.
Kapı, pencereler tipleştirilerek ayrı bir ihale ile toplu olarak yaptırılmalıdır.
Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü bu tür okullara uygun yerleşimleri tespit etmeli ve de özel proje geliştirmelidir.
2-KERPİÇ OKUL PROJESİ:
Şanlıurfa’da özellikle güney ilçelerde kerpiç halk tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu malzeme sırf ucuz diye kullanılıyor diye bakmamak lazımdır. Aşağıda anlatacağımız üzere kerpiç çok eski bir yapı malzemesidir. Devlet olarak kerpiçten halka örnek olacak şekilde az derslikli okulları yapabiliriz.
Şu günlerde Türkiye’de üretilen evlerin büyük bir bölümünün kerpiçle yapıldığını biliyoruz.
Kerpicin kullanıla gelmekte oluşu, geri kalmışlığı mı gösterir yalnızca?
Olanaksızlığı mı gösterir?…
İkinci Avrupa Savaşı’nın (193945) ardından Almanya’da yapıların yüzde 45’inin kerpiçle yapılması;
Son yıllarda doğanın kan dolaşımına uyumlu bir mimarlığa isteğin artması;
Kerpiç evlerde yaşarken, tuğlayla yapılmış evlere geçenlerin bir süre yaşadıktan sonraki yakınmaları, giderek kimilerinin yeniden kerpiç evlere geçmeleri, yaşam ortamı olarak kerpicin yeğlenmesinin yalnızca olanaksızlık nedeniyle olmadığını göstermez mi?
Kerpici Ne Zamandan Beri Kullanıyoruz?
Beslenebilmek için insanın, toplayıcılık avcılık aşamalarından geçtiğini biliyoruz.
Kendi besinini üretebilen tek varlık da o…
Bunun için toprağı sürdüğü yer, bu nedenle de yerleşik düzene geçtiği ilk yer, bugünkü bilgilerimize göre Anadolu’da, Elazığ ile Diyarbakır arasında Çayönü…
Bunun için yeryüzü ikliminin de buna uygun duruma gelmesi gerekiyordu…
Günümüzden yaklaşık 10.000 yıl önceydi bu…
Ekini ancak, sulayabildiği, akarsu kıyısındaki bitek topraklarda yetiştirebileceği açık…
Evleri için de o çevrede bulabileceği gereç killi topraktı.
Prof. Dr. Halet Çambel ile arkadaşlarının bulup, kazıp ortaya çıkardıkları yerleşmedeki evlerin duvarları taştan örülmüş bir su basman üzerinde kerpiçtendi…
Sonuçta, Anadolu’da (bu demektir ki yeryüzünde) kerpiç, ilk yerleşmelerden beri (1011 bin yıldan beri) kesintisiz kullanılmaktadır
Kerpiç Anadolu’da Nerelerde Kullanılıyor?
Türkiye’nin yağmur haritası, orman haritası, yapı gereci haritası çakışırlar.
Yeterli yağmur alan yörelerde orman vardır.
Orman olan yerlerde de yapı gereci ahşaptır.
Yağış almayan yörelerde de orman, ağaç olmadığından yapı gereci taştır…
O da yoksa topraktır.
Olan yerlerde bile ahşap değerli olduğundan elden geldiğince az kullanılan çözümler üretilmiştir.
Örneğin; ahşap iskeletin arası tuğla ya da kerpiçle doldurulmuştur.
Bu tür yapımla işverenin gelir durumuna göre her yerde karşılaşabilir.
Kerpiç yapıyla en çok Orta Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da, Orta Anadolu’dan öteki bölgelere geçiş alanlarında karşılaşılır.
Kerpiç Nasıl Yapılır?
En çok kullanılan yöntem, tuğla gibi kalıplara dökülerek elde edilen kerpiç bloklarıyla duvar yapılmasıdır.
Yörenin ustaları, çevredeki toprağı iyi tanıdıklarından nereden toprak alınırsa kerpiç yapımına uygun olacağını bilirler.
Uygun çamura saman karıştırılarak ayakla iyice çiğnenir, en az bir gün bekletilir.
Yeterince bekletilen çamur kalıba dökülür, iyice sıkıştırılır.
Çamurun kendini tutabileceği süre sonunda kalıp üstten çekip çıkarılır.
Böyle böyle kerpiçler güneşe serilmiş olur.
Üst yüzleri kuruyunca bir yanına çevrilerek sırasıyla her yanları kurutulur.
Kısacası beş-altı günde, kerpiçler kullanıma hazır duruma gelmiş olurlar.
Kerpicin Örülmesi
Tıpkı tuğlada olduğu gibidir.
Alta örülen sırayla üste örülen sıranın derzleri üst üste gelmemelidir. Bir başka deyişle, kerpiçler birbirini ısırmalıdır.
Kerpicin Korunması
Kerpicin belki de tek kusuru suya karşı dayanıksız olmasıdır.
Bu nedenle bütün ayrıntılarda kerpicin su almamasına özen göstermek zorunludur.
Neolitik çağ yapılarında doğrudan toprağa oturtulan kerpiç duvarlar, daha sonra taştan su basman duvarına oturtulmuşlardır.
Kerpicin Özellikleri
Kerpiç, ortamın nemini dengeler Çoksa alır, azsa verir, nemi insan için en uygun düzeye getirir. Rahat soluk alınır böyle bir odada, rahat uyunur
Nem belli yüzdeyi aşmadığı için, börtü böcek yaşamaz bu ortamda.
Kerpiç, havanın kirliliğini alır.
Örneğin, sigara içiliyorsa nikotini çeker. Havayı temizler.
Kerpiç, yapı yerinde üretildiği için taşınım gideri yoktur.
Kerpiç ahşabı korur.
Önceleri kerpiç evlerde oturup da sonradan yenilik, kolaylık adına tuğla evlere geçmiş olanlar durumlarından yakınıyorlardı:
“Her yanımız ağrıyor, sızlıyor, bu evlere geçeli!”
Kerpiç aynı zamanda rutubetlenmeyi önlediğinden bununla yapılan evler daha sıhhi olur, oturanlarda romatizma pek görülmez.
Bu amaçla Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü mimarları tarafından; taştan yapılmış su basmana oturan kerpiç okul yapıları planlanmalı ve özellikle çatı örtüsü altına su yalıtım malzemesi konmalı ayrıca Kapı, pencereler tipleştirilerek ayrı bir ihale ile toplu olarak yaptırılmalıdır.
Bu tip okulların ısınma ve soğutma problemleri olmayacaktır.
Kerpiç yerinde yöresel insanlarca üretilmelidir.
SONUÇ OLARAK:
21.yüzyılda hala kerpiç mi kullanacağız kompleksine kapılmadan, Şanlıurfa’da; uygun yerlerde okul öncesi derslik ve az derslikli okulları, bazalt taşından tonoz çatılı okul veya kerpiç okul olarak planlamalı ve yapmalıyız.
Bu şekilde toplam maliyetler düşük olacak, yapılan yapılar yerleşim birimindeki diğer yapılarla paralellik gösterecek, yöre halkının işe alın teri girecek ve böylece okullarına daha çok sahip çıkacaklardır.
Sayın Valime ve ilgililere arz ediyorum.
Saygılarımla.