Mehmet Göncü
11 Nisan 2013
Kıymetli okuyucularım, yazımın başlığını okuyanlar, kültürlerin harman olduğu, tarihle yıkanmış bu kutsal kentin Urfa olduğunu hemen anlamışlardır.
Tarihte kendi kendini kurtaran şehir olarak ta anılan Urfa’daki bu zafer, ulusal kurtuluş savaşımıza da bir örnek teşkil etmiş ve moral kaynağı olmuştur.
93 yıl önce meydana gelen bu olayı isterseniz kısaca tarihin penceresinden izleyerek birlikte hatırlayalım.
Bilindiği gibi 1918 yılında, Birinci Dünya savaşında müttefiklerimiz yenildiği için, bizde mağlup olmuş sayıldık. Bu nedenle; 30 Ekim 1918 tarihinde itilaf devletleri ile Mondros (mütarekesi) Anlaşması yaptık. Bu anlaşmanın 7’nci maddesi, galip devletlere dolaylı ve yoruma açık bir hak tanıyordu. İşte bu maddeye dayanarak, 24 Mart 1919 günü öğle vakti Binbaşı Beddy komutasında 650 kişilik İngiliz piyade birliği Urfa’yı işgal etti.
Bu işgal 7 ay 6 gün sürdü. Bilahare İngilizlerle Fransızlar aralarında bir anlaşma yaptılar. (15 Eylül 1919 Suriye itilaf namesi) bu anlaşmaya göre, Musul’a karşılık Urfa, Antep ve Maraş’la, Kilikya’nın bir bölümü Fransızlara bırakıldı. Bu anlaşma üzerine Fransızlar 30 Ekim 1919 tarihinde 500 kişilik bir birlikle Urfa’yı işgal ettiler.
Mevcut yerel idarenin işlerine karışarak cezaevindeki Ermenileri serbest bıraktılar. Posta haneyi işgal ettiler. şehrin giriş çıkışlarını kontrol altına aldılar. Resmi dairelere Fransız bayrağı çektiler. Bu tutumları ile kalıcı olduklarını göstermek istediler. Buna benzer daha bir çok şımarık ve çirkin davranışları halkın galeyanına sebep oldu. Bu nedenle Urfa ahalisi protestolara başladı. Şehrin ileri gelenleri de Mustafa Kemal Paşa’nın lideri olduğu Heyeti Temsiliye’ye, yani Anadolu, Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne telgraflar çektiler.
Bu manada; Mustafa Kemal Paşa’nın Urfa’nın kurtuluşundaki yönlendirici emir ve talimatları çok önemlidir. Bu yönlendirme ve çok boyutlu yardımlarla, Urfa’nın kahraman halkı, kurtuluş destanını gerçekleştirmişlerdir.
Bu nedenle, Urfalıların büyük öndere sonsuz minnet ve şükranları vardır. Kurtuluşun nasıl gerçekleştiğinden de biraz bahsedelim.
7 Şubat 1920 tarihinde Kara köprü de aşiretler toplandı. 8- 9 şubat 1920’de hareket fiilen başladı. 11 Nisan 1920’de de nihai bir zaferle Urfa kurtuldu. Bu süre içinde şu yerlerde önemli çatışmalar oldu. Fransızların siyasi komiseri Saju’nun karargâhı, Mahmut Nedim Konağı taarruzu, Sarı mağara çatışmaları, şebeke olayı, Külaflı tepesi, Karalokün bağı ve Bediüzzaman karakolu çatışmaları da bunlardan bazılardır.
Bu savaşta şehit ve gazi olmuş, şimdi aramızda olmayan ve rahmeti rahmana kavuşmuş bulunan, tüm atalarımıza minnet ve şükran borcumuz vardır.
O günleri yaşamış ve 100 Urfa’lıyla Tılfındırdan Akarbaşına kadar hareket süresince, Fransızların ve Ermenilerin huruca (taarruza) kalkmaları halinde, onları durdurmak için bekleyen Göncü Kadiriler ailesinden Ramazan oğlu amcam Hacı ımam Bakır Çavuş, kendisini yüz milisin (çete)’nin başına getiren Belediye Başkanı Büyük Hacı Mustafa Kamiloğlu’nun talimatıyla, 11 Nisan gününde de, şehrin mal ve can güvenliği için kent merkezinde kaldıklarını ve göreve devam ettiklerini bana ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı.
Her Urfalının ezbere bilmesi gereken ve 12’ler olarak ta tanınan Urfa’nın Kuva-i Milliye hareketinin önderleri şunlardır.
1- Belediye Reisi Büyük Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu
2- Eşraftan Mollazâde Hacı Kamil Efendi.
3- Eşraftan Hacı Kamilzâde Reşit Efendioğlu Küçük Hacı Mustafa
4- Polis komiseri Mustaffi Arabizade Şakir Efendi
5- Güllizade Osman Efendi
6- Tüccar Barutçizâde Hacı İmam Efendi
7- Eşraftan Şellizade Ali ağa
8- Tüccar Nebozâde Hacı İmam Efendi
9- Mülazim Hulusi Efendi
10- Mülazim Pertev Efendi
11- Jan Çavuş Sofioğlu Hacı Mustafa
12- Eşraftan Bedir Ağazade Halil ağa
11 Nisan Kurtuluş Bayramımızı hep birlikte kutlarken, Allah bir daha aziz vatanımızı ve güzel Urfamızı düşman işgaline maruz bırakmasın. Bunun için birlik ve beraberlik içinde çok güçlü olmamız ve çok çalışmamız lazım.
Sevgili okuyucularım, bu kutlu günümüz için çok şiirler ve yazılar yazılmıştır. Son olarak da söz ve müziği Abdulkadir Algın’a ait “11 Nisan Şanlıurfa Kurtuluş Marşı” yayınlandı. Marş çok güzel olmuş. Bu nedenle Sayın Abdülkadir Algın’ı kutluyorum. Bu güzel eseri sizlerinde yorumlarınıza sunmak üzere aşağıya aktarıyorum:
Fransızın askerini ayak bastırmam Urfa’ya
Mütareke şartlarını yırtıp attık biz bir yana
Ey gafiller siz uyanın bu kutsal şehir alınmaz
Askerimiz silahını teslim edip esir olmaz
Urfalılar silahını teslim edip esir olmaz.
On ikiler yemin etti; hep Kur’an el bastılar.
Komitanla çeteleri bu savaşı başlattılar.
Şehirlisi köylüsüyle genç ihtiyarı savaştı
Şehitlerin al kanları taşa toprağa karıştı.
Urfa 11 Nisan Günü Şanlı zafere ulaştı Hey, Hey Hey
Fransızlar mekan tutmuş Mahmut Nedim Konağını
Külaplı’dan Tılfındır’a, hem de Alaman Bağı’nı
Minareler hep yaslıydı, her yerde kurşun izleri
Ezanları susturamaz gülle, mermi, top sesleri
Mehmetleri durduramaz gülle, mermi, top sesleri
Nakarat
Firuz Paşa Deresi’nden çıktım Şebeke Dağı’na,
Ağır makinalı tüfek kurşun sapladı bağrıma,
Kaç kama süngülerle söküp artık biz düşmanı
Urfalılar yüceltmiştir Ay Yıldızlı Bayrağını
Urfalılar yüceltmiştir Şanlı Yüce Bayrağını
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.