İbrahim Halil Okuyan
28 Haziran 2006
Daha ziyade kenar mahallelerde, gecekondu bölgelerinde görülmekle beraber, şehrin en görkemli semtlerinde de bu ahlâk dışı hırsızlıklar yapılabiliyor. Ama memnuniyetle ifade edelim ki, bir müddetten beri yapılan eğitim çalışmaları; Tedaş’ın uğraşları, hocaların hutbeleri, televizyonlardaki uyarı spotları elektrik hırsızlıklarını olumlu şekilde azaltmış bulunuyor. Bu faydalı çalışmaların zaman zaman tekrarlanması, uyarıların uygun saatlerde yeniden hatırlatılması umarız bu ahlâki meseleyi ortadan kaldıracaktır. Tabii Devletin, ilgili ve ilgisiz vatandaşların birlikte haraket etmesi meseleyi daha kısa bir zamanda çözümleyecek, namuslu vatandaş, hırsızların elektrik bedelini ödemekten kurtulmuş olacaktır. Çoğumuz elektrik kaçağına yoğunlaşmış iken bir de “kaçak su” kullanıldığını öğrenmiş olduk. Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Aydın bazı binalarda kaçak su kullanıldığını belirterek; bunun 6 aydan 3 yıla kadar bir hapis cezası gerektirebileceğini açıklayıp vatandaşları uyardı. Kaçak su; tabiiki, su sayacından geçmeden kullanılan su demek. Eski su şebekesinden, bina ortak su deposundan, eski güneş enerjisi depolarından sayaca uğramadan geçen sular “kaçak su” olarak sınıflandırılıyor. Diğer bir anlamda bunlar bedeli ödenmediği için “haram su”lar. ıçene de kullanana da hayır getirmez. Ancak, bazı vatandaşlar kendi binalarında veya dairelerinde bu şekilde bir su olup olmadığını bilmiyorlar ve eğer sayaçları bakıldığı sırada böyle bir kaçak varsa uyarılmalarını istiyorlar. Tabii bu ancak bilenlerce tesbit edilebilir ve vatandaş şaibeden kurtulmuş olur, varsa borcunu seve seve öder. Bunun dışında bir de umumi kaçak sular var. Bu eskiden daha çoktu. şimdi çok şükür “yok” denecek kadar azaldı. Bir mahalleden veya bir yoldan geçerken bakıyorsunuz; sular, seller her tarafı sarmış. Ortada bir arıza var. Bunun çıkış saati ile orantılı olarak sular ya çok, ya da az bir miktar boşuna akmış, heder olmuş. Bilhassa yaz sıcaklarının koyulaşmağa başladığı bu günlerde temenni ediyoruz böyle arızalar olmasın. Olur ise de duyulur duyulmaz onarıma koşulsun. Ki, su kaybımız olmasın. Maazallah şehri etkileyecek bir arızanın zuhur etmesi halinde Urfa yaşanmaz hale gelir. Çölde kalmış gibi oluruz. Çalınıp çırpılsa da su meselesi bugün için hamdolsun Urfa’nın sorunu olmaktan çıkmış durumda. şu kaçak elektrik veya normalini suyumuzun seviyesine getirebilir, dert olmaktan çıkarırsak şehir olarak oldukça rahatlayacağız. Zira, asrın icabı herşeyimiz elektriğe bağlı. Evdeki çamaşır makinasından atölyedeki tezgâha kadar, gece aydınlanmadan, yazın serinlenmeğe, kışın ışın ısınmaya kadar herşeyimiz elektrikle kaim. Televizyonu, bilgisayarı da katarsak elektriksiz olamayız. Rabbim suyumuzu, elektriğimizi korusun. Bunları kötü kullananları islâh etsin ki, iyi kullananlar rahat bir nefes alsın.