Mehmet Göncü
19 Kasım 2008
Geçen hafta yüzbeş yaşında iken Rahmeti Rahmana kavuşan Albay Mustafa Şekip Birgöl, İstiklal Savaşımıza katılmış olan kahraman askerlerimizden biriydi.
23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da kurulmuş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, aynı zamanda Kurutuluş destanının yazıldığı günlerde faaliyete geçtiği ve adı geçen savaşı idare ettiği ve başarıyla da neticelendirdiği için kendisi de GAZİ bir meclistir.
İşte böyle şerefli bir meclis tarafından Gazilik gibi değerli bir ünvanla taltif edilen İstiklal Savaşı gazilerimizden hayatta kalan tek kahramanımız idi. Albay Mustafa Şekip Birgöl…
Bildiğiniz gibi geçen hafta bu son gazi de vefat ederek aramızdan ayrıldı. Ancak vefakâr ve fedakâr milletimizin şanlı tarihindeki altın sayfaya ismini ebediyen kalacak şekilde yazdırdı.
Gerçekten; Bizlere şanla, şerefle ve özgürce yaşayacağımız bir güzel vatan bırakan kahraman gazi ve şehitlerimizle ne kadar övünsek azdır. Son gazimiz olan Sayın Mustafa Şekip Birgöl’ün vefatı ile o günleri yaşayan tüm gazilerimiz böylece ebediyete intikal etmiş oldular. Cenabı Allah (cc) tümünün mekânlarını cennet etsin ve nur içinde yatsınlar.
Haliki mutlak olan Rabbimiz bir daha aziz milletimizi düşman işgaline maruz bırakmasın.
Ben şahsen istiklal savaşı yıllarını ve o acı günleri yaşamış bazı kimselerden olayları birinci ağızdan dinlemişimdir.
Hakikaten; Kurtuluş savaşı bir ulusun yok olma felaketini var olma butluluğuna çeviren askeri ve siyasi bir deha olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, kadın-erkek, genç-yaşlı, topyekûn birlikte verilen mücadelenin destanıdır.
Bu savaşlarda aziz vatanımızın her tarafından koşup gelen kahraman evlatlarımızın büyük bir bölümü seve seve şehit ve gazi oldular.
Bizim aileden de şehit ve gaziler var. Annem iki amcasının bu savaşlarda şehit olduğunu ağlayarak sık sık anlatır ve Bibim de kadınların evlerde ördükleri çorap gibi bazı giyecekleri ve ayrıca yiyecekleri savaşan askerlere gönderdiklerini anlatırdı.
Bizim yaştakiler o günleri yaşayanların ağızlarından dinledikleri için daha çok malumat sahibidirler. Bu nedenle; bildiklerini duyduklarını ve birinci ağızdan öğrendiklerini mutlaka yeni nesillere aktarmalıdırlar. Aktarmalıdırlar ki . Birlik ve beraberlik ruhuyla her zorluğun nasıl aşılabileceğini kazanılan İstiklal Savaşı örneğinden iyice anlasınlar ve Atalarını minnet, rahmet ve şükranla ansınlar..
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…