Cüneyt Gökçe
21 Mayıs 2010
İlmi, cesareti ve hikmetli sözleriyle tanıdığımız Hz. Ali’nin on maddelik bir öğüt demetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi “büyüklerin sözleri” gerçekten “sözlerin büyüğü” kabul edilir. Bu yüzden her öğüt dikkate alınır ancak özellikle büyüklerin tavsiyelerini daha itinalı algılamak gerekir.
Hz. Ali’nin on maddeden oluşan tavsiye ve tespitleri ise şunlardır:
1- “İlim en hayırlı mirastır.” Bilgisizlik ve cehaletin, toplumların baş düşmanı olduğu bilinmesi gereken önemli bir husustur. Bu yüzden kız-erkek farkı gözetmeksizin çocuklarımızı okutup eğitmek ve böylece bilgi esaslı bir toplumun oluşmasına katkı sağlamak ehemmiyetli vazifelerimizdendir. Hz. Peygamber’den önceki topluma “cahiliye toplumu” denilmesinin en önemli gerekçesi, bilgiden uzak farklı değer yargılarına sahip olmalarıdır.
2- “Edep en önemli meslektir.” Toplumları dejenere eden hayasızlık, huzursuzluğun ana kaynağıdır. Bir ailenin çocuğuna kazandıracağı en önemli mesleğin “edep ve terbiye” olduğu muhakkaktır. İnsan, -Hz. Peygamber’in de işaret ettiği gibi- utanmadıktan sonra her kötülüğü işleyebilme potansiyeline sahiptir.
3- “Takva en hayırlı azıktır.” Takva’nın; sorumlulukları yerine getirme, bilinçli olma ve Allah’tan korkma… gibi anlamlara geldiği düşünülecek olursa, takvanın önemi daha çok anlaşılır. Takva sahibi, kimseye zarar vermez; takva sahibi bilinçli hareket eder; takva sahibi işini düzgün yapar.
4- “İbadet en değerli sermayedir.” Yaratılanı Yaratanın hatırı için seven ve Yaratıcısına karşı görevlerini yerine getiren insan çok mutlu olur. İbadet için yaratıldığını bilen mü’min; ibadetin, sadece belli başlı görevleri ifa etmekten ibaret olmadığını bilir. Namaz, oruc, hac, zekat ve benzeri ibadetlerin yanı sıra; toplumsal sorumlulukları yerine getirmenin de birer ibadet olduğunun farkındadır. Fakir ve düşkünleri koruyup kollamak, eğitim, kültür ve sanat faaliyetleri icra etmek, milletin refah ve huzuru için çaba harcamak gibi ödevlerden de geri kalmaz.
5- “Salih amel en güzel rehberdir.” İki cihan mutluluğunu temin eden yararlı işlerin tümüne “Salih amel” dediğimize göre; bu güzel eylem, gerçekten de en güzel yol göstericidir. Bizleri iyiliğe ve güzelliğe yönlendirir. Zararlı hususlardan da uzaklaştırır.
6- “Güzel ahlak en kıymetli yoldaştır.” Güzel ahlak, davranışların en değerlisidir. İnsanlığın hayırhahı olmak, sözlüğünden kötülüğün her çeşidini silmek; Peygamber ve Kur’an ahlakıyla ahlaklanmak, her güzelliğin temel ilkesidir. Dolayısıyla güzel ahlak; sahip olduğumuz ve hiç ayrılmak istemediğimiz en can yoldaşımız olmalıdır.
7- “Yumuşak huy baş vezirdir.” Yumuşak huy sahipleri ve halim-selim insanlar, toplumun sigortası hükmündedir. Onların sayesinde yaşabilir bir dünyaya sahip olmaktayız. Affedici, hoşgörülü ve nezaketli insanlar olmasaydı çoğu zaman toplum yaşanmaz hale gelirdi.
8- “Kanaat en büyük zenginliktir.” Doymak bilmeyen ve hırslı olan insanların sürekli huzursuz olduklarını bilmeyenimiz yoktur. Bu tiplerin “rahat” ettiğini ve huzurlu uyuduğunu söyleyemeyiz. Onların gözünü ancak kara toprak doyurur. Sürekli kazanma peşinde oldukları için sözlüklerinde “yeter, çok şükür” diye bir ifade yer almaz. Bu yüzden kanaatin en büyük zenginlik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabii ki çalışıp çabalayacağız, üzerimize düşeni yapacağız, çok kazanmaya gayret edeceğiz. Ancak, sonuca razı olup kanaat edeceğiz; işte o zaman huzurlu olabiliriz.
9- “Başarı en güzel yardımcıdır.” Dünya sebepler diyarıdır. İnsan vazifesini yapacak; ancak Allah’ın vazifesine karışmayacaktır. Çalışmak insanın kendi görevi olduğu gibi; sonucu Allah’a havale etmekle de yükümlüdür. Kendi vazifesini yapacak; ancak, Allah’ın vazifesine müdahale etmeyecektir. İşte, tam bu noktada Yüce Allah’ın; başarı ihsan etmesi en büyük destekçidir. İnsan moral bulur ve gayreti artar. Bu yüzden deriz ki, tedbir bizden, tevfik Allah’tandır.
10- “Ölüm en güzel terbiye edicidir.” Ölüm tarihimizin belli olmaması, bizim için büyük bir nimettir. Aksi takdirde çok sıkıntılı bir hayat yaşardık. Öleceğimiz kesin olduğuna göre, ölüm sonrası sonsuz bir hayat için bir takım tedbirlerimizi almak ve ölümü güzel bir nasihatçi olarak algılamak durumundayız. Aslında ders alınabilse ölüm en güzel eğiticidir. Unutulmamalı ki ölüm; sadece bir yer değiştirme ve asıl memlekete gitme olayıdır.
İmam Ali’nin bu öğütlerinden ders almak dileğiyle…