Necla Cevheri Saatçi
2 Nisan 2007
Geçen gün takvim yaprağına bakarken çok ilginç bir yazı okudum. 28 Mart tarihli yaprağın not kısmında “ıstanbul’da ilk trafik kazası” yazıyordu. ıstanbul’daki ilk trafik kazası 1910 yılında meydana gelmiş. Bundan tam 97 yıl önce. şimdi Türkiye’de her yıl binlerce insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Trafik kazaları yüzünden, nice insanların yüreği yanıyor. Çocuklar anne veya baba demeden büyüyor. Anne babalar ciğerpareleri olan yavrularının toprak altına girmelerine şahit oluyorlar. Ecel tamam olmuşsa önüne geçmeye hiçbir kuvvet yetmez. Ama bir dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazaların ölümle noktalanması çok acı; ayrıca bir çok insan hayatının sonuna kadar sakat kalmakta, bir insana veya gerece bağımlı olarak idame etmek zorunda kalmakta. Trafik kazası sonucunda ölüm veya sakatlık olmasa bile, yaşattığı korku uzunca bir süre belleklerde yer ve kişiyi rahatsız etmekte, hatta bazen yaşam kalitesinde düşme bile meydana getirebilmekte. Bütün bunlar dikkatsizlik ve kurallara uymamaktan kaynaklanmakta. Hız ve sollama kurallarına riayet edilse, sabırlı davranılsa ve dikkatli olunsa eminim kaza oranlarında önemli bir düşüş meydana gelecektir. Hayat kurtaracak kuralları ihlal etmek çok basite indirgenmekte hatta bazen övünç kaynağı bile olmakta. Kırmızı ışıkta beklemeyip de geçmeyi marifet sanan insanlara bile rastlamışımdır ben… Bu kurallar herkesi korumak için konulmuştur. Bir de Urfa’nın çok önemli bir problemi var. Bütün yayalar kaldırım yerine yolları tercih etmekte. Kaldırım: Yayaların yolu olarak tanımlanabilir. Araba sürücüleri özellikle ara sokaklarda labirent oynamakta. Bu da caddenin ortasında yürüyen insanlardan ve yolun ortasına park edilmiş arabalardan kaynaklanmakta. Urfa ahâlisine kaldırım kültürü yerleşirse trafikte oldukça rahatlamış hale gelecektir. Bir çok yaya uyarıldıkları halde taşıtlarla inatlaşmaya çalışıyorlar. Tüm yayalardan ricam lütfen yürürken kaldırımı kullanmaları. Trafikteki bir anlık dalgınlık veya dikkatsizliğin sonucunda ölümle bile biten kazalar meydana gelmekte. ınsan hayatı değerlidir, hor kullanmamak gerekir! Eğer trafikte aktif olarak bulunuyorsanız ; inşallah ne sizin ölümünüz başkasının ne de bir başkasının ölümü sizin yüzünüzden olmaz… ınsan hayatı değerlidir. Hayatınız boyunca pişman olacağınız, içinizin burkulmasına sebep olacak dikkatsizlikler yaşamamanız dileğiyle. Haftanın sözü: “Bal yiyen arısından gocunmaz.” (Mevlana) Haftanın Kitabı: Mavi Ada Mektupları (Kahraman Tazeoğlu)