Halit Güllüoğlu
27 Nisan 2009
Şanlıurfa sulanan ve sulanacak ovalarıyla tarım sektörünün en önemli merkezidir. İlaç ve gübre satışında açık bir pazara sahiptir. Mahsulün verimini arttırma amacıyla kullandığı gübre ve ilacın karı ve zararını tartışmak gereğini neden duymamıştır. Şimdi ilaç ve gübrenin Bakanlıkça neden reçetesiz satılmayacağını acaba merak etmiş midir? Çünkü alıcıya bilimsel şartlarda toprağını tahlil ettirme yükümlülükleri söz konusudur. İlaç ve gübre satışında reçete zorunluluğu getiriliyor. Buna şaşmamak gerek. Çünkü bu çok ciddi bir karar. Gerçekten de Tarım Bakanlığının aldığı iki karar uygulama aşamasındadır. Çünkü gübrenin cins ve miktarını toprak tahliliyle tespit zorunluluğu getiriliyor.
Bir kısım ilaçların verdiği zararlar nedeniyle piyasadan toplanıp yasaklanacağı tahmin ediliyor. Diğer her türlü ilaç ve gübre ise kesin olarak reçeteye bağlanıyor. Yani Gübreci ile ilaç satıcıları toprak tahlil raporu ibraz etmeyen çiftçiye satış yapamayacak. Çiftçi ise bu rapora sahip değilse tarımsal destekten de yoksun kalacaktır.
Bugüne kadar kontrolsüz ve başıboş alış verişte bulunan çiftçiler alışkanlıklarından vazgeçecektir. Amma acaba birlikte gelen sorunlar nasıl halledilecektir. Tapusu olmayan veya Noter imzalı kiralamalara sahip olmayan çiftçiler ne yapacak. Elbette ki bunlar için zorluklar söz konusudur.
Alınan bu sıkı önlemlerin nereden kaynaklandığına da bakalım. Bunun cevabını vatandaş belki de tahmin edemez. Gene biz Tarım Bakanlığının yetkililerince yapılan açıklamalarına bakalım. Pazarlarda Şanlıurfalı sebzelerle meyveleri bol ve ucuz alıp afiyetle yiyor. Bunların başında domatesi v armut dışında başkaları da var..Anlaşıldı ki Avrupadan geri çevrilen ihraç ürünlerimizdeki ucuzluk kerameti varmış.Adamların gıda sağlığına verdiği öneme bakın..
İlaç ve gübrelerin içindeki kimyasal zararlı maddeler meğer kanserojene sebep olmaktaymış. Kısa vadede bir şey görülmeyebilir.Amma uzun vadede ölüm sebebiymiş.Bunu bilmemize rağmen nihayet iş resmiyet kazandı..
Avrupa Birliği standartlarına hala uyum sağlamadan yaptığı satışlarla çiftçi ve ihracatçı vebal altına girmiştir.
Demek ki Avrupadan sebze ve meyvelerimiz geri çevrilmezse kimsenin umurunda değil zehirlenmemiz. Bu yetmezmiş gibi yenilmesi yasaklanan sebze ve meyveleri pazarlarımızda satanlara ucuz diye dualar edildi. Aslında “gavura” yutturamadığını Türk Milletine yedirenler çoktan “bedduayı” hak etmiştir.
Tarım Bakanlığını bu kararlarından dolayı kutlamalıyız. Tarım Bakanlığını geç de olsa insanın sağlıklı gıdasına eğilmesini taktirle karşılayalım. Tedbirlerin acilen uygulanması dileğiyle.
Bu vesile ile tüm Eczacıların kulağı çınlasın.Ziraat Mühendisleri ve Veterinerlere sözümüz yok.Hiç bir tahsili olmayanların yıllardır yaptıkları “Zirai Eczacılıklarına” ne demeli.Tarım Bakanlığının kararlı davranması halinde gerçek hak sahibi çiftçinin yararına olacağı tabiidir.Bakanlığın güçlü Şirketlerin diretmesine alacağı tavrı merak ediyoruz.Gene de en iyisi bekleyelim görelim demek bize düşer..
Hoşça kalın.