Necla Cevheri Saatçi
5 Şubat 2007
Bir toplulukta oturduğunuzda çevrenize şöyle bir bakın; kaç tane dinleyen bulabilirsiniz. Herkes anlatma çabasında.
Karşının ne anlattığı önemli değil. O anlatıyor, ben anlatıyorum. Ortada bir sürü laf kalabalığı meydana geliyor. Ama kimseye faydası olmuyor.
Karşıyı dinlemediğimizden dolayı ne anlattığını bile çoğu zaman aklımızda tutamıyoruz. Sorduğumuz sorunun cevabını bile dinlemekten aciziz.
Dikkatli dinlemediğimizden dolayı yanlış anlamalar meydana geliyor. ınsanlar arasında. Bu yanlış anlamalardan dolayı bazen iki arkadaşın dostluğu bile yara alabiliyor. Sonra da bu yanlış anlamaların düzelmesi oldukça zaman alıyor. Oysa ki; iki kulağımız olmasına karşın bir ağzımız var. Bu bile bizim için bir uyarı olmalı.
Demek ki; dinlemek bizim için daha faydalı ki 2-1 galip durumda. Çocuğunuzu dinleyin, bakın onun hayal dünyası ne kadar büyük. Hayal dünyası size farklı bir pencere açar. Çevrenizdeki yaşlıları dinleyin, size hayat tecrübesinden nadide inciler ikram eder laf arasında. Dinlemeye başladıktan sonra en kötü konuşmadan bile fayda sağlayabilirsiniz. Nasıl mı? Onun gibi konuşmamaya çalışarak büyük bir kazanç elde edersiniz en basitinden.
Haftanın Deyişi: Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan
daha kötü bir yalan yoktur.
William James
Haftanın Kitabı: Kişilik
Leo Buscaglia
Huzurlu olmak için küçük bir öneri: Kimsenin sözünü kesmeyin, tümcesini siz bitirmeyin.