Mahmut Çepoğlu
14 Kasım 2007
Turizm adına kendi halkının inançlarını pekiştirme, dünya insanları ve semavi dinlerin ıbrahim yolunda barış ve kardeşliği pekiştirme, ıbrahim’in ülkesini doğduğu yeri tanıma yürüdüğü izi takip etme mutluluğuna erişmedir. Göle bir maya atılmış tutar mı tutmaz mı o bize bağlı. Temsili de olsa ıbrahim’in izinde yürümek insana ayrı bir haz veriyor.
Dünyanın en büyük inanç merkezi olan peygamberler şehri hz. ıbrahim doğduğu kent Urfa’nın yürüyüş yolu olarak seçilmesi, çoğu insanlar tarafından halkın yoksulluktan kurtulması, turizmin bu ülke için şart olduğu söylenirken, bizim engellerimizi aşamamamızın sıkıntısı olarak karşımıza çıkmakta. ınanç turizmi eksenli bir tarih ve kültür turizmi güzergâhı olarak belirlenirken karşı duruşlar kendini şimdiden göstermekte. Ancak herkes kendi düşüncesinde, onu kabul edip etmemekte serbesttir. Ben bir kapkaççı, bir hırsız, bir katil, bir yoksul ve herhangi kötü bir fiilde bulunanlarla yaşayacağıma ben başka millet başka dinden insanlarla yaşamaktan bir bahis görmüyorum.
Bu yolun benzeri çeşitli neden ve sebeplerle izlenen başka yollar var mı? Sorusuna cevap evettir. ıspanyada Kamiyo Compostela Yolu, Amerika’da Appalachia Yolu, Peru’da ınka Yolu. Bu yolların en büyüğü ve en anlamlısı, aynı zamanda dünya kültürlerini buluşturma anlamında ıbrahim’in yoludur. Bunun ayrı bir anlam ve özelliği var. Tabi kimileri bunu dinler arası diyalog, Temalı Park’la buluşturduğu gibi Türk ve Kürt düşmanlığına kadar götürebilirler. Kimileri bunun ısrail’in Urfa üzerindeki emellerini olarak göre bilir. Bizler korkularımızı yenmedikçe kendimize daha çok korku yolu bulur, gerçek yolları da kapatmaya uğraş veririz. Toplumsal menfaatlere karşı ön yargılı ve reflekslerle hareket etmemek gerek.
Turizm ülkelerin en büyük kalkınma yollarından biridir. Hz. ıbrahim’e giden yolda menşei ne olursa olsun aynı şemsiye altında yürümek, farklı dillerden farklı milletlerden farklı dinlerden de olsa tüm semavi dinlerin bakış açılarını değerlendirerek insanlığa yürümek çok anlamlı bir davranış olsa gerek.
Bu yolda ne öğrenecek insanlar dersiniz. ılimizdeki misafirperverliğin Hz. ıbrahim’den kaldığı anlatılacak. ıyi huyluluğu, insan sevgisiyle donatılmış olması, zulme karşı direnmesi ve daha nice erdemleri sıralanacak. Dahası Nemrut’un zulmü, ıbrahim’den direnmenin yaşam olduğu öğrenilecektir. ınançlar, kültürler onurlandırılacak. Dinle ilgili herhangi bir amaç güdülmeyeceği söylenenler arasındaydı. Ön yargılı olmamak, potansiyel suçlamalara gidilmeden her şeyin ilacı zamandır diyoruz. Bu yolun inanlara ilham vereceği kanaati taşınmalıdır bana göre.
Toplumlar arası diyalogu geliştirme, öncelikler kapsamında ıbrahim’in Yolu’nun ele alınması, topluklar arası kültürel çeşitliliği sahiplenme adına etkileyici bulunurken, bir türlü korkularını yenemeyenler hep bu tür işlerde mutlaka bir şeyler arama çabasındadırlar.
Medeniyet ve kültürler arası diyalogu geliştirme özel çabalar gerektirdiğinin dolayı bu tür tarihsel ve kültürel rotalar ve pilot proje olarak hayata geçirilen projeler kültürler arası ilişkiyi, dinler arası diyalogu geliştirmede çok önemlidir.
Kültürler arası yolların gelişmesi, ittifakları sembolize eden uluslar arası bağlamanda kabul gören bir girişimdir. Dünyanın yeniden düzenlemeye kimsenin bir uğraşı olmayacağına artık kanaat getirmemiz gerektiğine göre dünya barışı, insanlar arası sevgi ve diyalogu geliştirmek önceliklidir.
ınsanlar, milletler ve dinler arası düşmanlık oluşturacağımıza barış için uğraşalım. Dünya zaten ticari anlamda bir birliktelik içindedir. Seyr-ü seferler, para sirkülâsyonu (dolaşım) sürmekte. Neden bunu turizm alanında ve kültürler diyalogunda kullanmayalım.
Bu yolu insanlara tanıtmak, esas amaçta tanrıya olan inancı ve insanlar arasında birlikteliği sağlamak olsa gerek. Gelişmişlik payesi karalama ve çalkantılarla ziyan edilmemeli.
Kabul etmeyenler varsa sizlerde gelin hz. ıbrahim’in ayak izlerini takip edin. Onlar Yahudilik adına yürüyorlarsa sizlerde ıslam dini adına yürüyün. Onların projelerini islamin lehine çevirin. Haccın farizalarından biri sefa-merva arası koşmaktır. Burada bir art niyet aramak mümkünümdür. Habeşi bir kadının saygısına binaen Sevfa-Merva koşulurken mesele ıbrahim’i inanç değimlidir?
Yol arıyorsanız gelin Viranşehir’e hz. Eyyub’un yolunu izleyelim. Gelin şuayp Peygambere yürüyelim. Dahası yürüyüşler engellenmektense gelin Mekke Medine’ye yürüyelim. Fakat sizler daha Urfa’nın tarihi mekânlarını görmemişsiniz. Onların tahrip edilmesine seyirci kalıyorsunuz. Hamasi nutuk ve söylemlerle bir yere varılmaz. Dahası dünyada sesinizi duyurmak istiyorsanız gelin Halit Bin Velit’in izini sürüp ıspanya’lara gidelim. Bir başka ıbrahim’in yolu yazısında buluşmak üzere…