İbrahim Halil Okuyan
8 Mart 2007
ıl Koordinasyon Kurulu toplantısında konuşan “Türkiye Elektrik iletim A.ş.(TEıAş)” 12. ıletim Tesis ve ışletme grup Müdürü Sayın Mustafa Nur şentürk, Urfamızın elektrik kullanımında Ülke genelinde ilk 5 ıl arasında bulunduğunu, artışın ileri gelmesinde kaçak kullanımın etken olduğunu, bunun önlenmesi gerektiğini söylemiş.
Urfa bir sanayi şehri olmaktan ziyade bir tarım bölgesi ama kaçak elektrik kullanımı bir kısım sanayi kentlerini aşıyor. Bu tabii normal bir durum değil. ılimizde kaçak tüketim fazlalığı var.
Bunun önlenmesi için resmi kurumlar görev gereği çalışıyorlar, Diyanet ışleri Başkanlığı “Cuma Hutbeleri”nde “Haram olduğunu, bunun hırsızlıkla eşdeğerde yer aldığını” açıklıyor. Ama bugüne kadar fazla bir iyileşme görülmedi.
Tabii, bunun peşi bırakılmıyor. Kaçak elektrik kullananlara 5 yıla kadar hapis cezası konuşuluyor. Yüz kızartıcı bir suç olduğu için yapanların çocuklarının devlet işlerinde görev alamıyacağı belirtiliyor. Ama ne kimse anlıyor, ne de dinliyor. Etkiler çok sathi kalıyor.
Yalnız Urfa’da değil kaçak elektrik kullanılan her yerde kontrola bakan görevliler çok büyük zorluklarla karşılaşıyorlar. Bu yüzden hayatını kayb’eden görevliler bile olmuştur. ışini yarım bırakıp merkeze geri dönenlerin sayısı az değildir. Adli vakaların dosyaları da hayli kabarıktır.
ışin “haram” yanını Diyanet ışleri Başkanlığı hutbelerinde vaizlerinde açıklıyor. Ama Ülkemizde diğer dini telkinlerin dinlendiği kadar bu da dinleniyor işte. “Allah korkusu” her kalbe nüfuz etse işler bu kadar alaşağı gitmez herhalde…
Devletin elektriği ve her türlü enerjiyi ayakta tutmak için ne kadar çalıştığını inkâr edemeyiz. ıl Koordinasyon Kurulunda açıklandığı üzere yalnız Urfa için 14 Proje üretiliyor. Bedeli 62 milyon YTL.
ıl genelinde 20 trafo merkezi bulunmasına rağmen sıkıntılar bitmiyor. Gözünü sevdiğim(!) Vatandaş köyündeki evinin her odasına, salonuna elektriğini koyduğu gibi varilinde suyunu ısıtıyor, elektrik sobasını her odasına koyuyor, yetmiyor tuvalette de elektrik sobası yakıyor. Hangi Ülkede bu elektrik bolluğu bulunur, hangi Ülkede bu fahiş tüketime velev ki para ile de olsa müsaade edilir?.. Bilemiyorum ki…
Üstelik bizdekilerin bu sınırsız tüketiminin parasını, bu hırsızlığın bedelini namuslu vatandaşlar paylaşıyor. Sanki hırsızların ihtiyacı dışında bir de lüzûmsuz şekilde tükettikleri enerjinin bedelini ödemeğe, bu israfı karşılamağa mecburmuşuz gibi…
Rahmetli Turgut Özal’ın Anavatan iktidarı bütün köyleri elektriklendirip çağın alet ve edevatını kullanır hale getirirken sevinmiştik. Nerden bilecektik ki, bunlar hırsızlık tertibinden kullanılacak, faturasını namuslu insanlar ödeyecek…
Temenni ediyoruz ki bir başka iktidar da gelsin, bu insanlara bu nimetlerin bedellerinin kendileri tarafından ödenmesi gerektiğini hatırlatacak bir ahlâk eğitimi versin. Bizi bu hırsızlığın ötesindeki arsızlıklardan kurtarsın…