Mehmet Göncü
29 Şubat 2008
Uçma yeteneği yok olmuş bu irice kuşun ana vatanı Amerika kıtasıdır. Bilindiği gibi Kristof Kolomb, okyanusu batıdan geçerek Hindistan’a varmaya çalışırken, bu yeni Dünyayı yani Amerika’yı keşif etmiş, ancak farkına varamamış olduğundan Hindistan’a geldiğini zannetmiştir.
Bir çok yeni bitki ve hayvanla karşılaşan Kaptan Kolomb , ormanlık alanlarda rastladığı sürüler halinde dolaşan bu büyük kuşlara da, Hindistanlı anlamına gelen Hindi adını vermiştir ve dönüşünde de Kızılderili yerlilerin evcilleştirdiği bu büyük kuşlardan çok miktarda
ıspanya’ya getirmiş ve bu hayvanların üretimlerinin Avrupa kıtasında da yaygınlaşmasına vesile olmuştur. O tarihte gerek Avrupa’da ve gerekse Kuzey Afrika’da çok geniş topraklara sahip Osmanlı Türkleri de bu iri kanatlı kuşları lezzetli etleri için sürüler halinde beslemişlerdir.
Gerçekten, hayvansal gıdalar içinde en lezzetli ve en faydalı etin hindi eti olduğunu, bu konuda ciddi yayın yapan bir dergide vaktiyle okumuştum. O dönemde Türk mutfağında önemli bir yeri olan hindi aynı zamanda saray mutfağının da önde gelen çeşidiydi. Bu sebeple Osmanlı Türkleri çok büyük miktarlarda atlı çobanlar korumasında sürüler halinde hindi yetiştirmişlerdi. Ve bu kuşlara Kristof Kolomb’un verdiği “hindi” ismini kullanmışlardı.
ıngilizler ise o tarihte bu hayvanları en çok yetiştiren ve çeşitli yemeklerini yapan Türklerin ürettiği bir kanatla tür anlamına gelen “turkey” adını vermişlerdi. Bu bir cins isimdir. ıngiliz dilinde Türkçede özel isim olarak büyük harfle yazılan “Turkey” Türkiye anlamındadır. Baş harfi küçük harfle yazılan cins isim “turkey” ise hindi anlamındadır ve daha başka anlamları da vardır.
Bu açıklayıcı, aydınlatıcı ve faydalı bilgileri, öyküleri ile birlikte bizzat değerli dostum büyük botanikçi Profesör Yener Okatan’dan yıllar önce dinlemiştim.
Evet, biraz da hindi ile ilgili ilimizi ve bölgemizi ilgilendiren bir haberi de üniversitemiz bünyesindeki Ziraat Fakültesi çalışmalarından verelim. Fakültemiz ilimizde “beyaz hindi” yetiştiriyor. Üretime teşvik içinde çok boyutlu araştırmalar içine giriyor.
Hindi etinden çiğ köfte, hindi etinden içli köfte doğrusu harika oluyor. Denediler, tadımlık tattık. Çok nefis ve sağlıklı hazırlanıyor. Kolesterol ve parazit tehlikesi hiç yok. Ve çokta lezzetli bir tadı var. En önemlisi ise kırmızı ete göre çok çok daha ucuz. Düşünenleri ve ilgilileri gönülden kutluyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın, çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…