İbrahim Halil Okuyan
16 Ekim 2011
Bir zamanlar, Üç Erkek Evladı olan Yaşlı bir Adam varmış. Adamcağız,
Ölüm döşeğinde çocuklarını etrafına toplamış ve :
“Evlatlarım ben bu dünyadan gidiciyim arkamdan birbirinizle çekişmeyesiniz diye malımı mülkümü şimdiden aranızda ben paylaştırmak istiyorum.”
Demiş.
Daha sonra,
Adam malının yarısını en büyük oğluna,
Üçte birini ortanca oğluna,
Dokuzda birini ise en küçük oğluna vermeyi vasiyet etmiş.
Aslında bu paylaşımın içinde bir “Ders Gizli” ama çocuklar anlamamışlar önceleri.
Adam öldüğünde, çocuklar babalarının mallarını toparlamışlar. Kalan miras, On Yedi Deveden ibaretmiş.
Bu durumda, çocuklar bunu babalarının istedikleri şekilde nasıl taksim edeceklerini düşünmeye başlamışlar.
On yedi sayısı bir Asal Sayı.
“Asal Sayılar” yalnız ve yalnız iki pozitif tamsayı böleni olan doğal sayılardır.
Dolayısıyla vasiyete uygun paylaşım yapılamıyor.
İşin içinden çıkamayınca da,
Çocukluk yıllarından beri babalarının arkadaşı olan bir ihtiyara danışmayı kararlaştırmışlar.
Yaşlı Adam:
“Biliyorsunuz ben fakir biriyim”
Demiş.
” Yalnız bir devem var.
Ama mademki siz bu miras taksiminin içinden bu şekilde çıkarmıyorsunuz, bu deve de sizin olsun.”
Adam, develeri bu şekilde “On Sekize” tamamladıktan sonra, Dokuz deveyi babanın vasiyeti uyarınca en büyük oğlana vermiş.
Ortanca oğlana ise, üçte bir hisseyi, yani altı deveyi ayırmış. En küçük oğula da, dokuzda bir hisse için, İki deve vermiş.
Sonra bakmışlar ki, bir deve artarak boşta kaldı.
Boşta kalan kendi devesini geri alan Yaşlı Adam,
Evine doğru yürürken,
“Hikmetinden sual olunmaz ( Nedeni sorulamaz, Allah’ın amacının ne olduğu bilinemez.)” diye tekrarlayıp duruyormuş.
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
16.Ekim.2011 Şanlıurfa