İbrahim Halil Okuyan
26 Eylül 2011
İnsanın kendi düşüncelerinde olan istediğimiz gibi “Karalanabilen Kağıt” tır Hayal.
Olmayana bağlanmak,
Gerçekleşme ihtimali ile de bir nevi Hayata Bağlanmaktır.
İstediğimizi çizeriz ama her zaman çizdiklerimizi yaşayamayız.
Başka bir değişle Yaşama Sebebimizdir.
Hayaller olmasa, Hiçbir şey gerçek olmazdı herhalde.
Bir soruyu anlamak çözümün yarısıysa,
Bir işi başarmanın yarısı da Hayal Etmektir.
Başarının Pusulasıdır Hayal.
Gerçekliğe çıkan merdivenin ilk basamağıdır.
Bir Keşif, önce Hayalde canlanır.
Bir Yazı, önce Hayal defterine yazılır.
Bir Resim, önce Hayal tuvaline çizilir.
Olmaz denileni Hayal edenler, Tarihi Yazan Değil Yapanlardır.
Hayal; Umuttur, Ufuktur, Gelecektir, Direnme azmidir.
Hayal,Aynı zamanda,
Acıya, Zulme, Haksızlığa ve baskıya karşı mücadelenin ilk kıvılcımıdır.
Kimi insanların yaşama tutunma aracıdır Hayaller.
Sadece olduğu düşlenerek Yaşanan, Kimsenin bilmediği gizli mabetleridir.
Hayaller geleceğin bugünden düşünülmesidir.
Bizi bir yerden bir yere götüren arabamızın tekerleklerinin içindeki hava gibidir hayaller.
Tutulamayan Ancak Tutunulandır.
Cemal Süreyya’nın “Artık Hayallerim Suya Düşecekler Diye Korkmuyorum, Çünkü Onlar Suya Düşe Düşe Yüzmeyi Öğrenmişler” dediği, insanoğlunu en umutsuz anlarında hayata bağlayan yaşama sebepleridir.
Hayal; Gerekliliğinden bir an bile şüphe edilemeyecek eylemdir,
Yaşamdaki En Değerli Hediyedir.
Bambaşka bir dünya içinde yer alıp o dünyanın sadece kişiye ait olmasını sağlar.
Düş gücümüzün enginliği şaşırtır bizi.
Onsuz yapamaz oluruz,
Bazen hayal kurmaktan kendi gerçek olduğuna inandığımız dünyamızı unuturuz.
Çünkü bizim yarattığımız dünya her zaman daha güzel gelecektir,
Hayal etme kalitemizle ve yeteneğimizle bağlantılı olarak tabi.
Gerçekleştirmek istediklerimizi sınırsızca düşleriz,
Gerçekleştirmek içinse uyanmamız gerektiğini bilmeyiz çoğu kez.
Yine de güzeldir,
Vazgeçilmezimizdir.
Stephan Leacock,
“En Fazla İş Başaranlar En Çok Hayal Kuranlar Olabilir” diyor.
Bu konu ile ilgili güzel bir hikâyeyi de paylaşmak istiyorum.
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlunu anlatır.
“Hayal hırsızı
Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi öğretmeni.
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı.
Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, Tam Kalbinin Sesiydi.
İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten Sonra Beni Gör” uyarısı vardı.
“Neden “0” aldım?” diye merakla sordu öğretmenine çocuk.
“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal”
Dedi öğretmeni.
“Paran yok,
Gezginci bir Aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok.
At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım.
Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor.
Bunu başarman imkânsız” dedi ve ekledi:
“Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, O zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü.
Babasına danıştı.
“Oğlum” dedi babası
“Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim.”
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü öğretmenine.
“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin” dedi..
“Ben de Hayallerimi.”
O, Orta 2 öğrencisi, Bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı duruyor.
Öykünün en can alıcı yanı şu:
Aynı öğretmen,
Bir yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine “Bak” dedi,
“Sana şimdi söyleyebilirim.
Ben senin öğretmeninken, Hayal Hırsızıydım.
O yıllarda öğrencilerimden pek çok Hayal çaldım.
Allah’tan ki, Sen, Hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.”
“En Büyük İşler, Büyük Hayaller Kurma Özelliği Olan İnsanlarca Başarılmıştır”.William Russell
Kıssadan Hisse
“Her Hayale Giden Bir Yol Vardır.”
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
24.Eylül.2011 İstanbul