İbrahim Halil Okuyan
22 Ağustos 2011
Yaratma anlamına gelen bu kelime;
Yoktan var edişten ziyade,
Bir gaye için bir şeyin ortaya konulması,
Çıkartılması,
Var edilmesi anlamlarına gelmektedir.
Her varlığın “Sahip Olduğu Özellikler” onun varlığının birer parçasıdır.
Ve bu özellikler “Onun Ne İçin Var Olduğunun” birer Belirtisi ve Emaresidir.
Yaratılan varlığın yaratılışındaki “Hikmeti Gözlemek”,
Onda var olan özelliklerinde onunla birlikte ele alınmasını, Gözden kaçırılmamasını gerekli kılar.
“Fıtrat” bu anlamda var olan her şeyin ne hikmetle yaratıldığı, yaratılışını,
O varlığın doğasını ifade etmek için kullanılmaktadır.
Ayva ağacı yaratılışı Fıtratı gereği Ayva,
Gül ağacı da yaratılışı, Doğası gereği Gül verir.
Ve insan…
Rabbin kendisi için çizdiği rotadan çıkma,
Bütünden kopma,
Dengeyi altüst etme kabiliyetine sahip tek varlık.
Bu kabiliyet ona bu Muhteşem Ahenge,
“Kendi İradesiyle Katılabilmesi” için verilmiş.
Ve aslında yapı itibariyle o fıtratta yaratılmış.
Doğası Hakka Yönelmeye müsait.
Sadece O’na Kul olması üzerine kurulu…
İstenmiş ki kendisi kendi isteğiyle gönülden uysun,
Uyum göstersin bu Ahenge…
Rotadan çıktıkça hatırlatıcılar gönderilmiş rotaya dönmesi için.
Konuyu bir hikâye ile örnekleyelim.
“Bir gün bir ormanda,
Bir AKREP ve KAPLUMBAĞA arkadaş olmuşlar.
Bu iki dost ormanda mutlu mesut yaşarken bulundukları Bölgede yiyecek kıtlığı baş göstermiş.
Bu iki dost birlikte yaşayabilecekleri,
Daha kolay yiyecek bulabilecekleri bir yer aramaya karar vermişler.
Bu karar doğrultusunda yola koyulmuşlar.
Güle oynaya yol aldıktan sonra önlerine birden büyük bir nehir çıkıvermiş.
Tabi AKREP masumlaşıp boynunu bükmüş.
Dostunun halini gören KAPLUMBAĞA ona:
– Ey vefakâr arkadaşım neden hüzünlendin. Demiş.
AKREPTE ona şöyle cevap vermiş :
– Ey dostum seninle yolculuğumuz buraya kadarmış.
Buradan sonra yollarımız ayrılıyor. Ve eklemiş:
– Sen Gidersin Senin Ardından Gözüm Yaşı Gider.
– Müşkül Odur ki Kişi Kalır, Yoldaşı gider.
Bu sözleri duyan kaplumbağa :
– Neden ayrılacağız ki? Demiş.
Akrepte demiş ki:
-Ey dostum önümüzdeki akan şu azgın nehri görmüyor musun?
-Ben bu bedenle bu nehirden nasıl geçeyim? Demiş.
Dostunu böyle güç bir durumda yalnız bırakmayı aklından bile geçirmeyen Kaplumbağa;
-Ettiğin lafa bak!! Ben ne güne duruyorum.
Biz kötü gün dostu değil miyiz,
Atla sırtıma seni karşıya sağ salim geçireyim demiş.
Akrep Kaplumbağanın sırtına atlamış,
Kaplumbağada nehrin azgın sularına kendini bırakmış.
Tam nehrin ortasına geldiklerinde,
Kaplumbağanın kulağına Tık Tık sesler gelmeye başlamış.
Önce bu seslere bir anlam veremeyen Kaplumbağa,
Sırtına aldığı dostuna seslenmiş:
-Kulağıma tuhaf sesler geliyor sende bu sesleri duyuyor musun? Diye sormuş.
Akrepte hemen cevaplamış:
– Evet demiş duyuyorum o ses benden geliyor seni iğnemle sokmaya çalışıyorum.
Tam anlamıyla dünyası başına yıkılan Kaplumbağa Akrebe:
– Biz seninle dost değil miydik?
Bak ben sana karşı dostluk görevimi yerine getiriyorum ve seni karşı kıyıya sırtımda taşıyorum.
Akrepte kaplumbağaya şu cevabı vermiş:
– Evet dostum sen yaradılışın gereği dostun için yapman gerekeni yapıyorsun,
Ama Benim Yaratılışımda Bunu Gerektiriyor.
Ben yaratılışım gereği her fırsatta iğnemi başkalarına batırırım kusura bakma demiş.
Bunun üzerine Kaplumbağa acı bir gülümseme ederek,
Akrebe şöyle demiş:
-Eyy ! Ahmak sen o küçücük iğneyle bana zarar verebileceğini düşünerek ne kadar akılsız olduğunu gösterdin. Demiş
Ve nehrin azgın sularına dalarak Akrebin boğulmasını sağlamış….”
Hayatımızın her alanında işi yapma ile ilgili olarak iki kesim insanla karşılaşırız.
“Yük Olanlar ve Yük Alanlar.”
Bu iki kesimin zaman zaman birbirine karışır.
Yük olanların canhıraş feryatlarla “Ben yük alanlardanım.” nidalarına aldanmayacaksınız.
Ayırımı çok iyi yaparak gerekli değerlendirmelerden sonra bunu yapanlara “Ya bir yol aç! Ya bir yol göster! Ya da yoldan çekil!” diyeceksiniz.
Hz Ömer “İyilik yaptığın kişiden gelecek darbeye karşı hazırlıklı ol!” buyurmuştur.
Sezar, kendini öldürmeye gelenler arasında üvey oğlunu da görünce o tarihi ve artık hemen hemen herkesin dilinde olan meşhur sözünü fısıldamış:
“Sen de mi Brütüs?”
Sözün Özü
Hayatta Sırtımıza Alacağımız Kişilere Dikkat Etmeliyiz…
Belki o İnsanlar Akrepten daha güçlü olurlar,
Ve bize telafisi Mümkün Olmayan Zararlar verebilirler….
Şunu hiç bir zaman unutmamalıyız;
Herkes Hayatını Yaratılışı Üzerine Yaşar.
Yılan Yılan gibi, Akrep Akrep gibi, Aslan Aslan gibi….
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
21.Agustos.2011 Mersin