Deniz Güney
14 Haziran 2011
Urfa’nın yüzde 84’ü sandığa gitti. Bu küçümsenecek bir rakam değil. 15 bin kişinin oyunun geçersiz sayılması da hiç şüphesiz düşündürücüdür. Kimilerine göre AK Partinin Urfa’da 455 bin oy alması hayaldi gerçek oldu. Ancak seçim sonuçları Urfa’da algı ile olgunun farklı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kimileri seçim çalışmaları döneminde sonuçlar konusunda tahminde bulunmaktan çok temennisini dile getirdi. Ancak temenniler tahminlere yenik düştü. Benim için bu sonuç hiç de sürpriz olmadı.
Başa dönersek; Adaylar netleştikten sonra AK Parti’nin adaylarına kimi ithal aday dedi. Kimileri bu adayları hiç tanımıyoruz dedi.
Ancak seçime kısa bir süre kala tahminlerle temenniler bir birine karıştı. Temennisini seçim tahmini gibi dillendirenler AK Parti’nin 6 milletvekilinden yada 7 milletvekilinden fazla çıkartamayacağını söylüyordu.
Temennilerle tahminlerin havada uçuştuğu bu dönemde ithal aday diye kampanyaları da almış başını gidiyordu. Ancak ithal aday dedikleri Devlet Bakanı Faruk Çelik, AK Parti’yi toparladı. Kendi partisindeki adayları kontrol altına almayı başardı ve kök köy, ilçe- ilçe son nefesine kadar çalıştı. Kimi zaman sıcaktan bunaldı ceketini omzuna attı. O da yetmedi kravatını çıkarttı. Çamurda, tozlu topraklı yollarda seçim çalışması yaptı. Bunun karşılığını da aldı. 12 Haziran akşamı sandıkların açılmaya başlamasıyla birlikte Ak Parti fark attı.
Bir ara sonuçlar 11’e 1 şeklinde uzun süre açılanan sonuç listelerinde kaldı. Sonra gitti geldi.
11 AK Parti 1 BDP’nin bağımsızı şeklinde dalgalanmanın yaşandığı sonuçlarda Atatürk Bulvarı karıştı. Adliyeye yürümek isteyen BDP’nin bağımsız adayı İbrahim Binici’nin yandaşlarını, polis biber gazıyla durdurmaya çalıştı. Ancak olmadı. Tansiyon yükseldi. Sonra BDP’li Binici’nin de kazandığı sonucunun gelmesiyle kalabalık yatıştı. Ama gerilim Urfa’ya yakışmadı.
Demokrasi, özgürlük, barış sokakları bir birine katmak değildir. Polisle çatışmak değildir. Polis ne yapsın. Vurun kırın yakın yıkın mı desin?
Kamu malına vatandaşın malına canına zarar verin bu sizin özgürlüğünüz, barış ve demokrasi hakkınız mı desin?
Bu mudur barış, özgürlük, demokrasi?
Bu mudur insan hakları?
Yasal zeminde hak aramak varken şiddette ne gerek var?
Her şey bir yana Urfa’da 12 Haziran seçim sonuçları bana göre bir devrim niteliği taşıdı. Sizce feodalite mi yoksa halkın özgür iradesi mi kazandı?
Bu aslında Urfa’da 12 Haziran Genel seçimlerinde ilk kez kendini daha iyi hissettirdi. Feodilite, aşiretçilik bu seçimde kendini gösteremedi.
AK Partinin adayları aşiret ağırlıklı değildi. Hatta Başbakan Urfa için belirlediği adaylarla aşiretçiliği tavsiye etmişti.
Aşiretçilikle hareket edenler ise ya bağımsızlık ya da bağımsızlık deyip bayrak açtı.
Sonuç ne oldu. Seçileceğine kesin gözüyle bakılan bazı aşiretçi bağımsızlar demokrasiye, halkın özgür iradesine yenik düştü.
Korku ile sevgi aynı gönülde yer bulmuyor dostlar. Ancak şu bir gerçek ki Urfa insanı uzun yıllar korku ile sevgiyi aynı kalpte taşıdı.
Genelde Türkiye’nin, yerelde ise bütün Anadolu’nun algısı ile olgusu bu seçimlerde değişti. Bu yüzden de korku ile sevgi artık aynı gönülde yeşermiyor. Zaten Urfa’daki seçim sonuçları da bize bunu çok net bir şekilde gösterdi.
Bu seçimde polis köylerde de görev aldı. Tokat yedi ama demokrasi kazandı.
Bunun adı da Urfa demokrasisi oldu.
Siverek’te blok oyların çıkacağı köylerde ciddi güvenlik önlemleri alındı. Gaziantep’ten bile takviye polisler getirildi. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Birkaç münferit olayın haricinde olmadı da.
Çünkü halk artık korku ile sevgiyi aynı terazinin aynı kefesine koyup tartmadı. Feodalite ile özgür iradenin bilek güreşinin sonucu sandığa yansıdı.
12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde Urfa’dan Ak Parti 10 milletvekili çıkarttı. 2 vekilde BDP’nin bağımsız adaylarından çıktı.
Urfa’mıza seçim sonuçları hayırlı uğurlu olsun.