Necla Cevheri Saatçi
6 Şubat 2007
ınsan için en büyük iletişim aracıdır. Bu iletişimi en iyi şekilde kullanmakta bizim elimizde.
Oysa biz insanlar, cümleleri cömert bir şekilde sarfetmekten asla çekinmiyoruz. Bu cömertlik içinde kaç insanın kalbinin kırıldığını düşündük mü? Söylediğimiz cümlelerin sonucunda neler meydana geldiğini görmek hususunda körleşiyoruz. Oysa ki, sözü söylemeden önce düşünsek sonrası ne kolay olur. “ Niçin söyledim?” diye pişman olmak zordur.
Laf ağızdan çıkmış ve hedefini bulmuştur. Bu konuda çok anlamlı bir Çin deyişi vardır “Söz dudaktan çıktımı, yarış atı bile tutamaz onu.” Oysa ki düşünerek konuşsak söyleyeceklerimizin yarısını belki de daha fazlasını eleriz.
O zaman da pişman olacağımız sözler ağzımızdan çıkmaz. Bundan dolayıdır ki, konuşma yeteneğimizi en iyi şekilde kullanmalıyız. “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” diye bir atasözümüz vardır. Bu bile bizim konuşmamızın ne denli etkili olduğunu anlamamız için yeterlidir. Öyle nadide insanlar vardır ki, çevresindeki insanlar konuşması için can atarlar.
O konuştuğunda zamanın nasıl geçtiği anlaşılmaz. Ayrılık vakti geldiğinde içinizde bir burukluk oluşur. Bu kişi çevrenizde ki herhangi birisi, okulunuzdaki bir öğretmen, ya da bir alim olabilir. Ama hepsinin sözü dikkatlice dinlenir. Çünkü onların cümlelerinde kırıcılık yoktur, yapıcılık ön plandadır.
Bize yol gösterir. ınsan denen varlığın ne denli önemli olduğunu hissettirir. Herkes iyi bir hatip olamaz ama doğru yerde, doğru sözü söylerse dinlenir.
Haftanın Sözü: Öfkeliyken konuş! Göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.
Abrose Bierce
Haftanın Kitabı: Beyaz Müslümanlar
Soner Yalçın