İbrahim Halil Okuyan
5 Şubat 2007
Urfa Valisi iken 1958 yılında Türkiye’deki 10 Vali ile birlikte Amerika Birleşik Devletlerine giden merhum Kadir Eroğan dönüşünde; oradaki ziyaretleri sırasında bir Üniversitede kendisine Urfa Valisi olduğu için ayrı bir değer verildiğini, Harran’la ilgili uygarlık zenginliklerinin birçoğunu oradaki konuşmalarda öğrendiğini ve çok memnun olduğunu ifade ediyordu. Bu ziyaretten 49 yıl sonra günümüzde Sayın Valimiz Yusuf Yavaşcan ile Sayın Belediye Başkanımız Ahmet Eşref Fakıbaba birlikte gittikleri Almanya’daki bir Uygarlıklar Sergisinde yine Urfa’nın 12 bin yıllık tarihi ile ön plânda olduğunu, bu şehrin Valisi ve Belediye Başkanı olarak büyük ilgi gördüklerini ve bundan gurur duyduklarını dönüşlerinde dile getirdiler. Amerika’ya ve Almanya’ya yapılan yöneticilerimizin iki ziyareti arasında yaklaşık yarım asırlık bir zaman farkı var. Fakat bilinmin ortaya koyduğu fark 6 bin yıl.. Dile kolay.. Bahis konusu edilen ABD ziyaretinde ön plâna çıkan Harran’ın 5-6 bin yıllık tarihi ve medeniyet, Almanya’daki Sergide gündeme gelen ise Urfa’nın 11-12 bin yıllık insanlık tarihi. Her ikisi de Vilâyet olarak Urfa.. şakası, yalanı yok.. Bunları tesbit edenler de bizimkilerden ziyade batılı ilim adamları. Nasıl bir coğrafyada yaşadığımız, nasıl önemli değerlere sahip olduğumuz daha iyi anlaşılıyor, değil mi? Bunların yüzde bir’i o diyarlarda olsa kimbilir nasıl üzerine abanır, nasıl fanuslarda muhafaza ederler? Biz ise tabir caizse “salıyoruz çayıra, Mevlâm kayıra..” tarihi mirasımız çayırlara, meralara emanet… Ülkemizin tanıtımında önemli katkıları olacak bu değerlerin tanıtımı için gereken zemin 50 yıl öncesinden Harran ile bugün Göbeklitepe ile doruğuna ulaşmış gibidir. Göbeklitepe’de başlayan arkeolojik kazılar bilindiği üzere pek yenidir. Daha uzun yıllar kazıların devam etmesi bahis konusudur. Biz uzun yıllar pek birşey yapamadık. Hiç olmazsa bugüne kadar olan tarihi mirasımızı bir derleyip toparlıyalım, bundan sonra gelecekleri de usûlü dairesinde evvelkilere katalım ve bir bütünlük içinde turizm’e sunmasını bilelim. Tabiiki, bunun için geniş bir koordine gerekmekte, Bakanlıklararası çalışmalar, Vali ve Kaymakamların, ıl ve ılçe Belediye Başkanlıklarının, ilgili Daire Müdürlüklerinin birlikteliği lâzımdır. Bu anlayış hem işi kolaylaştırır, çabuklaştırır, olumlu neticeler sağlar. Avrupalılar ve bizlerce iyice anlaşılmıştır ki, Urfa artık önemli bir tarihi hazinedir. Bu hazine Vatan topraklarımızda bulunmaktadır. 12 bin yıllık oluşu bugün için elde olan bilimsel sonuçtur. Bize düşen bu değerle ilgili işleri elbirliği ile Müzelere taşımak, sahiplenmek, vitrinleyebilmektir. “Hazine üzerinde oturan fakir adam” durumunda kalmamaktır. Bunun yolu da elbette çalışmak, çok çalışmak, randımanlı neticelerle Ülkemizi, ılimizi, şehrimizi yüceltmektir. Unutmayalım ki, bu vadide hepimizi ilgilendiren görevler vardır.