Mehmet Göncü
28 Temmuz 2015
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi, dünyamızın
kuzey yarım küresinde son yılların en sıcak Temmuz ayı yaşanmaktadır.
İlimiz Urfa ise coğrafi konumu ve bir çok sebebe
bağlı olarak güzel yurdumuzun en sıcak illerinden biri konumundadır.
Bu sıcaklardan korunmada bildiğiniz gibi vantilatör
ve klima gibi elektrikli ev aletleri yoğun biçimde kullanılmaktadır.
Her nimetin bir külfeti, her külfetinde bir nimeti
olduğu gibi.
Klimalar meskenlerin içini serinletirken,
dışarıdaki havayı da ısıtmaktadır.
Ayrıca klimalar önemli miktarlarda da enerji
tüketmektedirler.
İşte bu nedenle; kent merkezinde mevcut trafolar
kapasitelerini aşan aşırı yüklenme sonucu sık sık arızalanmakta ve trafo
sigortalarının devre dışı kalması ile de elektriklerin kesilmesine neden
olmaktadır.
Bu durum karşısında gerek meskenler ve gerekse
işyerleri negatif manada çok boyutlu olarak etkilenmektedirler.
Buna ilaveten kent merkezinde büyük yoğunlukta
motorlu tarışlar var. Bu da havanın ısınmasına neden olan faktörler arasındadır.
Eeee peki bu durumda ne yapmak gerekiyor?
Bana göre, kentin eski nüfus sayısına göre
hesaplanmış olan mevcut trafoların KW güçleri, Urfa’nın kısa bir zaman
diliminde çok büyümesine bağlı olarak yeni yapılan binaların da sayısı göz
önüne alınarak artırılmalı ve bazı yeni semt trafo merkezleri inşa edilmelidir.
Ayrıca eski trafolar arasında bina sayısına göre,
yeni hatlar çekilerek dengeler sağlanmalıdır.
En önemlisi ise kaçak elektrik kullanılmamalıdır.
Ben mühendis değilim. Ancak elektrik dağılımı ile
ilgili genel durumun objektif olarak analizini yaptığımda bu gerçekle
karşılaşıyorum.
Sevgili okuyucularım; bilinen bir gerçek var. Bir
hadise karşısında, objektif ve subjektif bir yaklaşımla yapılacak bir sentezin sonucunda sağlıklı bir
analiz elde edilebilinir. Bu nedenle olaya fevri değil, çok boyutlu bakmak
gerekmektedir.
Ben şahsen Dicle EDAŞ ilgililerinin bu hususta
gerekli özeni gösterdiklerine inanıyorum.
Kim sorumlu olduğu işletmenin negatif olarak
tanınmasını ister.
Her ne kadar kimsenin elinde sihirli bir değenek
yoksa da, bu işletme de verdiği uğraşı daha da arttırmalıdır. Ben şahsen bunun
için gayret gösterdiklerine inanıyorum.
Üstelik aşırı sıcaklara rağmen gece-gündüz demeden
de fedakarene bir şekilde çalıştıklarını da görüyorum.
Yakın bir gelecekte de bu aksaklıkların
giderileceği konusunda çok umutluyum.
Umarım çok yakın bir gelecekte ilimizin elektrik
sorunu da tamamen ortadan kalkmış olacaktır.
Ayrıca tüm aboneler bu sıcak günlerde trafolara
fazla yük binmemesi açısından enerji tüketiminde tasarrufa azami ölçüde özen
göstermelidirler.
Örneğin üç odada klima kullanacağımıza bir odada
kullanmalıyız. Misafir veya oturma odalarında ampul sayısını aza indirmeliyiz.
Daha bir çok tasarruf önlemleri almalıyız.
Her şeyden önemlisi de hiçbir şekilde karamsarlığa
kapılmadan aklın ve bilimin öncülüğünde konuya çözüm getirmenin yollarını
araştırmalıyız.
Ben şahsen böyle düşünüyor ve böyle de
davranıyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride,
kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.