Remzi Mızrah
5 Ocak 2007
Çocuklara kitabı sevdirmek, okuma alışkanlığı kazandırmak, anne, baba ve öğretmenlere çocuklar için yararlı kitap seçme imkanı sağlamak üzere bu yılda kasımın ikinci haftasında 13-19 kasım tarihleri arasında kutlanan Dünya Çocuk Kitapları Haftasını da bitirdik. Her yıl olduğu gibi bu yılda pek detaylı çalışmalar yapılmadı sanırım. En göze batan faaliyet Toplum Gönüllüleri Derneğinin “Benim kütüphanem” projesi kapsamında ıl Halk kütüphanesinde gerçekleştirdiği çalışmaydı.
Çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanması için düzenlenen bu haftanın ilk tohumları 1912 yılında “Amerikan Kitapçılar Kongresinde” atılmıştır. Penn Publishing adlı şirketin çalışanlarından E.W.Mumford tarafından yazılan “Kıymetli Genç Okuyucular” adlı makalede, uygun olmayan kitapların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmesi ve bu yazının New York Times gazetesinde yayınlanmasıyla kitapların çocuklar üzerindeki etkileri kamuoyu gündemine bir tartışma konusu olarak girmiştir. New York Times’ta çıkan bu yazı “Amerikan Erkek ızcileri” başkanı James West’in dikkatini çekmiş ve West, bu işle ilgilenmesi için Kütüphaneci Franklin K. Mathiews’i görevlendirmiştir.
Mathiews, Kitapçılar kongresinde yaptığı konuşmada yeni yetişen neslin eğitiminde kitapçı ve yayıncıların sorumluluklarına dikkat çekmişti. Böylelikle kongrede bir çocuk kitapları haftasının kutlanması kararlaştırılmış ve destek verecek tüm kuruluşlara çağrıda bulunulmuştur.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında çocuk kitapları hakkındaki çalışmalar kesintiye uğramışsa da Amerika’da artan kütüphaneci sayısı ve izci liderlerinin katkılarıyla bu çabalar savaştan sonrada devam ettirilmiştir. ılk çocuk kitapları haftasıda kitapçılar, yayıncılar, kütüphaneciler ve izci liderlerinden oluşan ilk komitenin çabalarıyla1919 yılında kutlanmıştır.
Ülkemizde ise 1946 yılından beri kutlanmaktadır. Kasım ayının ikinci Pazartesi günü ve izleyen 7 gün “Çocuk Kitapları Haftası” olarak kabul edilmiştir. Hafta boyunca yapılan çeşitli etkinliklerle kitap ve okumanın önemi vurgulanmakta okuma alışkanlığının kazandırılması için çaba gösterilmektedir. Tabii bizim toplumumuz için okuma alışkanlığının kazandırılması ve çocuklarda kitap sevgisinin oluşturulması çokta kolay değildir.
Gerçektende okumayla ve kitapla çokta barışık olmayan bir toplumda insanlara kitabın yararlarını anlatmak fazlaca etki yapmamaktadır.
Neden toplum kitaba yabancı? Neden öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırılamıyor??
Aslında tarihsel, ekonomik, sosyal birçok neden var.
Bizim toplumumuz yazılı kültürle geç tanışmış bir toplumdur. Matbaanın ülkemize geç gelmesi, temel okuryazarlık oranının düşüklüğü, ekonomik zorluklar ve teknolojinin olumsuz etkisi gibi nedenler okuma alışkanlığının kazandırılmasını zorlaştırmaktadır. En önemlisi de okumanın bir ihtiyaç olduğu hala kabul edilememiş, toplum nezdinde kabul görmemiştir.
Bütün bu nedenlerin yanında çocuğun ilk okuma zevkini edindiği, okul kütüphanelerinin nitelik ve sayıca eksikliği bu sorunu daha da karmaşık hale getirmektedir. Gerçektende öğrenim döneminde çocuğa okuma alışkanlığının kazandırılmasında odak noktası, iyi organize edilmiş düzenli olarak kullanıma sunulan okul kütüphaneleridir. Eğitim ve öğretim faaliyetleri için son derece önemli olan okul kütüphaneleri maalesef yeterli hizmeti verememektedir.
Okul kütüphanelerinin birçoğu kapalı tutulmakta sadece teftişlerde gösterilecek birimler olarak muhafaza edilmektedir. Kitaplar için bütçe ayrılamamakta yeni kitaplar alınmamaktadır. 100 temel eser acaba kaç okulun kütüphanesinde mevcut.
Okul kütüphanelerinin bu eksikliğinin yanında öğrenim çağındaki çocukları okumadan bihaber hale getiren bir diğer olguda televizyon veınternet’in olumsuz etkisidir. Her mahallede her köşede açılan ınternet kafeler ve toplumumuzu Amerika’dan sonra en çok televizyon izler konuma getiren diziler.
Bunun yanında öğrenim çağındaki çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandıracak olan Öğretmenler yılda kaç kitap okumaktadır. Kaçı okuma eylemini alışkanlık düzeyinde gerçekleştirmektedir. Bu konuda bir araştırmanın yapılması da sorunun çözümüne yönelik iyi bir çaba olacaktır diye düşünüyorum
Kısacası kitap; hala toplumun tüm kesimlerinde pekte dikkate alınmayacak bir konumda.
Bu hafta vesilesiyle çocuklara aldığımız hediyeler arasına kitabı da koyalım diyorum ve Toplum Gönüllüleri Derneğine kütüphaneler için yaptıkları çalışmalardan dolayı bir kütüphaneci olarak teşekkürlerimi sunuyorum.