Mehmet Göncü
8 Haziran 2013
Kıymetli okuyucularım, insan yaşlandıkça bazı gerçeklerin farkına iyi varıyor.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın otuz beş yaş şiirinde dediği gibi;
“Geç fark ettim taşın sert olduğunu,
Su insanı boğar, meğer ateş yakarmış”
Ben de geç fark ettim, insan yaşamının özet olarak üç kelimeden ibaret olduğunu.
Doğdular, acı çektiler ve öldüler.
Gerçekten etrafımdakilere bakıyorum. Hangi yaşta, hangi başta ve hangi sosyal konumda olursa olsunlar herkesin bir genel ve özel derdi vardır.
Örneğin bir cihan Padişahı olan Yavuz Sultan Selim, bakınız bu konuda ne söylüyor;
“Bütün dünya benim olsa, Gamım bitmez nedendir?”
Yine Yavuz, bir başka söyleminde de,
“Dert çok, hem-dert yok düşman kavî talih zebun” demektedir.
Ayrıca bir beytinde de,
“Şirler, pençe-i kahrımdan olurken lerzan, beni de bir ahu gözlüye zebun etti felek” demek suretiyle çaresizliğini dolayısı ile acı çektiğini belirtmektedir.
Hal böyle iken, akla şöyle bir soru gelebilir: Hiç mi bu dünyada dertsiz insan yok?
Varsayalım ki böyle bir kimse var. Ama oda başkasının derdi ile acı çekmektedir. Namık Kemal’in dediği gibi; “Baisi şekva bize hüzn-i umumidir Kemal, Kendi derdi gönlümün billah gelmez yadımâ”
Bu hususu en güzel Şadi Şirazi dile getirmektedir.
“Derin dünya kesi bi ğam nabaşet
Eğer baş et beni adem nabaşet”
Sözü gerçek değil de ya nedir.
Sevgili okuyucularım, ben şahsen uzun yıllar ilimiz Urfa’da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi olarak görev yaptım.
Bu nedenle; yüzlerce çaresiz ve dertli insanla karşılaştım. Keza; memuriyet görevim esnasında da birçok dertli kimseyle karşılaşmıştım.
O anlarda gördüklerimden öyle etkilendim ki kendi dertlerimi unuttum. Öte yandan hele bir bakın şu an dünyamızdaki doğal afetlere, savaşlara ve onun getirdiği olumsuzluklara.
İşte bunları görüp duyan bir kimse benim hiç derdim yok diyebilir mi?
Bana göre, insan denilen canlının bu gezegendeki görünen yaşamı şu şekilde özetlenebilir;
Ağlayarak doğdular. Bir güldüler, bin ah dediler. Acı çektiler ve çektirdiler. Hiçbir şey götürmeden de ağlatarak gittiler.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…