Ders yılı: okullarda derslerin başladığı tarihten, kesildiği tarihe kadar geçen süre demektir.

Öğretim yılı: ders yılının başladığı tarihten, ertesi ders yılının başladığı tarihe kadar geçen süreyi kapsar. 

Öğretmen ve öğrenciler ders yılı içinde yoğun bir çalışma temposu geçirdiler. 

Çeşitli çalışma ve hazırlık kursları sonunda 8.sınıflar TEOG (Temel eğitimden orta öğretime geçiş ) sınavlarına girdiler, 12.sınıf öğrencileri YGS ( Yüksek öğretime geçiş) sınavlarına geçtiğimiz günlerde girdiler, Yakın bir gelecekte de LYS’ye  ( Lisans Yerleştirme Sınavı)  girecekler. Bu çalışmalar kapsamında gerek Anne- Babalar gerek öğrenciler büyük stres ve heyecanlar yaşadılar, yaşıyorlar değerli öğretmenlerimiz, idarecilerimiz de merak ve dikkatle görevlerini yapmaya çalışıyorlar. 

İnşallah herkes emeğinin karşılığını manen almış olur.

Bu öğretim yılında özel dershaneler kapandı, yerine Özel Temel Liseler, Etüt Merkezleri kuruldu. Bu durum kurumlar arasında tatlı rekabet ortamı oluşmasına neden oldu. Bu da ilerisi için güzel bir gelişmedir. İnşallah eğitimin seviyesini yükseltir.

Okulların kapanmasına az bir süre kalması, havaların ısınması, öğrencilerin rehavete düşmesi , ailelerin geçim şartları gibi nedenler beraberinde bir takım gevşeme ve aksamalara sebep olmaktadır.

Şöyle ki;

Şehrin varoşlarında ve kırsal kesimlerde yaşayan ailelerin geçim koşulları nedeniyle tarım işçiliğine, hayvan otlatmalarına giderken öğrenci olan çocuklarını da beraberlerinde götürmeleri sınıfların bazı yerlerde boşalmasına, öğrencilerin derslerinden geri kalmalarına sebep olmaktadır. Bu durum ilimiz eğitim öğretiminde başarı grafiğinin düşmesine sebep olmaktadır. Acilen çözüm yolları bulunmalıdır. Mesela gidilen iş yerlerine yönelik seyyar dershaneler oluşturup öğretmen görevlendirilebilir, ayrıca TEOG  sınavlarının tarihi bölgelerin özelliğine göre uygulanabilir, iş takvimi buna göre hazırlanabilir v.b gibi.

Bir diğer gözlem; sene sonu yaklaşırken öğrencilerin okullara giriş çıkışlarında, sınıflarda a normal kıyafetler giymeleri laubali hareketler etmeleri, yanlış imajlar yaratmalarıdır.

Öğretmenin uğraş alanı insandır, yanlış yapma, topluma kötü örnek olma, acayip kıyafetler giyme mesleğin erdemine yakışmaz.

Ziya paşa yıllar önce ne demiş:

İnsanlar kılık kıyafeti ile karşılanır, söz ve sohbeti ile uğurlanır.

Yine, Ziya paşa şöyle der: iyi bir kıyafet, güzel bir tavsiye mektubudur.

Nihayet değerli velilerinde çocuklarına sahip çıkmaları onların arkadaş çevrelerini kontrol etmeleri, öğretmenleri ile sürekli diyalog içerisinde bulunmaları, geleceğimizin teminatı için şarttır.

 Bu duygu ve dileklerimle herkese, özellikle sevgili çocuklarımıza değerli öğretmenlerimize    velilerimize selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

  Hoşça kalın.