Mehmet Göncü
18 Haziran 2013
Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi dün
Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’ydü.
Topraklarımızın aşırı sulama ve
erozyon nedeniyle çölleşmeye doğru sürüklendiği bir gerçek. Bununla ilgili
gerek resmi, gerekse Sivil Toplum Kuruluşlarının çeşitli projeleri var. Bazıları da uygulama aşamasına geçmiştir.
Örneğin damla ve yağmurlama sulama sistemine geçilmesi gibi. Tuzlanmayı önleyen bitki türleri de artık
tarım litaründe yerini almıştır. Dilerim Harran Ovasında gerekli önlemler
alınır. Suruç ve diğer sulamaya açılacak
alanlarda damla ve yağmurlama sistemi uygulanır.
Biz bugün ilimiz Şanlıurfa’nın
ağaçlandırılmasıyla, özellikle derelerimizin ıslahına değineceğiz.
Okaliptus türü ağaçların bir diğer
ismi de bataklık bitkisidir. İşte bu nedenle şu aşamada henüz temiz su gelmemiş
olan Karakoyun, Cavsak ve Sırrın derelerine bu ağaç dikiminin faydalı olacağına
inanmaktayım.
Yıllardır meteoroloji haberlerinde
ülkenin en sıcak ilinin Şanlıurfa olduğu haberini dinleriz.
Bazı değerli hemşerilerimiz bu
sıcaklığın kavun, karpuz, üzüm, incir vb. gibi bitkilerin yetişmesi için
gereklidir, diyerek esas nedeni maalesef gözden kaçırmaktadırlar.
Kaldı ki, bu sayılan bitkiler,
ülkemizin daha serin olan diğer bölgelerinde de yetişmektedir.
Bana göre; esas sebep
ormansızlıktır. Bilindiği gibi Türkiye’nin ormanı en az ve en sıcak bölgesi
güneydoğudur.
Aynı zamanda güneydoğunun ormanı en
az bölgesi ve en sıcak ili de Şanlıurfa’dır.
Bir diğer sebepte 60 milyon yıl
önce tektonik bir hareket sonucu meydana gelen bir çöküntü sonucu oluşan ova
üzerinde bilahare Şanlıurfa kent merkezinin kurulmuş olmasıdır.
Yani bir anlamda Urfa Tektek ve
Kaşmir dağları arasında kalan yarım ay şeklinde olan bir çukur düzlükte
kuruludur. Bu nedenle de bölge illerine göre daha sıcaktır.
Son zamanlarda bir miktar artan nem
oranı da bu sıcaklığa tuz biber ekmiştir.
Eee peki ne yapacağız?
Planlı programlı bir şekilde
kentimizi ağaçlandırmanın yollarını arayacağız.
Kent merkezini ağaçlandırmaya önem
vereceğiz.
Balkonlarımızı saksılarla
çiçeklendireceğiz. Yakın bir gelecekte Karakoyun, Sırrın ve Sırrın derelerinden baraj suyunun akmasını
sağlayacağız.
Mevcut park ve bahçe sayısını
artıracağız. Dikilen ağaçları korumanın alışkanlığını ve eğitimini
yaygınlaştıracağız.
Bu konudaki diğer pozitif çevre
faaliyetlerini hayata geçirme yollarını da arayacağız.
Nitekim, bu bağlamda son yıllarda
gerek belediyemizin ve gerekse Çevre Orman Müdürlüğünün ayrıca Urfa’yı
yeşillendirme derneğinin ve TEMA Vakfının ağaçlandırmayla ilgili çok ciddi
çalışmaları var. Bu faydalı uğraşlarından dolayı kendilerini yürekten
kutluyorum.
Öte yandan İl Nüfus ve Vatandaşlık
Müdürlüğünün ağaç dikme mevsiminde her evlenen çifte fidan hediye etmesi, daha
önceleri Belediyemizce uygulanan bu tür faaliyetlerin sürtmesi ve örnek alınması en büyük
temennimizdir.
Dün
çarşıda yürürken, sıcaktan
rahatsız olduğumu fark ettim. Kan ter
içinde kendimi zorla bir ağaç gölgesine atarak biraz serinlendim ve dinlendim.
Ve bu yazıyı da kaleme almayı bu nedenle düşündüm.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta
geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.