İbrahim Halil Okuyan
10 Mart 2008
Bir tarım ülkesi olan Türkiye’nin normal üretimlerini sağlayabilmesi açısından çeşitli şekillerde desteklenmesi de arzu edilmektedir. Bunların başında tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin desteklenmesi söz konusudur. Zaten hükümetimiz de hiçbir zaman çiftçiden desteğini geri çekmiyor. Bu sene üretimdeki boşluğu kapatma açısından mazot ve gübre desteğini geçen yıllardaki zamanın önüne çekmiş, 2 milyar YTL civarındaki ödemeleri Mart veya Nisan 2008 de ödemeye kararlaştırmıştır. Senenin başlangıcındaki bu aylar içerisinde Ülkemiz çiftçilerine 1 milyar 840 milyon YTL tutarında mazot ve gübre için ödemeler yapılacaktır.
Sayın Başbakan, Partisinin gurup toplantısında yaptığı açıklamada; akılcı politikalarla Türk tarımının yeniden hayata döndüğünü açıklayarak, tarımsal desteklemelerin çiftçimize hayat verdiğini, bununla çiftçinin ihtiyaçlarını karşılamağa çalıştığını ifade etmiştir.
Mazot desteği ile motorlar çalıştırılırken gübre desteği ile de yine dışa bağımlı olduğumuz gübre ihtiyacı karşılanmaktadır.
Komşumuz ıran’ın ürettiği gübre stoklarından önemli bir bölümüne çiftçilerimizin ortaklığı sağlanmış GÜBRETAş A.ş.’ne % 50 oranında bir ortaklık temin edilmiştir. Bu ıranlı ortaklığın 4,5 milyon ton olan üretim kapasitesinden yılda 1,3 ton Ülkemize verilecek ve ülke olarak tarımda bir güç kazanılmaktadır. Böylece çiftçimizin gübre sorunu da çözüme kavuşmuş olacaktır.
Genel olarak ülkemizde yılda 5,5 milyon ton gübre kullanılmaktadır. Bunun 3 milyon tonu ithal olarak getirilmektedir. Bir kısım iyileştirmelerle çiftçimizin gübre sorunu da önemli ölçüde çözümlenmiş bulunmaktadır.
Ülkemizde besicilik sorunu da hal yoluna girmektedir. Memlekette et sorununu süt sorunu çözmek için çalışan çiftçilerimize de öteden beri olumlu destekler sağlamakta, emeklerinin değerlendirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Bir işletmede besiye alınan hayvanlar yetiştirildikten sonra en iyi fiyatlarla pazara çıkmakta ve uğraşanın hakkı sahibine verilmektedir.
Besiciler de ziraatçılar gibi ülkemizin her yönüyle kıymet verilen toplumu arasında bulunmaktadır.
Zaten gerek ziraat yapanlar ve gerekse sütçülük ve besicilikle uğraşanların desteklenmeleri Hükümetlerin ana konuları arasında bulunmalıdır. Halkımızın beslenmesi ile yakından ilgili olan bu hususlar, hangi hükümet döneminde olursa olsun, çıtası daima yukarıya doğru çekilmeli ki, halkın yaşaması kolaylaşmalı, refahı artmış olmalıdır.