İbrahim Halil Okuyan
27 Eylül 2010
Çok eski yıllarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış.
Ama bu ülkede,
Hukuk ve hâkimler de varmış.
Törelere göre,
Bir vatandaş öldüğünde,
Şehir merkezindeki dev çan bir defa çalınırmış.
Uzun uzun da yankılanırmış.
Eşraftan birisi ölürse çan iki defa,
Büyük bir devlet adamı ölürse üç defa çalınırmış.
ya kral?..
O öldüğünde, çan dört defa çalınırmış.
Gel zaman git zaman…
Şehirde bir olay olur,
İş mahkemeye intikal eder…
Davanın sanığı olarak mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin Masumiyetini ise bütün vatandaşlar bilmektedir.
Bir formalite olarak görülmesi ve beraat beklenen,
Davadan sürpriz bir karar çıkar.
Sanık para cezasına mahkûm olmuştur.
Hâkim sorar:” bir diyeceğin var mı ?.”
Sanığın cevabı:” hayır !.“
Mahkeme biter.
Dinleyiciler dağılır.
Kafalarda bir kaygı!..
Kısa bir süre sonra dev çanın sesi duyulur..
Acaba kim öldü ?..
Çan bir defa daha çalar.
Acaba eşraftan kim öldü ?..
Şehir çan sesi ile bir defa daha inler.
hımmmmm…
Büyük bir devlet adamı, acaba kim ?..
Soruya cevap alınmadan çan bir defa daha çalar,
Yeri, Göğü inletir.
Herkeste bir feryat: eyvah!.. kralımız öldü!..
Ancak,
Törede görülüp işitilmemiş bir şekilde çan,
Beşinci defa da çalınır,
Yer gök inler ve sesler kesilir.
Herkes bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için.
Çan görevlisine koşar,
Bir de bakarlar ki çanı,
Haksız yere mahkûm edilen adam çalmaktadır.
Sorarlar:” ne demek beş defa çan çalmak ?kraldan daha büyük birisi mi öldü?”
Cevap şaşırtıcı olduğu kadar anlamlıdır da:
” -Evet! Adalet öldü! .”
“Adaletsizliği önleyecek gücümüzün olmadığı zamanlar olabilir ama,Adaletsizliğe itiraz etmeyi beceremeyeceğimiz bir zaman asla olmamalıdır!..”
Elie Wiesel
(Nobel Barış Ödülü Sahibi)
“Fikirlerinizden nefret ediyorum.
Ama onları savunabilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım.”
François Marie Voltaire (Voltaire)
(Ünlü Fransız yazar ve filozof).
Bu yüzden,
Ülkemizde Yüksek yargı ve TSK geçmişte yaptıklarını Yanlışları, yeniden gözden geçirmelidirler.
Türkiye, 1923 Türkiye’si değildir artık.
12 Eylül 1980 tarihinden sonra halka yapılanları,
Cezaevinde her görüşte insanımıza yapılanları anlamak,
Ve kabul etmek mümkün değildir.
Özellikte Doğu ve Güneydoğuda olan olaylar ve faili meçhul cinayetler, halkın TSK ve Yargıya olan inancını sarsmıştır.
Referandum sonucunda artık, TSK ve Yargı batılı ülkelerdeki benzer kurumlar haline getirilmelidir.
Devlet bir sınav dahi yapamaz hale getirilmiştir.
ÖSYM duyurusunda:“10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (KPSS-Lisans) Eğitim Bilimleri Testi, sınav sürecinde bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından, telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmasını engellemek için iptal edilmiştir. Bu sınav ve daha önce ertelendiği açıklanan diğer sınavların yeni tarihleri yakında açıklanacaktır. Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.”denilmektedir.
Özellikle yargının önüne geleni tutuklamasını gözden geçirmek ve gerekli yasal düzenlemeleri yapmak lazımdır.
İktidarın bu konuda duyarlı olacağını ümit etmek istiyorum.
Unutmayalım ki;
“Adalet bir gün herkese lazım olur.”
Saygılarımla,