Ömer Elçi
10 Kasım 2006
Yarın(Cumartesi) Bülent Ecevit son yolculuğuna uğurlanacak….
Bülent Ecevit’in ölüm haberinde sağcısı,solcusu, dindarı veya bir birinden farklı tüm siyasal görüşe sahip insanlar “ dürüst bir adamdı” dedi…
Bülent Ecevit “dürüst” devlet adamı olma sıfatını 50 yıllık siyaset yaşamında hiç kaybetmedi.
Ekonomik, sosyal, siyasal alanda, partisini “karıkoca partisi” haline getirmede;”Rahşan affı” ve sol yelpazede birlik olmama gibi alanlarda yanlışları olsa da “dürüst bir devlet adamı” idi.
ABD başkaldırışı, Kıbrıs harekatı, ambargo ve 12 Eylül’e direnişi, dış politikadaki kararlılığı, Yunanistan’ın yayılmacılığına karşı mücadelesi devlet adamlılığına en güzel örneklerdendir.
Ülke insanları şair, hümanist, sevgi, saygı dolu dürüst siyasetçisini devlet mezarlığına defnettikten sonra yine günlük yaşamına ve kirli siyasetine dönecek…
***
“Piğmeler içinde bir devdi” değerlendirmesini ülkeyi yıllarca yönetmiş olanlar, şimdiki siyasiler; siyasete atılmayı düşünenler ve halk olarak çok düşünmeliyiz…
Ülke insanlarının “temiz, şeffaf siyaset”, “dürüst devlet adamı” özlemi Bülent Ecevit’in ölümü ile bir kez daha kendini gösterdi.
Bu oluşum saman alevi mi olur?..
Dürüst devlet adamlılığı siyasetimizin meşalesi olup ta geleceğimizi aydınlatır mı?…
Siyasiler,seçmenler olarak “az çalar”,“ çalar ama, iyi çalışır” yanlışlığında ısrar eder miyiz?
Dürüst, namuslu, ülke çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaya,Türkiye Cumhuriyeti Devletini en çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak için çaba harcayacak kişileri toplum bireyleri olarak (siyasi görüşü ne olursa olsun) desteklemek zorundayız.Her kes devlet adamı olamaz.Devletin her hangi bir kurumunda çalışan kendini devlet adamı sanır.Oysa devlet adamlılığı ile devletten maaş alma çok farklıdır….
Devlet adamlılığı kendi bireyselliğini düşünmeden, gelecek kuşakları da düşünebilmek;günü yaşamak isteyenlerin “yalnız bırakma” riskini göze almaktır.Nitekim Bülent Ecevit “Kıbrıs Barış Harekatında” ve sonrası oluşumların olumsuzluklarını göze almada (günü düşünen seçmenlerin ve kısır döngülü politikacıların partisini sandığa gömeceğini bilerek) koltuk uğruna kişiliğinden, siyasallığından taviz vermememe ile göstermiştir.
***
Para,mal, mülk, mevki, makam, şan, şöhret, güzellik bir gün mutlaka sonlanacaktır.Bir gün mutlaka birileri musalla taşına uzanmışa son dualarını okuyacaklardır.Tüm yaşamlılar birkaç metrelik kefen beziyle topraktaki yerini alacaktır.Asıl ve kalıcı olacak olansa dürüstlüktür, bireyin yaşam sürecindeki kendine olan saygısının yitirilmememsidir.Bülent Ecevit dürüsttü ve gerçek bir devlet adamıydı.Çevresinde kendisi gibi devlet adamlılığını, kendine saygıyı öğrenemeyenler siyasette ve hükümet icraatlarında yanlışların oluşmasında rol aldılarsa da göreceklerdir ki “kefenin cebi yoktur” ve yine şahit olacaklaradır ki “ dürüst” sözcüğü evrenin boşluğunda her sözcükten daha kalıcı ve baskındır…
Siyasilere, siyasete gireceklere, yaşayanlara örnek gösterir miyiz?
Zamanda “dürüst devlet adamı, temiz siyasetçi olun” baskısını; sesliliğini gösterir miyiz?
Bülent Ecevit yaşam felsefesiyle, politikalarıyla, hümanistliğiyle,sabrıyla, cesaretiyle, cumhuriyet değerlerine gösterdiği hassasiyetle, devlet adamlılığıyla, dürüstlüğüyle yaşadı ve devlet mezarlığındaki yerini alacak …
Temiz siyasetin ve devlet adamlılığının bundan sonraki zaman diliminde tümümüzün ortak amacı ve felsefesi olmasını dilerken; ulusça başımız sağ olsun…
Bülent Ecevit eksilerinin yanında artılarının daha çok olduğu “dürüst bir devlet adamı” ve siyasette örnek alınacak; alınması gereken bir kişi oldu…
Siyasette, toplumsal yaşamda Bülent Ecevit;“cüceler içinde bir dev” oldu…