Konuk Yazar
6 Şubat 2015
Urfa,
sorunları büyük olan bir kent. Bu durum şimdiye özgü bir durumda değil. Şehrin
büyümesiyle birlikte katlanan ve zamanında çözüme kavuşturulmayınca da
yuvarlanan kartopu misali bir yığın haline gelen sorunlar şimdi önümüzde bir
dağ silsilesi gibi duruyor.
Sorunların
çok olduğu, çözümlerinin pekte kolay olmadığı herkes tarafından kabul edilen
bir gerçek.
Yani
yönetici konumunda karar verici mercii de kim olursa Urfa şehrinin sorunları
hemencecik çözülebilir nitelikte sorunlar değil. Hizmet gazetesi Haber Müdürü
Sayın Mehmet Salih Şansal’ın güncel gelişmelere dayanarak, Urfanın temel sorunlarını
ele aldığı ve önemli göndermelerde bulunduğu yazısı bu anlamda dikkate alınmak
zorundadır.
Bu
yazının tartışmaya açtığı platformda naçizane
birkaç kelime etmek sanırım bir Urfalı olarak bizimde hakkımız.
Sorunların
çok olduğu bir şehirde doğal olarak sorularda fazla sayıda oluyor bende bu
anlamda bazı sorularla başlamak istedim.
Urfa’nın
bir ulaşım sorunu var mıdır?
Urfa’nın
nitelikli eleman sorunu var mıdır
Urfa
Büyükşehir Belediyesi yığınla borç devralmış mıdır?
Urfa
projeler mezarlığına dönmüş bir il midir?
Urfa
Büyükşehir Belediyesi iktidardan olması hesabıyla iktidarın gücünü desteğini
alan bir belediye midir?
Şehirde
nefes alınan, çeşitli aktivitelerin gerçekleştirildiği yeşil alanlar önemli
oranda azalmış mıdır?
Hangi
parti gelirse gelsin kendi adamını öncelikle işe alacak mıdır?
Büyükşehir
belediyesinde artık emeklisi gelmiş miadını doldurmuş fazla sayıda personel var
mıdır?
Bunların
bir kısmının belediyeye bile uğramadığı bilinmekte midir?
Bunların
emekli olmasının vakti gelmiş midir? Ve bunlar belediye bütçesine önemli bir
maddi külfet getirmekte midir?
Bir
kesim tarafından dile getirilen ve popüler bir hizmet gibi gösterilip halka
proje olarak sunulan astarı yüzünden pahalı olacak, “Nostaljik Tramvay Hattı”
projesi bu şehrin olmazsa olmazı mıdır?
Bu
şehirde daireler, konutlar maliyetinin 3-5 katına varan uçuk paralarla
satılmakta mıdır? Bunu engellemek için karar vericiler bir tedbir almışlar
mıdır?
Urfalı
olmayı, sadece kendine yaradığı oranda sahiplenen, Urfanın tarihini kültürünü,
müziğini “Benden öncesi zindan, benden sonrası tufan” anlayışıyla tahakküm
altına alan çokta sağlıklı olmayan bir düşünce yapısı bu şehirde etkin midir?
Uygar
yaşama ters düşse de sosyal yapı olarak bizi az gelişmiş toplum kategorisinde
tutsa da bu şehirde bazı aşiretlerin, bazı ailelerin, bazı dernek ve vakıfların
sözü halkın sözünden daha etkin olmakta mıdır?
Bu
şehirde kadın haklarıyla ilgili hala önemli sıkıntılarımız mevcut mudur?
İnsanın
kalitesini doğum yerinin belirlemediğini, yeterli, nitelikli, çağdaş düşünceye
sahip, yönetme kapasitesi olan ufku geniş idarecilerin, illaki belli bir
coğrafyadan olmasının çokta önemli olmadığını yaşayıp ta görmüş bir şehir
olarak Urfa hala neyin kavgasını vermektedir.
Kent
trafiğini rahatlatacak 3 kavşak projesinin 2015 programına alınması ve kentsel
dönüşüm için Bakanlar Kurulu kararının çıkartılması görmezden gelinecek bir
olgu mudur?
Para
kallavi, cesaret gani diyerek, bu şehri benden iyi kimse yönetemez diye ortaya
atılan ve aday adayı enflasyonuna sebeb olanların arz-ı endam ettiği bir şehir
değil miyiz?
Kadim
Urfa şehrinde 780 proje yerine tamamının yerine geçecek kadar önemli olan
“Metro projesi” bu şehrin trafik sorununu çeyrek yüzyıl kadar çözecek bir proje
değil midir? Veya bu fikir çok mu hayali duruyordur?
Tarihi
eserlerin adeta fışkırması şehir için bir avantaj mıdır? Yoksa dezavantaj
mıdır?
Hepimizin
yakından bildiği veya hemen hemen her köşede rastladığımız Urfa sevdalısı
görünen tipler aslında bu şehir önünde bir engel değil midir? Urfa ne çekiyorsa
bu Urfa sevdalılarının bolluğundan çekmiyor mu?
Şimdi
bu sorular ışığında ne yapmalı diye sormadan edemiyorum ve Urfa sevdalıları,
şehir kahramanlarından, Urfayla yatıp, İstanbulla kalkanlardan, şehir kültürü
sanatı bilumum sorunları hakkında kimseye laf bırakmayanlardan sonrada ortadan toz
olanlardan bizi aydınlatmalarını bekliyorum belki de sorularımız yersizdir..
Sahi
Ne Yapmalı. Sakın bana sahipsiz Urfam için ben ölüüm nakaratını tekrar etmeyin
başka ihsan istemem…
Nazım H.R