Mehmet Göncü
3 Temmuz 2014
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi karamsar olmak bir noktada mevcut sorunu
çözmekten vazgeçmek anlamına gelir ki bu birey ve etrafındakiler için çok
yanlış bir düşüncedir.
Bu
manada ispat edilmiş bir gerçek var: “Sorun
varsa mutlaka çözümü de vardır.”
Şu
an itibarı ile ancak ‘ÖLÜME ÇARE YOKTUR’
Bu
nedenle; hiçbir sorun karşısında karamsarlığa kapılmamak gerekiyor.
Karamsarlığa
kapılmak hayat mücadelesinden vazgeçmek anlamına gelir.
Bakınız;
bu konuda Hindistan’ı şiddet içermeyen direniş yöntemiyle İngiliz sömürgesinden
kurtaran Mahatma Gandhi, “Ne bireysel,
ne de toplumsal hiç ama hiçbir sorun karşısında asla karamsarlığa kapılmadım”
demektedir.
İşte
Gandhi bu azim ve kararlılıkla Hindistan gibi büyük bir ülkeyi İngiliz emperyal
işgalinden kurtarmada öncü olmuştur.
Sevgili
okuyucularım, Gandhi’nin hayatı ve sözleri yaşam gerçeğine pozitif anlamda çok
katkıda bulunmaktadır.
Örneğin;
belli bir süre konuşmama, orucu tuttuğu gibi mütevazi kişiliği için hele şu
söze bir bakın:
“Sabah evden ayrılırken
giydiğim terliğin üzerindeki toz zerrelerinden daha yüksekte durduğum için
ızdırap çekerim. Çünkü sonuçta ben de bir toz zerresi olacağım”
İyi
bir düşünür ve devlet adamı olan Gandhi aynı zamanda bir hukukçudur.
Gandhi,
para için de şu anlamlı sözleri söylemektedir:
“Dürüstlük, temizlik ve şeref
asla parayla satın alınamaz”
Aziz
okuyucularım, Gandhi ile ilgili lafı uzatmadan isterseniz biz dönelim bu günkü
yazımızın konu başlığına.
Gerçekten
bu konuda Gandhi çok haklı zira; bu dünyada yaşam olgusu ve döngüsü içerisinde
karamsar olmaya hiç ama hiçbir neden yoktur.
Çünkü;
hayatta ölüm hariç, çaresi olmayan hiçbir sorun da yoktur.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla..