Konuk Yazar
13 Kasım 2018
Yazan: Fuat Aslan (1951 doğumlu milli yüzücü)
Fotoğraflar: Osman Çiftbudak arşivi Şanlurfa’da yüzme ve su topu sporlarının gelişmesinde Halil-ür Rahman (Balıklıgöl) ve Aynzeliha göllerinin etkisi olmuştur. Yazın sıcak aylarında bu göllere serinlemek amacıyla giren gençler, zamanla yüzmeye olan ilgilerini spora dönüştürmüşler ve kendi aralarında yarışmalar düzenlemişlerdir. Ayzeliha gölü, 52 metre uzunluğunda, 31 m. genişliğinde ve çevresi düzgün taşlarla örülmüş bir havuz görünümündedir. Derinliği, kenarlarda 0.75 cm., ortalarda 2,5 m.’yi bulan bu göl, yakınındaki Halil-ür Rahman gölü gibi doğal bir göl olup yeraltından çıkan kaynak ile beslenmektedir. Her iki gölün İbrahim Peygamberin ateşe atılması sırasında oluştuğuna inanılmaktadır. Bu nedenle göllerde yaşayan sazan cinsi balıklar halk arasında kutsal kabul edilmekte ve yenilmemektedir. Gölün sıcaklığı yaz–kış 13 derecedir. Yüzmenin bir spor olarak ilgi görmeye başlaması üzerine, 1942 yılında Aynzeliha Gölü’ne yarışlar için 5 kulvar yapılmış ve su topu müsabakaları için karşılıklı ağaçlara bağlanan tellerle kaleler kurulmuştur. O dönemin ünlü yüzücülerinin Muhacir Muzaffer, Necip Şıh Müslüm, Hüseyin Doney, Abdurrahman Aloğlu ve Müslüm Tokgöz (Damarsız Müslüm) olduğu bilinmektedir. Bunlardan; Damarsız Müslüm; Urfalıların tabiri ile “tumma” yani su altında yüzme-dalma yarışmasında 80.m ile 1.olmuştur. 1946 yılında yerel takımlardan Uyanışspor ile Halkspor arasında yapılan su topu maçını 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar da izlemiştir. 1953 yılından itibaren İl Spor Müdürü Selim Deliloğlu’nun teşvikiyle yüzme sporu gittikçe gelişmiş ve 1953- 1960 arasındaki dönemde çok iyi yüzücüler yetişmiştir. 100 m. kelebek ve kurbağalamada Halil Doğan (İsotçu) Türkiye rekoru kırmış, 200 m. kelebek ve sırtta Osman Çiftbudak Türkiye üçüncüsü olmuştur. Bu dönemde, faaliyet gösteren Gençlikspor , Akanspor ve Beşiktaş Kulüplerinde Cemal Çiloğlu, Halil Kaytan, Hanifi İnal, Kara Mehmet, Mahmut Mermer Kaya, Yusuf Akçar, Reşit Elçi (Siyaset), Sait Demirkol, Nihat Kürkçüoğlu, Fethi Çankaya, Sami Eren, Ahmet Sönmez, Mustafa Atlı gibi başarılı bir çok sporcu yetişmiş ve bu sporcular mahalli yarışmalarda başarılı dereceler yapmışlardır. 1964 yılında Urfa Yüzme Ajanı Mustafa Dişli, Osman Çiftbudak ve Urfalı gençlerin kurulmasına öncülük ettiği Balık Yüzme İhtisas Kulubü faaliyete geçmiş ve sayın Çiftbudak’ın antrenörlüğünde bu kulübün çatısı altında yüzme ve su topu dallarında çok sayıda sporcu Urfa’ya kazandırılmıştır. Şanlıurfa yüzme sporuna büyük emekleri geçen Osman Çiftbudak ayrıca, 1970-1985 yılları arasında Şanlıurfa Gençlik Spor İl Müdürlüğü yapmış, Türkiye şampiyonalarında yüzme ve su topu hakemliğinde bulunmuştur. Artık Urfalı yüzücülerin başarıları Türkiye çapına yayılmaya başlamıştır. 1960-1965 yılları arasında ilimizde 40 civarında olan yüzücü sayısı , 1965- 1972 yılları arasında 70 sporcuyu geçmiştir. Şanlıurfalı yüzücüler 1960 ve 1970 yılları arasındaki Türkiye su topu maçlarında önemli başarılar sağlamışlardır.1964 yılında Konya da yapılan grup maçlarında gençlerde; Adana , Hatay ve Konya’yı yenerek 2. ligden 1.lige çıkmışlar,1965 yılında İstanbul’ da yapılan ve İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün (İYİK) 1. olduğu Türkiye 1. ligi Gençler su topu şampiyonasında Galatasaray’ı 5-2 yenerek 3.olmuşlardır. 1966 yılında İstanbul da Galatasaray Kulübünün birinci olduğu şampiyonada İYİK’ nü 4-2 yenerek yine 3. lük elde etmişlerdir. 1967 yılında başlayan deplasmanlı sutopu şampiyonasında ilk maçını tecrübeli Adana Demirspor’la Urfa’ da yapan Urfa takımı 2.devrenin sonunda 4-0 galip duruma gelmiş, rakip oyuncular suyun çok soğuk olmasına dayanamadıklarından “konyak”içerek ısınmak istemişler, ancak dayanamayıp maçı yarıda bırakmak zorunda kalmışlardır. Bu maça olan ilginin Urfa yüzme tarihinde çok önemli bir yeri vardır. İlgi o kadar fazlaydı ki, seyirciler yer olmadığı için maçı Aynzeliha adasını birbirine bağlayan köprüden de izliyordu. Maç sırasında büyük bir gürültü ve çığlıklar duyuldu. Köprü ağırlığa dayanamayıp yıkılmıştı. Birçok insan suya düşmüştü. Görüldüğü üzere Şanlıurfa’da 30 yıllık parlak bir geçmişi bulunan yüzme sporu, 1972 yılında Aynzeliha gölünün Belediye tarafından yüzmeye kapanmasıyla maalesef sona ermiştir. Olimpik yüzme havuzunun temeli 1959 yılında atılmış, uzun yıllar temel atıldığı şekliyle kalan bu havuz ancak 1981 yılında tamamlanabilmiştir. Kış aylarında da yüzülebilmesi için projede düşünülen ısıtma sistemi gerçekleştirilememiş, atlama kulesi, tramplen ve depar yerleri yapılmadan havuz hizmete açılmıştır. 30 yıldan fazla geçmişi olan bu havuz, sadece serinlemek ve ticari amaçla kullanıldığından maalesef beklenen yararı sağlayamamış, yüzme ve sutopu dallarında sporcu yetişememiştir. Urfa’daki yüzme sporunun eski parlak günlerine dönmesi için, sporcuların yaz kış, gece gündüz antrenman yapabilecekleri kapalı bir yüzme havuzuna kesinlikle ihtiyaç vardır. Bu sağlanmadan eski başarılar beklenemez.
(Kaynak: ŞURKAV Dergisi/Sayı: 13) |
Milli yüzücü Mehmet çobandan hiç bahsedilmemiş Balkan şampiyonasında derece elde etmiş Galatasaray’a transfer olmuş şanlı urfamızın milli gururlarındandır…