İbrahim Halil Okuyan
4 Ekim 2007
Birkaç yıldan beri bozuk düzen yaşatılmağa çalışılırken; eski Kız Meslek Lisesi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun oy birliği ile yeniden canlanma sınıfına dahil edilince bu binanın yaşaması gerektiği umudunu taşıyanlar da hayat buldular.
Açıkça ifade edelim ki, Türkiye’de ve özellikle Urfa’da tarihi eserleri koruma şuuru bugünkü kadar gelişmemişti. Bu sebeple Paşahamamı, Kardeşler Camii, 12 Eylül Caddesini kaplayan tarihi evler, Vali konağı yıkılırken; ısmetpaşa köprüsüne ambargo konulur gibi ış Merkezleri yapılırken ya seyirci kalıyor, ya da gerekli tepkiyi gösteremiyorduk. Doğrusu Sivil kuruluşlarımız da bugünkü kadar organize edilmiş değildi. Onun için çok kayıplarımız oldu.
Bu acı tecrübelerden sonra görüyoruz ki, artık “Kurtuldu” sandığımız eski Kız Meslek Lisesi’ne de “Kazma” vurulmak isteniyor. Halbuki bu binanın yıkılmaması için gerekli prosedür tamamlanmış, iş “Restorasyon” safhasına gelmişti. Maalesef bu da yetmiyor, bir de Mahkeme kararı gerekiyormuş…
Acil işi geciktirmek istiyorsanız Mahkemeye verin. Bir de karşı taraf versin. Bir öyle, bir böyle… Ömrün varsa bekle gör…
Oysa aynı görevi deruhte eden bazı yöneticilerimiz mahkemesiz, davasız ne güzel işler yaptılar, ne güzel başarılar elde ettiler. Bu şehre ne güzel hizmetler verdiler. Allah cümlesinden razı olsun.
Cumhuriyetin Bayındırlık eserlerinin korunması için Başkent Ankara ne güzel örnektir. Orada iki adet Türkiye Büyük Millet Meclisi binası varken, yenisi onlardan çok uzakta bir mahalde yapıldı. Onlara dokunulmadı. Ziraat Bankası, Sümerbank, Gümrük Bakanlığı binaları, Opera; rapet’ın şahını getirebilecekken hiç dokunulmadı, Ankara Palas Oteli bile Cumhuriyet devrinin hatırasına dimdik ayakta duruyor.
ış Urfa’ya gelince varsa 3-4 eser de hak ı yeksan edilmeğe çalışılıyor.
Her bakımdan günümüze ışık tutan Ankara, neden bu ışıklarından birkaç huzme Urfa’ya vermez ki, biz bu işlerle uğraşıyoruz. Yazık değil mi memleketimize?
Ülkemizdeki yöneticilerin büyük bölümü Ankara’daki Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakülteleri ile ıstanbul Hukuk Fakültesi’nden yetişmişlerdir. Genelde bizleri de onlar yönetiyor. Ama ışık farkı bazen Urfa’da mercekle aranıyor. Bizi gerçek ışıklardan mahrum etmeyiniz, karanlıkta bırakmayınız.
Bir devri; yetiştirdiği hanımlarla aydınlatan kızlarımızın yetiştiği eski Kız Meslek Lisesi Cumhuriyetimizin Urfa’daki önemli bir hatırası, “Dürr-ü yekta”sıdır.
Bu okulu geçmişte olduğu gibi dinamitlemeyiniz. Koruyunuz. ılme, sanata, mimarların, sanat tarihçilerinin, Urfa’yı sevenlerin hatırasına saygı gösteriniz.
Görülüyor ki, giden gelmiyor. Yıkılan, o devirler yaşayan eski ihtişamı ile yerine konulamıyor. Hatalar tekrarlanmamalı.