Remzi Mızrah
12 Ağustos 2013
“Suruç’tan batı tarafına iki saat giderek Çar Melik kalesine geldik. Burası Çar Melik, yani dört hükümdar kalesidir. Hakikaten tarihçiler bu kalenin Enasireden, İran Hükümdarlarından dört kardeş tarafından yapıldığını ve bundan dolayı da “Çar Melik” adını aldığını yazarlar. Bir tepe üzerinde dört köşe küçük bir kaledir. Fdizdar ve askerleri Urfa subaşı’sı idaresinde olup, yüz haneli kasabası vardır. Cami, mescitleri, hamamı ve birkaç dükkânı var. Kale birkaç kere harap olup onarılmıştır. Taş yapıdır. Bir han olup, içinde Türkler oturur. Menzil beygirleri mütevellisi idaresindedir. Havası ve suyu hoştur. Bağ ve bahçesi yoktur..”
Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Çar Melik’ten bu cümlelerle bahsetmiştir.
Günümüzde Büyük han adını alan bu yerleşimin ismi Bozova ilçesine bağlı köyler listesinde Çermelik olarak geçmektedir. Köy Kanlı Avşar/Kinalı Avşar bucağına bağlıdır. İsmi Kürtçe Çar/Farsça cihar ve Arapça Melik sözcüklerinden türetilmiş olsa bile, Evliya Çelebi’nin dediği gibi burasının dört hükümdar tarafından yapıldığını kanıtlayan verilere sahip değiliz. Bozova merkezine 35 km uzaklıktadır.
Osmanlı imparatorluğunun 1691’de başlattığı aşiretlerin iskân edilmesi faaliyetlerinde, İskân edilen aşiretler Harran Çitili ve Bozabad nahiyelerine yerleştirilmişlerdir. Çarmelik, Derbendi, Urfa ve Humus taraflarına yerleştirilen aşiretlerin yerlerini terk etmelerini engellemek için 1693 yılında tamir ve takviye edilmiştir.
Büyük kervan ve ticaret yolları üzerinde kurulan, misafirhane ve koruma görevi gören Derbendler, dönemine göre Ribat ve kervansaray olarak da adlandırılmışlardır. Urfa Viranşehir yolunda bulunan Çimdin kale bölgemizde bulunan Ribatların önemli bir örneğidir. Yine Han el Bar’ur kervansarayı da bu anlamda değerlendirebileceğimiz Selçuklu dönemi bir kervansaray yapısıdır.
Derbend kelimesi Türkçe’ye Farsça’dan geçmiş birleşik bir kelimedir. der= geçit bende=tutmak gibi iki kelimeden oluşur. Bu anlamıyla geçit tutan anlamına gelmektedir. Bu yapilar önemli geçit noktalarında bulunmakta idiler bu günkü anlamda polis ve jandarma kuvveti olmadığı için yolların ve geçitlerin emniyeti bu yapılarda iskân edilen Derbendciler tarafından temin edilirdi. Derbentler daha ziyade iskân noktalarının az olduğu ıssız yerlerde kurulmuştur. Bu bir yerleşim yerinin yakınında olabildiği gibi yerleşim yerlerinden uzakta da kurulabilirdi.
İşte 1691’de gerçekleştirilen iskân politikası sonucu Çarmelik derbendine de değişik aşiretlerden insanlar yerleştirilmiştir. Bu yapının gerekli tesisleri tamir edilmiş, Bölgenin korunmasının sağlanması şartıyla da Tacirli oymaği efradı, Kundba t(Kümbet), Mülk kuyusu (Mülkveran) Yoğunburc köylerine yerleştirilmiştir. Daha sonra farklı oymaklardan da buraya yerleştirilenler olmuştur. Bu aşiretlerin yerleştirilmesiyle hem iskân bölgesinin güvenliği sağlanmış hem de boş arazi ziraate açılarak tarımsal faaliyetler artırılmıştır.
Ticaret ve kervan yollarının güvenliğini sağlayan uç karakolda diyebileceğimiz bu yapıların çok bilinmeyen üç örneğine sahipliği Şanlıurfa’yı bu yapılar açısından önemli bir il durumuna getirmektedir.
Çarmelik, Han el Ba’rur ve bazi araştırmacılar tarafından Eyyubi yapısı olduğu söylenen Çimdinkale.
Çarmelik Kervansarayı yıkıma bakımsızlığa direnenler içerisinde en şanslısı… 600 yıl sonra 3.1.2012 tarihinde ilk defa kapsamlı ve projeye dayalı, arkeolojik kazı ile eşgüdümlü restorasyon çalışmalarına başlanan tarihi yapının 2014 yılı Ekim ayında bitirilmesi planlanıyor.
Darısı kaderine terkedilen diğer tarihi yapıların başına…