K. Eren Akalın
18 Mayıs 2010
Yıl 1961,
Dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini bildirilir.
O gün orada bulunan 23 idealist mühendis bu emri “Türk insanının makûs talihine karşı bir meydan okuma” olarak algılar. En küçük bir tereddüt ya da endişe sergilenmeksizin derhal işe başlanır. Zaman müthiş dardır. Ekibin Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 130 günü vardır. Türkiye’nin ilk yerli otomobili olacak eserin adı da konmuştur: “Devrim”.
“Devrim Arabaları” filminde bir mühendislik başarısının, siyasi olaylarla baştan sona nasıl yok edilmeye çalışıldığı gözler önüne seriliyor ama filmde genç mühendis Necip’le, yılların deneyimli mühendisi Latif arasında geçen bir konuşma sahnesi var ki yaşadığımız ülkeyi/toplumu kusursuz bir biçimde özetliyor;
Necip: Bir şey sorabilir miyim Latif bey?
Latif: Sor bakalım
Necip: Sizce bu otomobili yaparsak ne olur
Latif: Hiçbir şey olmaz!
Necip: Nasıl olmaz? boşuna mı çalışıyoruz?
Latif: Sen Ankara’daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
Necip: Ankara mı? evet..
Latif: O fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
Necip: Hayır..
Latif: Fabrika Atatürk’ün emriyle kuruldu. 2. Dünya Savaşı’na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada.. Sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada.
Necip: 185 tane?
Latif: Evet. bunları yaptık biz.. 1955 yılında, Hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. Hollandalılar da uçakları İngilizlere yaptırdı.Birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler.Gündüz’le orada yetiştik biz… çok acı çektik. çok…
Necip: Ben, anlayamadım.. neden kapattılar?
Latif: “Biz kim, uçak yapmak kim“miş !
Necip: Eh yapmışsınız işte… Başarmışsınız?!
Latif: Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
* * *
29 Nisan 2009’da göreve başladı Ş.Urfa Gençlik ve Spor İl Müdürü Hakan Altuğ, ilk hedefi 17 yıldır bir türlü bitmeyen 30 bin kişilik stadın hizmete açılmasını sağlamaktı.
Sağladı da.
İki yıl önce koyunların otlatıldığı GAP Arena’da , Hakan Altuğ’un göreve başlamasından 371 gün sonra Türkiye Kupası Finali oynandı.
Göreve ilk başladığında “Oturmaya değil, çalışmaya; Urfa’ya çivi çakmaya geldim” diyen müdür, Türkiye Kupasında kusursuz bir ev sahipliği yaptı.
Üstüne de maç için istediği sayıda bilet bulamayan AKP’li bir Şanlıurfa Belediye Meclis Üyesi ve beraberindeki 4 adet insan evladından güzel bir dayak yedi.
Ve böylece Devrim Arabalarının Latif’i bir kez daha haklı çıktı; “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz”
Hele Urfa’da , hiç kalmaz..
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberin tüm hakları URFAHIZMET.COM’a aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın