Cihat Kürkçüoğlu
7 Nisan 2010
Urfalı udi-bestekâr merhum Vefik Ataç anısına Şanlıurfa Belediyesi tarafından düzenlenen gecenin tadı zihinlerimizde tazeliğini korurken, bu kez 5 Nisan Avukatlar Günü münasebetiyle Şanlıurfa Barosu güzel bir vefa örneği göstererek Urfa’da avukatlık mesleğine yıllarını verdikten sonra emekliye ayrılmış Doğan Güllüoğlu onuruna 2 Nisan akşamı Mozaik AVM Konferans Salonunda “Yaşayan Değerlerimiz” adlı bir program düzenledi.
Geçirdiği amansız bir hastalık sonucu geçtiğimiz yıllarda bir bacağını kaybeden Doğan Güllüoğlu, sahneye tekerlekli sandalye ile geldiğinde kendisi ile seyirci arasındaki duygu iletişimi tarif edilemez bir düzeye ulaştı. Dakikalarca ayakta alkışlanan Güllüoğlu, Urfalı hemşehrilerinin bu vefa örneği karşısında belki de ömrünün en mutlu ve duygulu anını yaşamış oldu.
Gecenin açılış konuşmasında duygu ve düşüncelerini dile getiren Şanlıurfa Barosu Başkanı Av. Yahya Demirkol’un “Doğan Güllüoğlu ağabey için ne yapsak azdır” değerlendirmesi, Vali Vekili Yıldıray Malgaç’ın “Doğan Güllüoğlu onuruna bir gece de biz düzenleyeceğiz” sözünü vermesi, günümüzde yok olmaya yüz tutmuş vefa kavramının henüz ölmediğini, yaşadığını gösterdi.
Güllüoğlu ailesi; Milli Mücadele yıllarında Urfa’nın kurtuluş mücadelesine büyük katkılar sunmuş, değerli insanlar yetiştirmiş bir aile. Doğan Güllüoğlu’nun kardeşi Halit Güllüoğlu, avukatlık mesleği yanında Hizmet gazetesindeki günlük yazılarıyla Urfa kültürüne ışık tutan bir aydın.
1934 doğumlu Doğan Güllüoğlu, sadece avukat değil, Türk Sanat Müziğine ve Urfa müziğine yıllarca hizmet etmiş, öğrenciler yetiştirmiş değerli bir Udi ve bestekâr.
Gençlik yıllarında Urfa’nın zengin müzik kültüründen beslenen Doğan Güllüoğlu, liseyi bitirip hukuk öğrenimi için gittiği İstanbul’da Udundan hiçbir zaman kopmamış, müzik çevrelerinin içine girerek sanatını çok ileri düzeye götürmüştür.
İstanbul’da, Zeki Müren başta olmak üzere Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Orhan Şener, Eyüp Uyanıkoğlu vb. sanatçıların sahne, plak ve musiki çalışmalarına beş yıl udu ile eşlik eden Güllüoğlu’nun toplam 70 adet bestesi bulunuyor. Bunların önemli bir kısmı Türk Sanat Müziği formunda. Birkaç tanesi ise Türkü.
O’nun 1964 yılında Yedeksubaylığı sırasında bestelediği Hicaz makamındaki “Ahu gözlüm gene senden ayrıyam” türküsü yaklaşık 50 yıldır dillerden düşmüyor. Urfalı yerel birçok sanatçının ve müzik grubunun plak ve kasetlerinde okuduğu bu türkü, son yıllarda Hakan Taşıyan’ın yorumu ile dinleyici ile buluşmuştu.
Ahu gözlüm gene senden ayrıyam
Daştan daşa başım vurup ağlıyam
Dertli başa gelen hasret çekilir
Gene bu gün efkârlıyam gamlıyam
Felek koymaz gidem yari arıyam
Gelen geçen yolculardan soruyam
Ne talihsiz başım var ki gurbette
Gene her gün efkârlıyam gamlıyam
Doğan der ki, eyvah diye yara yan
Mevlam büyük, bulur elbet arayan
Yar aşkına, yar uğruna yanıyam
Gene her gün efkârlıyam gamlıyam
Gecede bir konuşma yapan değerli hemşehrimiz Mehmet Özbek bu türkünün sözleriyle ilgili olarak; “Urfalının Oğuz ağzı ancak bu kadar güzel kullanılır. Bir türkünün makamı, sesleri, melodisi dinleyenlere bu kadar güzel duygular yaşatır, gözlerini doldurur.” değerlendirmesinde bulundu. Doğan Güllüoğlu’nu, “Çocuklar arasında çocuk, gençlerle ehl-i dil, yetişkinlerle kâmil, fazıl” olarak tanımladı. Aileden gelen bir musiki ve edebiyat kültürüne sahip olduğunu, Arapça ve Farsça kelimeleri doğru şekilde vurguladığını anlattı. Güllüoğlu’nun İstanbul’da hukuk tahsil ederken her Urfa’ya gelişinde yüzlerce şarkının sözlerini ve notasını getirerek musiki cemiyetinde gençlere öğrettiğini belirtti.
Mehmet Özbek gecenin atmosferinden o denli etkilenmişti ki duygu dolu konuşmasını zor tamamlayabildi. Konuşmasında irticalen söylediği;
Vefasıza
Ne deyim vefasıza
Hanedan Urfalılar
Yakışır vefa size
manisi, vefalı hemşehrilerine olan takdir duygularını dile getiriyordu. Sayın Özbek’in bu duygulu hali, solo programını icra edemeden izleyenlerden özür dileyerek sahneden inmesinde neden oldu.
Doğan Güllüoğlu, doğup büyüdüğü Urfa’nın anadiline o kadar bağlı ki, bu dili sadece şiirlerinde, türkü sözlerinde ustalıkla kullanmıyor. O, günlük yaşamında Urfa ağzını kullanarak bu ağzın İstanbul ağzı gibi zarif bir ağız olduğunu kanıtlıyor. Gecede izleyenlere karşı yaptığı konuşmada da her zaman olduğu gibi, çok sevdiği anadili, Urfa ağzını çok zarif bir şekilde kullandı.
İstanbul’daki müzik camiası içinde sevilip ve sayılan Doğan Güllüoğlu, müzikle ilgilenen hemşehrilerine de sahip çıkarak onları sanat ortamı içine çekmiştir. Udi Hasan Parmaksız’ı sanatçılarla tanıştırmış, onun Sevim Çağlayan, Emel Sayın, İnci Çayırlı, Neşe Karaböcek, Safiye Filiz ve daha bir çok sanatçının saz heyetinde görev almasına vesile olmuştur.
Doğan Güllüoğlu’nun Şanlıurfa Devlet Türk halk Müziği Koro Şefi Halil Altıngöz başta olmak üzere çok sayıda Urfalı genç üzerinde de emeği vardır.
Zengin bir Türk Sanat Müziği nota arşivine sahip olan Doğan Güllüoğlu, bu arşivini geçtiğimiz yıllar Şanlıurfa İli Kültür Eğitim sanat ve Araştırma Vakfı’na (ŞURKAV) bağışlamıştır.
Gecede bir konuşma yapan Av.Müslüm Akalın’ın “İnsani duyguların sisler arasında kaybolduğu, sanatçılara öldükten sonra göz yaşı döküldüğü günümüzde, Sayın Doğan Güllüoğlu onuruna düzenlenen bu gece önemli bir vefa örneğidir. Bizler sanatla iç içe olan bir neslin son kalıntılarıyız. Bestekârlar albümü incelendiğinde içlerinde doktor-avukat-eczacı gibi yüksek öğrenim görmüş çok sayıda sanatçı ile karşılaşırsınız. Günümüzde çocuklarımız, gençlerimiz, ömürlerinin en güzel çağını her türlü sanat etkinliğinden uzak, dershane kapılarında geçiriyor. Bunun içindir ki Doğan Güllüoğlu gibi sanatçılar artık yetişmiyor. Umarım eğitim sistemimiz bundan böyle sanatçı nesiller yetiştiren bir sistem üzerine kurulur.” değerlendirmesi gerçekleri ne güzel yansıtıyor.
Urfa’da Cemil Cankat, Halil Hafız Uzungöl, Ahmet Uzungöl, Tenekeci Mahmut (Güzelgöz), Hafız Mahmut Akagün, Mehmet Ataç, Vefik Ataç, Eyüp Uyanıkoğlu, Mehmet Özbek, Yavuz Tapucu, Abdullah Balak, Doğan Güllüoğlu ve Mehmet Nacak gibi daha onlarca sanatçının yetişmeyişi karşısında düşünmemiz ve gerekli çalışmaları yapmamız gerektiğine inanıyorum.
Gecede Şanlıurfa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Konservatuar Birimi Müzik Bölümü ses ve saz sanatçıları Urfa türkülerini seslendirdiler ve ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Korosu Şefi Halil Altıngöz’ün kadife sesi ile icra ettiği solo şarkılarına eşlik ettiler.
Şanlıurfa Barosu tarafından Şanlıurfa Belediyesi desteğinde düzenlenen bu gecenin adının “Yaşayan Değerlerimiz” oluşu, bu tür programların devam edeceğini gösteriyor. Bu nedenle Şanlıurfa Barosu’na ve başarılı Başkanı Sayın Av.Yahya Demirkol’a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Gecenin fikir babası Hüseyin Güzeloğlu’na, gecede sunulan Doğan Güllüoğlu belgeselini hazırlayan Yusuf Sabri Dişli’ye, bu belgesel için zengin arşivini açan Halil Binbaşıoğlu’na, vefa duygularını bir plaketle dile getiren İl Kültür ve Turizm Müdürü Selami Yıldız’a, Şanlıurfa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Konservatuar Birimi Müzik Bölümü ses ve saz sanatçılarına, geceye katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.
Sevgili Mehmet Özbek’in belirttiği gibi, bu tür vefa gecelerinin Urfa’nın yetiştirdiği Hafız Mahmut Akagün’le devam ederek sürüp gitmesini diliyorum.
Sevgili Doğan Güllüoğlu ağabeyimize güzel besteleri ile gönül telimizi titrettiği için teşekkür ediyor, sağlık ve mutluluklar temenni ediyorum.