Remzi Mızrah
20 Nisan 2010
Bir arkadaşla yola koyulmuştuk, hava Harran Ovasına sıcağın ilk izlerini düşürürcesine sıcaktı. Yol boyunca ovaya can veren suyun bereketini olanca görkemiyle anlatan yemyeşil bir tabloyu seyrederek ilerledik. Çiçek kokuları havaya karışmış arabanın içini adeta işgal etmişti.
Kısas beldesine aşure şenliğine katılmaya, canlarla buluşmaya gidiyorduk.
Kısas Urfa’nın 12 kilometre güneyinde yer alan Alevi, Sünni, Arap, ve Türkmenlerin harman olduğu bir belde.
Kadim Urfa şehrinin canlı bir rengi. Aşure şenliğine katılan Arif Sağ’ın tanımlamasıyla Harran ovasında açmış kırmızı bir gül.
Süryani tarihçi Abu’l faraç ile Urfalı Mateos Kısastan “Ksaus”, ‘Xseus” ve “Aksas” olarak bahsetmişlerdir. Halk arasında yaygın olan bir anlatıma göre Horasan beylerinden Harzemşah’ın oğlu Şah Muhammed, Ebu Müslim-i Horasaniye yardım amacıyla 1000 kadar askeriyle bölgeye gelmiş ve Emevilere karşı uzun yıllar savaşmıştır. Bu savaşlar sonunda şah Muhammed şehit düşmüştür. Kısasta Şah Muhammed ve kızkardeşi için bir türbe yaptırılmıştır. Bu türbe çevresine gelip yerleşen alevi kitleleri kısas köyünü oluşturmuşlardır. Şah Muhammed türbesi 2000 yılında Şanlıurfa valiliği Çevre koruma vakfı ve Kısas Belediyesi işbirliğiyle onarılmıştır.
Kısas bugün farklı sosyal yapısı, gelişmeye açık tarım potansiyeli, eğitimli insanlarıyla Urfa markasının önemli bir bileşeni durumundadır.
Beldeye vardığımızda Aşure şenliği başlamıştı, binlerce insan, kurulan kıl çadırların altında 36 kazanda hazırlanıp ikram edilen aşurenin bereketini ve birlikte olma duygusunun en güzel örneklerinden birini sergiliyordu.
Kısaslı aşıklar bizlere en güzel alevi deyişlerini seslendirdiler. Daha öncede bu şenliğe katılmış olan Aynur Haşhaş çok güzel halk türküleri ve Pir sultan deyişleriyle haksızlığa karşı durmanın önemine vurgu yaptı.
Kısas Belediyesi Semah ekibinin gösterisi başlı başına bir güzellikti.
Ve Arif sağ bağlaması Kısasta dile geldi büyük bir coşkuyla. Etkinliği güzel duygularla tamamladık.
Dönüş yolunda aslında Alevilerin sadece Kısasta olmadığını da yeniden hatırladım. 1960 yılından beri yerleştikleri Hekimdede Mahallesi, Bir zamanlar Urfaya yakın bir köy olan daha sonra şehrin büyümesiyle birlikte şehirle birleşen Sırrın mahallesi ve 1948 yılında Kısastan göç edenlerce kurulan Akpınar köyünde de yaşıyor aleviler.
Kısacası Urfanın derin kültürünün önemli bir kıvrımı olan Kısas müziği, sosyal yaşantısı ve taşıdığı kültür potansiyeliyle Turizmde önemli bir değer, önemli bir zenginlik olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamdada bu yıl yedincisi düzenlenen Aşure Şenliğinin, daha kapsamlı bir kültür şenliğine dönüştürülmesi en kısa zamanda gerçekleştirilmelidir. Eksiklik yokmuydu elbetteki küçük aksaklıklar oldu ama genel anlamda başarılı bir etkinlikti.
Şenliğin düzenlenmesinde emeği geçen Başta kısas belediye başkanı ve belediye çalışanları olmak üzere herkese teşekkürler.
Sekizinci Aşure şenliğinin “Kısas Kültür Etkinlikleri” olarak daha organize bir şekilde düzenlenmesi dileğiyle.