Remzi Mızrah
18 Mayıs 2013
Şanlıurfa’da turizm sezonu devam ediyor.
Yoğun bir yerli turizm hareketi ile karşı karşıyayız.
Bu yılda Urfa’daki tarihi varlıklardan en fazla ilgiyi Göbekli tepe çekecek gibi. Şimdiden bir çok yayında, aktivitede Göbekli tepe başak bir konu olarak yerini almış durumda.
Göbekli tepe deyince aklıma daha öncede bahsettiğim, (2006) halk tarafından Göbekli ziyareti diye bilinen Urfa’nın 33 kilometre güneyinde yer alan “Aşağı Göbekli köyü” ve bu köye bağlı “Sofik” mezrasındaki tarihi kalıntılar geldi.
Göbekli tepe’yle çok benzerlik gösteren bir yapıydı buradaki kalıntılar. Ovaya hakim, çok da yüksek olmayan bir tepe üzerinde halkın ziyaret ettiği bazı mezarlar mevcuttu. Ziyaret gerçekten coğrafi konum olarak Göbeklitepe’yle benzerlik gösteriyordu ama burasının bir Neolitik dönem kalıntısı olduğunu belirten ibarelere rastlamadık. Tam bu sırada köylülerden birisi köyün hemen yakınındaki bir mezrada bazı kalıntılar olduğunu ve istersek bizi oraya götürebileceğini söyledi. Bizde en azından kalıntıların ne olduğunu görme merakıyla kabul ettik.
İyi ki de etmişiz kısa bir incelemeden sonra kalıntıların içinde belli bir fikre varmamızı sağlayan bazı bilgilere ulaştık. Birlikte olduğumuz Arkeolog arkadaş kalıntıların bir Askeri yapının kalıntıları olabileceğini ve muhtemelen milattan sonra 4.-5. yüzyıla ait olabileceği hakkında bir tahminde bulundu.
Kesin bir rakam olmamakla beraber 30×70 ebatlarında olduğunu tahmin ettiğimiz ve dikdörtgen planlı bu yapı daha sonraki dönemlerde tahrip edilmişti..
Çünkü buna benzer bir Roma garnizonu kalıntısı Urfaya 10 km mesafedeki Koçviran köyünün 1 km güneyinde yer almaktaydı ve muhtemelen aynı döneme aitti.
Yıkıntılar arasındaki kapı lentosu, işlemeli taşlar, duvar kalıntılarının hali, bölgede yer alan briket atölyeleri, define avcılarının yaptığı müdaheleler sonucu çok az bir mimari kalıntı günümüze kadar gelebilmişti.
Yakınında bulunan mağaralarla birlikte, Aşağı Göbekli köyü Sofik Mezrasındaki Geç Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen bu askeri garnizon aslında ilimizde keşfedilecek ve korunmaya muhtaç ne kadar çok tarihi yapının olduğunun en önemli belgesiydi.
Bu bölge bu şehir sistemli bir şekilde tarandığı ve bu konuda yapılacak çalışmalara imkân sağlandığı takdirde Göbekli tepe gibi en az bir düzeni daha önemli tarihi mekanların keşfedileceği bir zenginliktedir..
İşte diğer önemli Neolitik merkezler olan Karahantepe ve Hamzantepe, işte Asur imparatorluğunun kuzey eyaletinin başkenti Sultantepe, kendilerine uzanacak ve tahribatı durduracak ehil elleri bekliyorlar umarım onları fazla bekletmeyiz.