Büyük bir düşünür ve Şair olan “SADİ” bir şiirinin mealinde, özetle: bütün canlıların birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışma içinde olmaları gereğini belirtmekte ve şöyle bir çarpıcı benzetme ile de konuya açıklık getirmektedir.

“Ey kardeş, helal kazancını ye, yedir ve başka canlılarla paylaş. Netice de er geç bu dünyadan göçüp öldüğünde kabir’e gireceksin. Bilmiş ol ki, o mezarda senin cesedini böcekler ve çıyanlar, kendi aralarında paylaşıp yiyecekler. Bu nedenle, fırsat elde varken ve henüz yaşıyorken, helal kazancını israf etmeden ye yedir ve başka canlılarla paylaş”

Çok şükür, ilimiz Şanlıurfa’da tanıdığım yüzlerce hayırsever, değerli insan var.

İşte bu güzel hasleti taşıyan dostlarımdan biri de,  Sayın Mahmut Akbulut beyefendidir. Mahmut Bey, dükkanın önünde bulunan bir dışbudak ağacının altına güvercinler, serçeler ve Yusufu tutan (Kumrular) yesinler diye her gün yem olarak buğday serper ve su bırakır. Senelerdir bu böyle devam eder. Ben de zaman zaman Mahmut beyi ziyarete giderim. Yem yiyen kuşları ve saksıda yetiştirdiği süs bitkisi nar meyvelerini ve diğer çiçekleri seyreder, günlük stresimi atarım.

Geçen gün yine bu aziz dostumu ziyarete gitmiştim. Bana kuşlarla ilgili olarak yaşadığı bir olayı anlatınca hayretler içinde kaldım.

Mahmut bey diyor ki,  “Geçen gün sabahleyin işyerimi açtığımda kuşlara yem vermeyi unutmuşum.  Kuşlar ağaç dallarına tünemiş, yem vermemi bekliyorlar. Ben biraz gecikince, içlerinde yavrusunun olduğunu tahmin ettiğim bir dişi Yusufututan dükkanımın içine girip, başımın üstünde ve yemlerin bulunduğu alanda kanat çırpıp uçmaya başladı.

Bu güne kadar hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Bahse konu kuşun uyarması üzerine dışarıya baktım, kaldırımdaki ağaç dibine o gün yem koymadığımı anladım. Kuş beni uyarıyordu. Mesajı anladım ve gerekeni yaptım”

Evet sevgili okuyucularım, Asla unutmayalım ki, bütün canlılar lisanı halleri ile konuşurlar ve birbirlerine mesaj yollarlar.  Zira; lügat-ı hakikatte bütün varlıkların aynı vardan var olduğu belirtilmektedir. 

Bakınız Yunus Emre bu konuda ne güzel sözler söylüyor:

“Yaratılanı hoş gör, yaratandan ötürü”

“Sen sana ne sanırsan,

Ayruğa da onu san.

Dört kitabın manası

Budur eğer var ise.”

Bu şiirlerin çok derin olan manalarının acizane olarak açıklanmasından da anlaşılacağı gibi, özetle;  Ağacı, kuşu, toprağı, taşı, böceği , çiçeği ve de her varlığı kardeş bilip, sevenlere ve onlarla yaşamı paylaşanlara sonsuz selamlar olsun.

Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…