İbrahim Halil Okuyan
13 Aralık 2015
Bir önceki yazının devamı..
Amerika’nın son vurucu Hamlesi ;
Suudi Arabistan’dan.
Amerika asıl hamlesini ise sona
saklamıştı. Vakti geldiğinde o hamlesini de yaptı.
Petrol üretimini artırarak
fiyatları dibe vurdurmak.
Rusya’nın en büyük geçim
kaynağını baltaladı.
Suudi Arabistan; Zor zamanında
bir kez daha Amerika’nın yardımına koştu ve Yıllık petrol üretim hedefini;
bağlı bulunduğu Opec kriterlerine aykırı olarak 10 milyon varilden 12 milyon
varile çıkardı.
Böylece piyasaya talep fazlası
petrol pompalandı.
2014′ başlarında varil fiyatı 110
dolar olan petrolün fiyatı önce 70 dolara ardından da 60 dolara çakıldı.
Böylece gelirlerinin %70’ini
sattığı petrolden kazanan Rusya büyük bir darbe almış oldu.
Suudi Arabistan Amerikan
menfaatleri uğruna tüm petrol piyasasını hallaç pamuğuna çeviriyordu.
İran Dize getiriliyor
Bu hamle Rusya’nın dışında başka
bir ülkeyi daha bitiriyordu: İran…
İran 2015 yılı bütçesini Petrol
fiyatlarının 95 dolar olduğu varsayarak hazırlamıştı.
İki ay önce yaşanan düşüş
nedeniyle bu planı revize edildi ve Petrol fiyatı 70 dolar üzerinden
hesaplandı.
Fakat çok geçmeden petrol
fiyatları 60 doları gördü.
Arabistan yanında birleşik Arap
emirlikleri ve Katar da fazla petrol üreterek fiyatların düşmesi için kolları
sıvadı.
İran’ın 2011 yılında 120 milyar
dolara kadar çıkan ihracatı, Bu yıl 61 milyar dolara geriledi.
5 yıl önce 2015 yılında 160
milyar dolarlık ihracat hedefi belirleyen İran yaşanan bu gelişmeler nedeniyle
bu hedefi 160 milyar dolardan 40 milyar dolara indirmek zorunda kaldı.
Tüm bu olaylara rağmen Suudi
Arabistan’ın petrol bakanı fiyattaki düşüşe Rağmen petrol üretimini
azaltmayacağını açıkladı.
Petrol vadeli işlemleri 7 yılın
en düşük seviyesinde
1.01.2014 de ham petrolün varil
fiyatı:97,50 Dolar.
1.01.2015 de ham petrolün varil
fiyatı:48,24 Dolar.
1.12.2015 de ham petrolün varil
fiyatı:37,22 Dolar.
Bu petrol ihraç eden ülkeler
için; Gelirlerinin önemli, ölçüde azalması demek.
7 Kız Kardeş savaşı bu şekilde
derinleştiriyor.
Rusya Türkiye yakınlaşması
Putin bu gelişmeler karşısında
sıkıştığı köşeden kurtulabilmek için Türkiye ile daha sıkı ilişkiler kurmak
istiyordu.
Türkiye ise Batı’nın sadık bir
müttefiki olarak şimdiye dek hiç bir zaman Rusya ile sıkı ilişkiler kurmamıştı.
Çünkü Türkiye bir yandan
ambargoyu fırsata çevirmek isterken öte yandan Amerika’yı karşısına almak
istemiyordu.
Zira Ruslarla imzalanan serbest
ticaret anlaşması sonrasında patlak veren Kobani olaylarında gerekli uyarı
alınmıştı.
Bu nedenle Ruslarla olan ticari
ilişkilerde asla çok büyük bir yükseliş yaşanmadı.
Türkiye, 12,6 milyar dolarla tüm
zamanların en yüksek Ekim ayı ihracat rakamına ulaştı ama tam da bu ay
itibarıyla Rusya’ya ihracat yüzde 20,6 geriledi.
İlk 10 ay için Türkiye’den
Rusya’ya ihracatın toplam rakamı ise 5 milyar dolarda kaldı.
Geçen yıl Türkiye’den Rusya’ya
yapılan ihracat yıllık bazda 7,1 milyar dolara ulaşmış, ilk 10 ay içinde rakam
5,9 milyar doları bulmuştu.
Yani Türkiye ambargo krizini
fırsata çevirmeyi reddetmişti.
Düşen petrol fiyatları ve Rus
ekonomisinin daralmaya başladığı günlerde, 1 Aralık 2014 te; Putin Türkiye’yi
ziyaret etti. Türkiye AB ülkelerinin aksine ambargoya katılmamış ve daha
serbest bir pozisyon edinmişti.
Türkiye ne Amerika’yı kızdırıyor
ne de Rusya’yı küstürüyordu.
Bu durum Putin’i de sevindiriyor
olacak ki, Rusya Türkiye’ye sattığı Doğalgazda indirime gitti.
Türkiye düşen fiyatlar nedeniyle
mahkemeye gidebilirdi Fakat ilişkileri soğutmak istemediği için böyle bir yol
izlemedi.
Görüşmeye Doğalgaz Anlaşması
damgasını vurdu.
Putin Rusya’dan Avrupa’ya
Bulgaristan üzerinden geçmesi planlanan Güney Akım Projesini son anda iptal
etti ve
Projenin Türkiye üzerinden
geçmesi için teklifte bulundu.
Putin yeni bir hamle yapmıştı.
Bunun yanında Rusya’dan ucuz fiyatla doğal gaz alınacak, Türkiye sanayi
sektörünü desteklemek üzere Sivil amaçlı nükleer santraller kurulacak, Amerikan
ambargosuna rağmen, Türkiye tarımsal ürünleri Rusya’ya satılacaktı.
Böylece Rusya Türkiye’yi kendi
safına çekmek istiyordu.
Ve Uçak Krizi
Türkiye Rusya yakınlaşması bir
gizli el tarafından baltalanıyordu.
Uçak krizi dengeleri alt üst
etti.
Anlaşılan o ki Rus Pilotlar
Türkiye’nin telsiz konuşmalarını duymamıştı.
Bu işte kimin rolü vardı.
Bugün için bu sorunun cevabı
belli değil.
Sebepleri yukarıda yazılanlar
arasında bulanabilir ama Sonuçlarını görmek için beklemek lazım.
Türkiye’nin; Çin’den Füze Alması,
Batının ambargo uyguladığı;
Rusya ile yakınlaşması ve daha da
ileri giderek
Nükleer Santral anlaşması vb
yakınlaşmalar hoş karşılanmazdı.
Sonuç
Gelecekte neler olacağını bilmek
kolay değil.
Ancak her şey petrol ve doğalgaz
için yapılıyor diyebilirim.
Ortadoğu’daki savaşlar vekalet
savaşlarıdır.
Putin’in işi zor.
Rusya Merkez bankası 2015-2016
yıllarında Rusya ekonomisinin sıfır büyüme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu
açıkladı.
7 Kız Kardeşler büyük oynuyor.
Amerika; Rusya’yı en önemli ihraç
ürünü ile vuruyor.
Üstelik bunu Araplar eliyle
yapıyor.
İşin mali yükünü Suudi Arabistan
çekiyor.
Üretimi artırdı ve fiyatlar düştü
halile.
Üretimi artırmaya devam edeceğini
söylüyor.
Türkiye ise son olaylar
nedeniyle;
Birazda zorunlu olarak Rusya ile
olan iş birliğini kaybetti.
Batı safında yer aldığını teyit
etti.
Bunun sonucu eli zayıfladı.
Sözün Özü
7 Kız Kardeş diyor ki: “Biz Ne
Dersek O Olur.”
Bu Oyunun Kurallarını Biz Koyarız
Siz Oynarsınız
Yeni kardeş istemiyorlar.
Masaya yeni tabak koymayız
diyorlar.
Saygılarımla…
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
10.Aralık.2015 Şanlıurfa