Cüneyt Gökçe
6 Haziran 2008
ıhtikâr sözcüğünün karşılığı olarak Lügat kitaplarımızda şu açıklamalara yer verilir:
*Bir şeyi kıymetlensin diye saklamak.
*ınsanların veya ehli hayvanların yiyeceklerine ait şeylerin satış kıymetleri yükselsin diye kırk gün kadar saklamak.
*Vurgunculuk.
*Bozgunculuk.
Muhtekir ise bu iğrenç suçu işleyen kişi ya da kişilere verilen addır.
Günümüzde ise karaborsa kelimesine iltifat edildiğini müşahede ediyoruz.
Yüce Allah toplumda farklı imkân ve statülerde insanlar yaratmış ve bunları birbiriyle irtibatlandırmıştır. Aralarında çok önemli bağlar meydana getirmiş ve birbirlerini sevmelerini inançlarını temelleri arasında saymıştır.
Öyle bir sevgi çağrısı ki, iman etmiş olmanın ön koşulu olarak gündemdeki yerini sağlam bir biçimde almıştır.
Bu yüzden kişilerin yakından uzağa doğru dost, komşu, akraba ve diğer insanları sevmeme gibi bir seçenek ya da lükse sahip değildir.
Yüce Yaratıcı, bu toplumsal işlev ve dengeyi, her bir bireye farklı roller yüklemek suretiyle gözümüzün önüne sermekte ve hikmetli işleyişe dikkatlerimizi çekmektedir. Dolayısıyla sınıflar arası ilişkiler, saygı ve şefkat ilkelerine bağlandığından yukarıdan aşağıya küçümseme, horlama ve hakaret yerine şefkat ve sevgi; aşağıdan yukarıya da kin ve kıskançlık yerine hürmet ve dua sedaları yükselir.
Ancak ne yazık ki, bazen kimi insanlar görev ve sorumluluklarını unutmakta ve deyim yerindeyse sınıfta kalmaktadır.
Örneğin kimi vakit; buğday ve sair gıda üreticisinin gözleri hırsa bürünür. Helal lokma ve temiz rızkıyla tatmin olmayarak harama düşer. Mesela ürettiği buğdayı piyasaya sürmez; halkın gerçek ihtiyaçlarını hiçe sayarak ileride kazanacağı üç kuruşun hesabını yapar.
Oysa birbirimizi sevip saymayı imanın ön şartı olarak kabul eden Allah resulü, halkın ihtiyaçlarını kısmamamızı da şiddetle uyarmıştır: Efendimiz buyuruyor ki:
“ıhtikar eden asidir, günahkardır.”
ımtihanını kaybeden zavallı, Allah’ın emirlerini çiğnemekle asi olmuş ve günahkarlar zümresine iltihak eder. Hatta Allah Resulünün:
“ıhtikar eden melundur.” şeklindeki ifadeleri konuyu daha da berraklaştırmış ve karaborsacın ruh halini ise şu veciz sözleriyle dile getirir.
“Muhtekir ne fena adamdır; piyasada ucuzluk olursa keyfi kaçar, fiyatlar yükselirse zevkten dört köşe olur.” (Tüm hadisler için bkz: Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi, c.6, s.448-450.)
Hayvanların bile aç kalmasını kabul etmeyen dinimizin insanı önemsememesi düşünülemez.
ısyan ve günah olarak nitelenen bu eylem, beraberinde pek çok sıkıntıyı da çeker:
Örneğin, sadece kendi nefsini düşünen bu adam, ahlaki çöküntüye de uğrar. ınsanların aç-biilaç ölmesi umurunda bile olmaz. Onun düşündüğü sadece şişen cüzdanıdır.
ıhtikar ve muhtekirin şerrinden korunduğumuz bir dünya ile…