Deniz Güney
14 Ocak 2013
Maceraperest, korkusuz, cesur bir halkız.
Yoksa siz hiç bile bile ölüme uçan bir halk gördünüz mü.?
Biz uçuyoruz.
Uçarken yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgiye gidip geliyoruz.
Amacımız uçakla yolculuk yapmak değil. Ölümle dalga geçmek.
Hatta Adrenalin Yükseltmek.
Yaşadığımız şehrin turizmine ve ekonomisine katkıda bulunmak için Adrenalin tutkusu olan hatta bu heyecanı yaşamak isteyen herkesi GAP Havaalanına uçmaya bekliyoruz.
Ha sahi Devlet Hava Meydanları Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanımızı da bekleriz.
Bütün masraflarınız bizden lütfen gelin.
Ama Gaziantep’e ya da Diyarbakır Havaalanına iniş yapıp sonra karayoluyla GAP Havaalanına gelecekseniz bunu kabul etmeyiz.
Şimdiden peşin peşin söyleyelim de. Sonradan oyun bozanlık yapmayın.
Korkmanıza gerek yok.
Amacımız Sizi yalnızca Adrenalinin doruklarına çıkartmak.
Korkmayın…
Pilotlarımız çok başarılı.
Çünkü hepsiTürk Hava Yollarının ekibinden.
Yani bu yolculukta güvenli pilotların kanatları altında olacaksınız.
Gelmezseniz eğer, yaklaşık 200 milyon TL harcamayla 8 bin 916 metrekare alan üzerine kurulan ve yıllık 200 bin yolcu kapasiteli havaalanını niye yaptınız diye sorar bu halk size?
Türkiye’nin en uzun pistine sahip bu yatırımı ‘Yazlık havaalanı” olsun diye mi yaptınız diye bu halk size sorar?
Birçok bürokratımız Gaziantep’e ve Diyarbakır’a iniş yapıyor. Oradan da Urfa’ya geliyor.
Urfa’ya ulaşmak için havada geldikleri sürenin iki katını da kara yolunda yaparak yaşadıkları şehre ulaşıyorlar.
Pilotlarınız arasında bir anket yapılsa ve “Sizi en çok ürküten havaalanı hangisidir?” diye sorulsa inanın GAP Havaalanı ilk sırada yer alır.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, STK ve kanaat önderlerini bir araya getiren toplantıda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a GAP Havaalanının durumu soruldu.
Yıldırım’a göre, Havaalanımızda gelişmiş ILS cihazı takılı.. Bakan, daha gelişmiş ILS cihazı konusuna da sıcak bakmıyor. “Kış şartlarında her ilde bu sorunlar olur” diye de ekliyor.
Ama Sayın Bakan şunu es geçiyor; Şanlıurfa’nın durumu o illerden çok farklı.
Yetkililerin ifade ettiği şu:
‘Mesele sis değil, Sis olsa rüzgardan dağılır, burada bulutlar uçakların inişine engel oluyor. Acayip bir havası var buranın, Düşünün tel örgünün bir tarafına kar yağıyor, diğer tarafına yağmıyor. Tam Araştırma konusu olabilecek bir yer.”
Sayın Bakan, bu konuda önlem alınmasında samimiyse önerimiz şu; Buranın havasıyla ilgili bilim adamlarına bir araştırma yaptırın. Çıkan sonuca göre, hangi gelişmiş cihaz çözüm getiriyorsa onu takın.
Bunu yapın ki risk faktörü ortadan kalksın.
Kanat önderlerimiz, STK’larımız bu konuyu derinlemesine araştırıp, Bakanı sıkıştırabildi mi?
Ya diğer problemleri etkili bir şekilde anlatabildik mi
Hiç sanmıyorum.
Derdimizi anlatamıyoruz.
Belki de esas meselemiz bu.
Siyasiler genelde sorunlar konusunda kendilerini sıkıştırmayanları çok sever.
Bu nedenle olsa gerek, Şanlıurfa’yı çok, çook seviyorlar.