Av. İzzet Doğan
8 Eylül 2021
Yargıtay’ın ihtiyacı olan Yeni Hizmet Binasının açılışı, 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni ile gerçekleştirildi.
Bundan sonra adli yıl törenlerinin yargı bağımsızlığı açısından eleştirilen Beştepe’de değil, Yargıtay yerleşkesinde yapılacak olması sevindirici.
Törende; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ve Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti. Bu fotoğrafın karesinde Yargıtay Başkanının cüppeli olarak yer alması ayrıca eleştirildi ve dikkat çekti.
Medyada çıkan haberleri incelediğimde adli yılın açılışıyla ilgili haberlerin Yargıtay’ın yeni yerleşkesinin açılması haberlerinin gölgesi altında kaldığını gördüm.
Yargıtay Başkanının konuşması basında özet birkaç cümle ile yer alırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşması ve Diyanet İşleri Başkanının törene katılarak dua etmesi yeni adli yılın açılışına damga vurdu.
Törenin dua kısmında Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın cüppeli oluşu dikkat çekerken, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaşın da elinde kılıç olduğu kareler anımsandı.
Danıştay’ın 146. Yıldönümünde yaşanan Erdoğan-Feyzioğlu gerginliği uzun zaman öncesi unutulmuştu ve Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu anons edilmeden makası kapıp ip kesmek için sahneye çıkmıştı!
Adli açılış töreninde her şey konuşuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni Yargıtay binasının özelliklerini anlattı:
“Yeni hizmet binasının 422 bin 465 metrekare kapalı alanı bulunuyor, binada 24 daire başkanı odası, 309 üye odası, 48 kıdemli tetkik hâkimi, 744 tetkik hâkimi, 20 poliklinik, 1361 kişilik üç yemekhane, 1567 araçlık otopark alanı da yer alıyor.”
Ama konuşulmayan şeyler yargının ve hukukçuların sorunlarıydı.
Yargıtay Başkanı Akarca “Yargıya güven sanıldığı gibi az değil, … her gün daha da artmaktadır” diyor. Gerçekten de ORC Araştırma anket sonuçlarına göre; yargıya “güvenenlerin” oranı Kasım 2019’daki %11,7’den Haziran 2021’de %25,1’e çıkmış. Fakat aynı ankette “güvenmeyenlerin” oranı Haziran 2021’de %74,9’a yükselmiş.
The World Justice Project, (WJP) her yıl Hukukun Üstünlüğü Endeksi yayınlıyor. Hukukun üstünlüğü ilkeleri arasında herkesin hukuk karşısında hesap verebilir olması, yasaların açık, anlaşılır olması, temel hak ve özgürlüklerin korunması gibi önemli kavramlar yer alıyor.
2020 yılındaki Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye 128 ülke arasında 107’nci sırada bulunuyor.
Adli yılın açılışında hukukun üstünlüğü konusu tartışıldı mı?
Yargıtay Başkanı Akarca konuşmasında hâkim ve savcılar mesleğe alınırken liyakat sisteminin esas alınması gerektiğinin belirtti.Hemen şunu belirtelim ki hiçbir dönemde bazı istisnalar hariç liyakat sistemine uyulmamıştır. Ahbap çavuş ilişkileri çoğu zaman daha etkin olmuştur.
2014 yılında yapılan değişiklik ile Yargıtay tetkik hakimliği ile Yargıtay Cumhuriyet savcılığına yapılan atamalarda Yargıtay Başkanlığının ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görüş bildirme yetkisi kaldırılmıştı.
2018 yılında sonrasında meslekte 5 yıllını doldurmayan yüzlerce avukat önce mesleğe kabul edildi ve bir kısmı tetkik hâkimi oldu. Bunlar arasında dönemin Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu da vardı.
Daha önce de Yargıtay üyesi Hakkı Manav’ın iki kızı ile damadı mesleğe atanmalarından bir ay sonra Ankara’ya atanmaları bir şiire konu olmuştu:
Adalet.Org adlı sitedeki şiirde:” Babam manav olsaydı kurayı nereye çektiğim, ŞirnakVan, Ardahan ya da Hakkâri fark etmezdi.Gitmezdim oraya ya da gitsem bile ev tutmazdım, dert etmezdim. Ama benim babam manav değil, inşaat ustasıydı” dizeleri yer almış ve Konu bir soru önergesi ile TBBM gündemine getirilmişti.
Bir üyenin Yargıtay da görev yapmadan, en çok oyu alarak sonuçta Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçilmesi de unutulmamalı.
Adli yıl açılışında tartışılmayan en önemli konulardan biri de hâkim ve savcılara “coğrafi teminatın sağlanmamış olmasıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül, 5 Mayıs 2019
“Yargı Reform Stratejisi” törenindeki konuşmalarında hakim ve savcılara “coğrafi teminat” getirileceğini söylemişlerdi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 2 Eylül 2019 günlü konuşmasında “hakimlerin coğrafi teminatı” ilkesine vurgu yapmıştı.
“Yargının, tüm güç odakları karşısında bağımsız olması hukuk devletinin değişmez ilkesi” olduğunu söyleyen Sayın Cirit, hakimlerin coğrafi teminatının mutlak gerekliliğini belirterek
“Kişi hak ve özgürlüklerinin temel güvencesi olan bağımsız yargı yoksa, hukuk devletinin varlığından söz edilemez. Adalet arayan herkesin sığınacağı son merciin bağımsız, tarafsız ve adil işleyen yargı sistemi olduğu daima hatırlanmalıdır.
***
Bu bağlamda hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargının bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır.” Demişti.
Ancak o günden beri bu konuda önemli hiçbir çalışma yapılmadı ve Yargıtay Başkanı Akarca’da bu konuya hiç değinmedi.
Hakimlere coğrafi teminat nedir?
Bir hâkimin görevini yaparken huzur ve güven içerisinde olması yani vereceği bir karar sonucunda henüz görev süresi dolmamışken çok küçük bir ilçeye atanamamasıdır.
Kabul etmek gerekir ki ülkemizin ağır adalet sorunları var;yargı yeteri kadar hızlı çalışamıyor ve ayrıca gerek gecikme ve gerekse başka nedenlerle halkın adalete olan güveni dibe vurmuş durumda.
Görkemli adalet saraylarımız ve Yargıtay binalarımızın olması çok güzel. Ama o görkemli binalarda halkın aradığı adalete zamanında erişmesi daha güzel.