Yazıda frene basıp düşünsel tatile çıkışa okuyucu izin vermiyorken, birkaç kez ova kesimindeki köylerine gittiğim Karacadağ’a Pazar günü ŞUFSAD (Şanlıurfa Fotoğraf Sanatçıları Derneği)  üyeleri ile kayak tesislerine yolculuk…

1919 rakımlı Karacadağ’da 1800’lü yıllarda Avrupalı araştırmacılar bitki türlerini tespit edip  kayıt ederken, yöre insanları da meşe ormanlarını yok etmiş…

Siverek-Diyarbakır yolundan Karacadağ’a kıvrılan yolun asfalt bozukluğuna aldırmayanlar kilometreler sonra çatallaşan yolda “Galiba bu yol idi” derken levhasız Karacadağ’ın tırmandıkça daha da bozuk asfaltına  ister istemez bozuluyorlar…

Karacadağ’ın kendine özgü taşları  yörede yaşamlarını ağırlıklı olarak hayvancılıkla sağlamaya çalışanların umutları geçmişteki sohbetlerden edinimlerle daha bir kara…

*

Kayak sezonunun başlamasıyla beraber Urfa, Diyarbakır, Mardin vb illerden insanlar gidiyor ama büyük oranda bir giden tekrar gitmek istemiyor…

Aylık 5 binin üzerinde vatandaşa hizmet veren kayak merkezinde düzen yok, temizlik yok, su yok…

Kafeterya içindeki tuvalet ve lavaboda su yok lakin ibrikler varken; ellerini karla ovuşturup ibrikte su olmamasına söylenenleri dinleyen yok…

Kafeteryanın hemen arkasında yapılmış olan iki göz tuvaletin önünde yığılı karı aşmayı başaranlara da musluklar tıslıyor.

Kayak alanını çevreleyen çitler devrik…

Kayak yapanlardan hasbelkader kontrolünü kaybedip, iniş süratini düşüremeyenler için bariyer yok…

Kayak tesislerinde yapılması,yapılmaması gerekenlerle ilgili bilgi levhaları; çöp, kömür vb atıkların konulacağı yerler yok…

Teleski halatında olması gereken tutamaklar olmadığı gibi yükselen veya alçalan kar seviyesine göre ayarlanması gereken halatların ayarı yok…

Kayak yapmaya, piknik yapmaya gidenlerin yaşayabileceği kazalara müdahale edecek sağlık ekibi yok; ambulans yok…

Kar eriyince ….. ortaya çıkarmış ama kar daha tam erimeden her tarafta mangal keyfi yapanların mangal yaptıkları yerlerde kömür atıkları vb atıkları çok…

Cam şişeler, pet şişeler, poşetler vb atıklar çok…

Tesis ve kayak alanından daha geniş olması gereken araç park alanı arasında simsiyah kömür karası su birikintileri, çukurluklar çok…

Tesisler yapılmış ama görünen o ki denetim yok, bana necilik, sana necilik çok…

Tesis işletimcilerinin eksiklikleri olsa da, en temel eksiklik kayak tesislerine gidenlerden bazılarının sorumsuzlukları hepsinden çok; hepsinden çok…

Günübirlik gelip gitmeleri istemeyenler, hafta sonu veya sömestri tatilinde uzun süreli kalmak isteyenler için otel- motel yok…

Haftanın iki günü gelir elde edeceğine her gün gelir elde etmeyi düşünebilmek, kış haricinde yıl boyu yayla turizmini, alternatif spor aktivitelerini düşünebilmek…

Karacadağ her yönüyle hazine ama hazineyi daha da etkinleştirmeyi düşünebilmek…

İşletmeciler, turizmciler, Kaymakamlık, Valilik yapılması gerekenler için beyin fırtınası gerçekleştirmeli.

Karacadağ meşe ormanıyken çıplaklaştırılmış. Hayvancılık geçim kaynağı olduğundan yapılmak istenen ağaçlandırma engellenmekte. Her yıl 100-500 dönüm alan meşe ile donatılırsa; donatılan alanlarsa 10 yıl korumaya alınıp tekrar hayvancılığa açılırsa süreçte Karacadağ bir başka olabilir…

Profesyonel ve amatör kayakçılar için; doğayla baş başa olmak isteyenler için Karacadağ Siverek için darphane olma olasılığında iken önerilere ilgisizlik süreçte kırık kanne oluşturursa bazıları birbirlerine içi taşlı kartopu atmasın…

Kayak tesislerini hizmete açanları, süreçte eksiklikleri görerek ek tesisleri devreye koyanları öncelikle kutlamak gerek; kayak tesislerine gidip de sorumsuzluklarıyla sorun oluşturanlara ve çeşitli kesimlerden gelen önerileri dikkate almayacaklara da saygılar…

 12 Şubat 2012 Pazar günü iki büyük minibüs Türkiye Yardımsevenler Derneği ve Şanlıurfa Vakfı üyelerinin tertiplemiş olduğu gezi programından yararlanarak Karacadağ Kayak Merkezine gittik. Siverek’i geçip Karacadağ Kayak Merkezi yoluna sapınca 30-40 kilometre asfalt yolun çok bozuk olduğunu gördük. Karacadağ Kayak Merkezine 13 kilometre kala yol kilitli taş döşenmiş. Yol hem temiz, hem de kısmen kayganlığı önlenmiş.

Kayak Merkezine varınca, yüzlerce araba ve minibüsün park yerini doldurduğunu trafik izdihamı yaşandığına şahit olduk. Minibüs şoförleri bizi indirdikten sonra park yeri  bulamadıkları için araçlarda kaldılar.

Günlerden Pazar ve hava güneşli olunca Urfa’dan Diyarbakır’dan, Mardin’den, Adıyaman’dan binlerce vatandaş pikniğe, kayağa, gezmeye gelmişti. Ailece gelenlerin sayısı azdı.

Şalvarlı, puşulu, saygılı, efendi köylü vatandaşların yanı sıra, kendini bilmeyen saygısız gençler de vardı.  Bunlardan birinin bir aileye sataşması neticesinde kavga çıktı. Bıçaklar, kebap şişleri çekildi. Küfürler, ölüm tehditlerinin yanı sıra, kadınların çığlıkları ile ortalık savaş alanına döndü. . Neyse ki, araya girenler kavgayı ayırdı. Grubumuzda bulunan Noter İsmet Kılıç ve Diş Doktoru Ziya Öncel’in kavgacı gençleri teselli etmesiyle, olay büyümeden kapandı.  Bu olay neticesinde orada bulunan ailelerin neşesi kaçtı. Kayak merkezinden erken ayrıldılar.

Bu olay olunca, Kayak Merkezinin eksiklikleri de görüldü. Asayişi sağlayacak güvenlik güçleri yok. Jandarma, polis yok.

Sağlıkla ilgili Doktor, Memur, Ambulans bulunmuyor. Biri yaralansa, ayağını, belini kırsa, kan kaybı olsa, müdahale edecek kimseler bulunmuyor.

En kötüsü cep telefonları çalışmıyor. Yardım çağırmak imkânsız.

Bu durumda Karacadağ Kayak Merkezi, yalnız bir tek defa görülmek için gidilen bir yer.. Bir giden bir daha gitmeyecektir. Hele hele ailece gidilip, gezilecek bir yer değil.

Valiliğin buraya el atması, tesisleri büyütüp, WC sayısını arttırması, asayişin sağlanması, sağlık sorunlarının çözümü, ulaşım yollarının yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Televizyon ve Radyolarda verilen hava durumu haberlerinde Kayak Merkezlerinin kar kalınlıkları da okunmaktadır. Bu haberlere Karacadağ da ilave edilirse, hem buranın reklamı olur, hem de gidecek vatandaşlar bilgilenir.

Sayın Valimiz Celalettin Güvenç, geçen hafta Karacadağ Kayak Merkezini ziyaret etmişti. Bu noksanlıkları mutlaka görmüştür. Gerekeni yapacağına eminim.

Güneydoğu’nun iklimine göre burada bir “Kayak Merkezi”nin bulunuşu pek kimsenin hatırına gelmez. Ama var, Urfa- Siverek’te bir Kayak Merkezi de var…

Yılda bir veya iki defa yoğun karlar Güneydoğu’da bir Kayak Merkezi oluşturmuş. Burada oluşan merkezde kayak yapılıyor, bunun zevki de sürülüyor. Sezon açılışına gelen Siverek Kaymakamı Sayın Kemal Yıldız; bölgedeki tek Kayak Merkezinin Karacadağ’da bulunduğunu belirterek,  “Siverek Köylere Hizmet Götürme Birliği”ne bağlı bulunan bu tesisin kapasitesinin arttırılması için gerekli çalışmaları yapmaktayız. Çevre köylerdeki vatandaşlarımıza baktığımızda dereceye girebilecek sporcular var. Onlara kaymakamlık olarak destek vereceğiz. Ayrıca tüm vatandaşlarımızı tesislerimize bekliyoruz” dedi…

Ayrıca Kaymakam  Sayın Yıldız, önümüzdeki günlerde Kayak Merkezinin tanıtımı amacıyla bir yarışma düzenleneceğini, ünlü sporcuların buradaki yarışmaları izlemeleri için Sivereğe davet edileceğini de açıkladı. Anlaşılan Kayak Merkezinin tanıtımı için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmayacak. Güneydoğu’da da bir Kayak Merkezinin bulunduğu ile ilgili bilginin herkese duyurulmasına çalışılacak.

“Kayak Merkezi” bölge yöneticisinin ardından kayak meraklısı köylünün istilasına uğramış gibi oldu. Geçen yıllarda leğenle kayanların sayısı bu yıl büyük oranda azaldı. Kayak botları büyük artış gösterdi. Bölgede kayak sporunun zevkle sunulması  da artık düşe- kalka kayanların yerine “Usta” kayakçıların da yetiştiğini gösteriyor. Ancak “şalvarlı sporcular”ın varlığı da bir gerçek olarak halen ulusal televizyonlarımızda gösteriliyor. Bunun da ayrı bir zevki olduğu vurgulanıyor. Yörenin iyi kayakçılarından Sayın Ferdi Atilla; “şalvarla kayak yapa yapa bunun büyük bir zevk olduğunu öğrendim. Bugün bu işin ustalarından sayılırım. şalvarın bir faydası da yukarıdan aşağıya doğru kayarken aşırı sürati önleyişi. Bu sırada şalvarı yelken gibi açarsanız hız kesilir. Gideceğiniz yere rahat varırsınız.”dedi.

ıklimi itibariyle  Türkiye’nin belki de en az kar yağışı olan Kayak merkezlerindendir Karacadağ. Fakat insanlarının güler yüzü, tatlı dili ve kayma metodları her misafiri memnun edecek niteliktedir. Urfa’da bir Kayak Merkezi’nin mevcut olduğu çok kimsece malûm değildir. ınşallah Sayın Kaymakam Yıldız’ın gayretleriyle malum olacak ve tutunacaktır. Buradaki noksanlıkların tamamlanması ile ülke çapında yarışmalar da yapılacak,  her türlü sportif faaliyetler de olacaktır.

Turizm varlıklarıyla tanınma yolundan olan Urfa’mızın “Kış Turizm”i eksiğini de inşallah “Karacadağ Kayak Merkezi “ tamamlamış olacaktır. Sayın Kaymakam Kemal Yıldız’ın bu alanda noksanımıza verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyor; yeni çalışmalarında başarılar  diliyoruz.