Mehmet Göncü
6 Nisan 2012
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi kentte yaşamanın bazı zorunlu kuralları var. Bu kurallara şehirde toplu olarak yaşayan her birey uymak zorundadır.
İsterseniz bu konuyu biraz açalım. Arapça da toplu yaşanan kentte ‘Medine’ denir. İşte “Medeni”, yani ‘Uygar olma’ sözü bu Medine sözünden türemiştir.
Bu nedenle; toplu olarak şehirde yaşayan ve kurallara uyan bir kimseye Medeni denmektedir.
Kaldı ki evrensel hukukta da bu böyledir.
Örneğin bir kişi tek başına hiç kimsenin olmadığı bir sahilde çırılçıplak olarak suya girip yıkanabilir, bunda yadırganacak bir şey yoktur. Ancak aynı kişi kilometrelerce uzakta da olsa bir şahsın geldiğini gördüğünde hemen mayosunu giymek zorundadır. Giymezse ar ve hayâya mugayir davrandığı için hukuku yaptırımı gerektiren bir fiilin faili konumunda olur.
Sevgili okuyucularım, gerek kentlerde ve gerekse kentler dışında yaşayan herkese her bireye saygımız ve sevgimiz büyüktür. Ancak toplu yaşam esnasında bireylerin birbirlerinin haklarına saygılı olma zorunluluğu da vardır.
Örneğin; motosikletinin egzoz susturucusunu çıkarmış son sürat gürültü çıkararak aracını süren ve dolayısı ile gürültü kirliliği yapan şahsa uygar veya medeni demek mümkün müdür? Bu kişinin böyle bir hakkı var mıdır? Kuşkusuz yoktur.
Keza; motosikletini yaya kaldırımında kullanan kişiyi kentli olarak vasıflandırabilir miyiz?
Çoğumuzun yadırgadığı birkaç örnek daha vereyim:
Toplu taşıma araçlarında çok yüksek sisle cep telefonuyla uzun uzun konuşup, halkı rahatsız edenlere ne ad koyabiliriz.
Ya hele gecenin ilerlemiş bir saatinde otomobilindeki CD çaları bütün bir mahallenin duyabileceği şekilde açmış olanlara nasıl bir ad yakıştıralım?
Doğrusu ben bir ad koyamıyorum.
Öte yandan oturduğu binanın bahçesini kent çöplüğü sanıp, çocuk bezi, şişe dahil, her türlü kirli ve pis lüzumsuz nesneyi atan ve komşuluk hakkı nedir bilmeyenlere ne ad koyalım.
Belediyemizin büyük bir özveriyle sokakları temiz tutmaya özen gösterdiğini görüyorum. Bu uğurda görevlerini yerine getirmeye çalışan işçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Sokak ve caddeler gerçekten çok temiz.
Bir de bazı aymazlar var ki; çöp bidonlarını Basketbol potası sanıyorlar. Bunlar beşinci kattan çöp poşetlerini bidonlara atıyor ve çoğunlukla da tutturamıyorlar. Bu gibi davranışlar olmazsa hiç kuşku yok ki cadde ve sokaklarımız daha temiz kalacaktır.
Ben şahsen düşündüğüm gibi, kentte yaşamanın kurallarına uymaya çok özen gösteriyor ve örnek olmaya çalışıyorum.
Zira; biliyorum ki kişi düşündüğü gibi yaşayamazsa yaşadığı gibi düşünmeye başlar.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…