Deniz Güney
6 Ağustos 2010
Dünyanın en eski şehrini bu yıl hükümet cazibe merkezi ilan etti. Bunun için de 60 milyon TL bütçe ayırdı. Şimdi Urfa’nın cazibesini artırmak için Devlet Planlama Teşkilatı bütçesinden hükümetin ayırdığı 60 milyon TL’lik parayı nerede nasıl kullanacağımıza kaldı. Yani artık un var şeker ve helva yapma zamanı.
Valilik bu helvayı yapmak için zaman zaman cazibe merkezi toplantıları düzenliyor. Söz konusu parayı nerelerde harcamamız konusunda beyin fırtınası oluşturuyor.
Devlet Planlama Teşkilatı uzmanları da bu toplantılarda brifingler veriyor, slaytlı sunumlar gerçekleştiriyor.
Urfa’nın daha yaşanabilir bir şehir olması için 6 civarında proje toplantılarda ele alınıyor. Büyüklerimize göre Urfa’nın Cazibesini artırmanın yolu 6 projeden geçiyor.
Yıllardır konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen mağaralarda hayvancılığa son verip söz konusu mağaraları turizme kazandırmak için düğmeye basıldı. Hayvancılık yapanları buralarda çıkartmak pekte kolay olmayacağını biliyoruz. Ama buraların turizme kazandırılmasının da Urfamıza büyük artılar sağlayacağına inancımız tam.
Bu projenin yani cazibe merkezi uygulamasının da 3 yıl süreceğine göre 3 yılda hayvancılıkla uğraşanları mağaralarda çıkartmak ne kadar mümkün olacak hepimiz izleyip göreceğiz.
Bu para Urfa için önemli bir miktar. Hafızam beni yanıltmıyorsa kabinede bakanımız olmamasına rağmen Urfa’ya bu kadar yüklü bir para böyle projeler için ilk kez geliyor.
Bunda vali beyin rolü büyük olsa gerek.
Dolayısıyla bu parayla projeleri hayata geçirmek için sayın Valimize büyük görev düşüyor.
Mağarada hayvancılık yapanları buralarda çıkarma konusunda da vali beyin ikna gücünü kullanıp başarılı olacağını tahmin ediyoruz.
Bir diğer zorlu proje ise Balıklıgöl ve Kale eteğinde 212 evin kamulaştırılıp oraların turizme kazandırılması meselesi. Bir kentsel dönüşümle o çevrenin yeniden hayat bulması olacaktır. Balıklıgöl platosu böylece görüntü kirliliğinden de arındırılmış olacak. Kamulaştırma konusu da Urfa’da zor konuların başından geliyor. Vali beyin, belediye başkanın rolleri burada etkili olacaktır. Sonuçta bu şehrin cazibesini artırılması belediye başkanına da artılar getirecektir. Çünkü halk tarafından çoğu zaman bu tür çalışmaların belediyenin yaptığı sanılır.
Hiç şüphesiz Urfa’yı Urfa yapan Balıklıgöl platosudur. Balıklıgölünde haricinde çok iyi değerlerimiz var ama şuan Urfa’yı en iyi satan yer Balıklıgöldür. Keşke cazibe merkezi içerisindeki projeler arasında sıra geceleriyle de ilgili bir proje olsaydı. Çünkü Balaklıgölden sonra Urfa’yı en iyi satan kültürümüz arasında Sıra Gecesi de bulunuyor.
Sokak cephe sağlıklaştırılması ve kültür adası, Haşimiye Meydanının tarihi dokusuna kavuşturulması, GAP Vadisi ve çok amaçlı kültürel salon projeleri de Urfa’nın cazibe merkezi olmasında önemli rol oynayacak projeler arasında yer alıyor. Bunların hepsi iyi seçilmiş projeler.
GAP Vadisi Projesi de bende ayrı bir heyecan uyandırıyor. Hayta geçtiğinde Urfa’yı Dubai yapabilir. Abartmış olabilirim ama Kanal manzaralı GAP Vadisi Projesinin ziyaretçileri arasında Suriyeli komşularımız ve Iraklı komşularımız da olacaktır hiç şüphesiz.
Urfa’nın Van, Erzurum gibi cazibe merkezi illeri arasına girmesi iyi bir fırsat bu fırsatı da iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sivil toplum Örgütü temsilcilerinin de bu konuda elini taşın altına koyması şart.
Deniz Güney/ [email protected]