Cihat Kürkçüoğlu
17 Eylül 2009
İMAM SEKKÂKİ CAMİİ
Bıçakçılı mahallesi, Bıçakçı Meydanı’ndadır. İnşa kitabesi yoktur. 1523 tahririnde “Mescid-i Bıçakçı” adıyla geçmektedir. H.973/M.1565 tarihli Sekkakizade Hoca Şakir İbni Hoca Halil Efendi Vakfiyesi ile camiye vakıfta bulunulmuş olması caminin 16. yüzyıl ortalarında mevcut olduğunu göstermektedir.
Mihrap üzerindeki H.1318/M.1958 tarihli kitabe onarımla ilgilidir.
Mihrap duvarı boyunca uzayan enine dikdörtgen mekânda, ortadaki çapraz tonozlu kısım her iki yana doğru birer beşik tonozla genişletilmiştir. İnşaat malzemesi olarak düzgün kesme taş kullanılmıştır. Üç gözlü son cemaat yerinin üzeri üç çapraz tonozla örtülüdür. Tonozlar ön tarafta üç payeye, yanlarda duvarlara otururlar.
Mihrap sade ve süslemesizdir. Balkon şeklindeki minbere duvar içersinden taş merdivenle çıkılmaktadır. Girişin üzerinde ahşap müezzin mahfili yer almaktadır. Müzzin mahfilinden son cemaat yerine açılan büyük pencere mükebbire işlevi görmektedir.
Avlu kapısı üzerindeki betonarme minber minare son yıllarda yapılmıştır.
Camideki kitabeler:
“Küllema dehale aleyha Zekeriyel mihrab, H.1318”(M.1958).
MÜDERRİS MESCİDİ
Harran Kapı mahallesindedir. İnşa tarihi bilinmemektedir. 1523,1530 ve 1566 tahrirlerinde geçen ve okunuşlarından tam emin olunamayan Vakf-ı Mescid-i Müderris’in bu yapı olma ihtimali vardır. H.1137/M.1724 tarihli Mevlana El-Hac Abdurrahman Efendi bin Mustafa Efendi Vakfiyesinde bu mescidden “Bab el-Harran kurbinde Müderris Mescidi” olarak söz edilmektedir.
Mihrap boyunca enine dikdörtgen tek sahınlı yapı, yarım çapraz ve yarım beşik tonozlarla örtülüdür. İnşaat malzemesi olarak düzgün kesme taş kullanılmıştır. Üç gözlü son cemaat yeri çapraz tonozlarla örtülüdür. Tonozlar önde iki payeye, yanlarda duvarlara otururlar. Caminin bu planı Şanlıurfa Behramlar Camii ile benzerlik göstermektedir.
Orijinalinde sade ve süslemesiz olan taş mihrap son yıllarda fayansla kaplanmıştır.
Ahşap minber son yıllarda yapılmış olup bir özellik göstermemektedir. Mescidin çok küçük bir avlusu vardır. Avlu kapısı üzerindeki betonarme minber minare sonradan yapılmıştır.
TUZEKEN CAMİİ
Tuzeken mahallesinde, Güllüoğlu sokağın devamı olan Kara Musa sokaktadır. İnşa kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Minare kaidesinin kuzeyindeki kitabede minarenin H.1167/M.1754 tarihinde Hacı Mustafa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Caminin de bu tarihte yaptırılmış olduğu tahmin edilmektedir. Cami avlusunun batısındaki odanın ön cephesindeki kitabede harap olan bu odanın hafız yetiştirilmek amacıyla H.1275/M.1858 tarihinde yeniden yaptırıldığı yazılıdır.
Mihrap duvarı boyunca enine dikdörtgen planlı yapı mihrap duvarı boyunca iki çapraz tonozla örtülüdür. İnşa malzemesi düzgün kesme taştır. Bu plan, Şanlıurfa Müderris Mescidi ve Behramlar Camii ile benzerlik göstermektedir.
Mihrap sade ve süslemesizdir. Balkon şeklindeki minbere duvar içersinden merdivenle çıkılmaktadır. Mihrap duvarı son yıllarda yerden 2 m. yüksekliğe kadar renkli fayansla kaplanmıştır.
Üç gözlü son cemaat yeri, önde iki payeye oturan üç çapraz tonozla örtülüdür. Silindirik gövdeli taş şerefeli minare avlunun kuzey batı köşesinde, sokak kenarındadır.
Halk arasında caminin adı ile ilgili şöyle bir hikâye anlatılmaktadır: “Saf ve temiz kalpli bir zat her sabah namazından sonra tarlasının yolunu tutarak, çalışmaya gidermiş. Bu zat, bir gün yine sabah namazından sonra tarlasını ekmek üzere evinden bir çuval tohumu sırtlayarak tarlasına gelir. Alaca karanlıkta tohumları tarlaya serper. Ancak karanlıkta yanlışlıkla içi tuz dolu çuvalı sırtlamış ve tarlaya bu çuvaldaki tuzu ekmiştir. O’nun iyi niyetine ve kalbinin temizliğine karşılık Allah o yıl tuz ekilen o tarladan bol mahsül verir. O da bu mahsulün parası ile bu camiyi yaptırır ve bundan dolayı camiye “Tuzeken Camii”adı verilir”.
Camideki Kitabeler :
Minare kaidesinin kuzey cephesindeki kitabe:
“Amere haza’l-minare el-Hac Hacı Mustafa, sene: H.1167 (M.1754).
Kitabede, minarenin H.1167 (M.1754 tarihinde Hacı Mustafa tarafından onarıldığı belirtilmiş