Nejat Karagöz
12 Haziran 2013
Urfa belediyesinin, daha doğrusu başkanımızın bir âdeti vardı eskiden; nikâhını kıydığı çiftlere iki adet çam fidesi hediye ederdi.
O fideler toprakla buluşur muydu bilmiyorum ama yapılan iş, esprisi gayet güzel, iyi düşünülmüş manidar bir jestti bence.
Şimdi, bu konu da nerden çıktı diye merak edenler için hemen açıklayayım:
Biliyorsunuz, Urfa, yeşil mahrumu bir kent. Yeşil mahrumu olduğu gibi yeşili yeşertmenin, yaşatmanın kültüründen de yoksun ne yazık ki…
Yeşile-geçmişte suya da- bu kadar hasret bir memlekette, fırsatlar ele geçince insanlar, hasretini çektikleri yeşili yeşertmez, yaşatmaz mı?
Maalesef!
Neden?
E, kültür meselesi de, ondan…
Yıkılan kamu binalarının yerine otopark, üstü beton saha!
İşin garibi, nerde iki ağaç görse, mangalı kapıp oraya koşan- yiyip, içip artıklarını da oracığa döken- insanımız, yeşilsizliğe öylesine boş gözlerle seyircidir ki anlayabilene aşk olsun.
Öte yandan binalara otopark yapılmasını şart koşan imar mevzuatının ağaçtan, çiçekten tek kelime ile bahsetmiyor olması mı insanları yeşile bu kadar bigane kılmıştır acaba?
İnsan merak ediyor doğrusu.
Son günlerde İstanbul’da başlayıp, giderek yurdun çeşitli yerlerine yayılan yeşil eylemleri (Umarız nihai amacı da “yeşil” olur) ortaya çıkardığı ki milletimiz yeşili ne çok severmiş!
Severmiş de, şehrin orta yerinde ” Park Yapıyoruz!” diye beton sahalar inşa edilir, tıs yok.
En azından çimen yeşili olan şehir stadı alelacele yıkıldı, çevresindeki üç beş çamla birlikte betonlaşmaya kurban edildi edilecek, tık yok.
Hay Allah!
Her şeyimiz ne kadar da göstermelik böyle…
Hâlbuki geleneklerimizde yeşile ait sağlam veriler vardır. Mesela “Yaş kesen, baş keser!” diyen özdeyişlerimiz vardır. Hatta “Elinde bir fidan varsa, kıyamet kopsa bile önce onu dik!” diyen hadisten söz ederiz…
Öyleyse;
Yeşili sevecek, ağacı koruyacaksın sevgili kardeşim.
AVM yapacaksan, doğru şehir dışına! Küçük esnafın yakasından düşeceksin.
Tarım alanlarını imara açmayacak, sit alanlarının betonlaşmasına göz yummayacaksın azizim.
Şehirde bir mendil kadar olsun yeşil alan bırakacaksın, ağaç toprakla buluşacak, gölgesinde insanlar serinleyecek…
İmar mevzuatını, yeni baştan adam gibi düzenleyeceksin; otoparkı, asansörü, sığınağı düşünüyorsan, yeşil alanı da düşüneceksin.
Çocuklara okullarda yeşili kağıt üstünde anlatmayacak, onları toplayıp ağaç dikmeye götüreceksin ama öyle göstermelik değil, zorunlu kılacaksın
Ağaç/orman kesene, terörist muamelesi yapacaksın.
Ki…
Memleket yeşersin,
Millet seni de yeşili sevdiği gibi sevsin!