Remzi Mızrah
19 Ekim 2015
Hep
suçlu göründü kahvehaneler. Hatta insan ilişkilerini belirleyen, onların bir
nevi aynası gibi görünen mekânlar oldular.
Hatırlıyorum,
kahvehane alışkanlığı pek hoş görülmezdi toplumumuzda.
Örneğin
kız isteyen kişinin işi, içkisi yanında kahvehane alışkanlığı olup olmadığı da
sorulurdu.
Kahvehane
sayısı bir kentin gelişip gelişmediğini de belirleyen unsurlardan biriydi.
Anketlerde
boş vakit geçirmenin odağı olan kahvehaneler, bilgi merkezi olan kütüphanelerle
karşılaştırılır ve elde edilen veri gelişmenin ölçütü sayılırdı.
Enformasyon
toplumunun getirdiği bir unsur olan internet kafeler klasik kahvehanelerin
pabucunu dama attı.
Artık evlenmek isteyen kişinin internet
alışkanlığı olup olmadığının sorulacağı günler çok yakın gibi.
Enformasyon
toplumunun eğlence kültürü haline gelen internet kafeler son dönemde suçlu
üretim merkezine dönüşmekle suçlanır oldu.
İlk başlarda bir kurtarıcı, büyük
bir kahraman gibi karşılanan ve toplumun en eğitilmiş kesimleri tarafından bile
kayıtsız şartsız kutsanan bu oluşumlar artık sorgu sandalyesinde.
Ülkemizde
bilişim pazarı büyük bir hızla büyümekte.
Yapılan
bir araştırmaya göre internet kullanımındaki artış son beş yılda yüzde 800
oranında gerçekleşmiş. Tabiî ki bu gelişme beraberinde birçok sorunu da
getirmiştir.
Bireylerin
bilgi teknolojilerini kullanması mali güçleriyle sınırlanmıştır.
Bilgiye
hızlı bir şekilde ulaşma ve onu kullanma ihtiyacı duyan ama bunu sağlayacak
gerekli donanıma sahip olmayan insanlardan gelen talebi karşılayacak en
ekonomik seçenek ınternet kafeler olmuştur. Ama bu kurumların iktisadi ve
sosyal alana girmesi kontrolsüz ve çok hızlı olunca toplumun tüm bireyleri
özellikle de gençler ve küçük çocuklar için denetlenemeyen bir dünyanın
kapıları sonuna kadar açılmıştır.
İnternet
kafeler bilgi ihtiyacını karşılayan mekânlar olmaktan çıkmış tamamen zararlı
bir bağımlılık haline gelmiştir.
Gençler,
öğrenciler okulda geçirmeleri gereken vakitlerini internet kafelerde heba
etmişlerdir.
Ders
çalışmak yerine internet kafelere giderek bilgisayar başında zaman geçiren
ilköğretim çağındaki öğrencilerin sayısı giderek artmıştır.
Bu
ortamlarda bulaştıkları kontrolsüz şiddet ve müstehcenlik, psikolojisi bozuk,
şiddeti çıkar yol gören anti sosyal insanlar oluşturmuştur. Yüz yüze iletişim
olanağından yoksun kalan bu insanlar arkadaşlık ilişkileri dahil bir çok insani
ilişkiyi sanal ortamda yaşamaya başlamıştır.
İnternet
kafeler sayesinde yeni bir gençlik oluşmuştur.
Kablo
Bağlantılı Gençlik buna ADSL gençliğ ide diyebiliriz
Yeni
bir edebiyat türü oluşmuştur, Chat Edebiyatı.
Ve
de yeni tür suçlar oluşmuştur, Bilişim Suçları.
Aslında
internei ateş gibi düşünebiliriz. Isınmak için kullanınca faydalı ama yakmak
için kullanınca zararlı.
İnternet
ve yüksek teknolojinin topluma getirdiği kazanımlar elbetteki çok büyük ancak,
bu teknolojinin kontrolsuz bir şekilde evlerimizin içine, çocuklarımızın
beynine girmesi, onu tehlikeli bir silah haline getirmiştir.
Sonuç
olarak bilgi ve iletişim çağının gerekirdiği donanımın kazanılmasında
internetin etkisi yadsınamayacak önemdedir. Ekonomik bir şekilde bilginin
farkına internetle varılmaktadır.
Yapılması
gereken, topluma yön veren bir sektör haline gelen internet kafelerin toplumun yapısına göre bazı standartlara
kavuşturulması ve kitlelerin bilişim okuryazarlığı, bilgi okuryazarlığı
konusunda sistemli olarak eğitilmesidir.
Ancak
bu şekilde “İnternet Kafe”leri İnternet Kahvehane olmaktan kurtarabiliriz.