Sabri Dişli
12 Temmuz 2007
“Malda yalan/mülkte yalan /var biraz da sen (oy)alan…” YUNUS EMRE
Mal beyanı
Mülk beyanı…
Hani bunun
Ayan beyanı…
2002 Seçimlerini arıyoruz… Neden mi? 2002 seçiminde az biraz da olsa, nezaket, zarafet, bir kalite vardı… En azından adayların çoğu: Urfa’nın temel sorunlarını, çözümlerini, öz geçmişlerini anlatan broşürler dağıtılmıştı…
şimdi, Özgeçmiş yok… Sorun, çözüm yok(!) Özgün aday da yok! Bir tiyatro oyuncusu gibi genel başkanı taklit edenler, genel siyaseti yorumlayanlar çok. Urfa’daki rakamlardan haberdar olmayanlar da çok. Ulusal yerel yayınlarda aynı martaval okunuyor
Broşür dediğimiz; Adayın o memlekete sorunlarına olan hâkimiyetini gösterir bir beyandır. Belgedir. Broşür olmayınca yarın kimden nasıl, ne diye hesap soracağız: “Bitireceğim” ” Urfa için varım” “Bölge halkının sesiyim” Densiz sloganlardan mı?
Bu yıl olmayan bir başka şeyde halka açıklanmayan “mal beyanı”…
Yeni adayların veya halen vekil olup da tekrar aday olanların eski mal beyanıyla mukayese ederek halkıyla paylaşan bir milletvekili yiğit bir aday gördünüz mü?
Öyle kamufle edilmiş yakınlarının adına geçirilmiş mal beyanı değil, ayan beyan mal beyanı, mertçe, açık yüreklilikle açıklanan mal beyanından bahsediyorum.
şimdi diyeceksiniz ki; Öyle bir siyasetçi var mı? Evet var. Adı bende saklı halen işbaşında olan bir seçilmişimiz var. Seçilmeden önce mal beyanını halkla paylaştı… Seçildikten sonra makam aracı dâhil, hiçbir giderini devlet ödeneğinden karşılamadı… Bir ilçeye, düğüne giderken bile makam aracının yakıt giderini cebinden ödedi… Seçilmeden önceki birikimleri erimeye başladı… ıki tane mülk evini satmak zorunda kaldı… Sanırım siz onu tanıdınız.
şimdi Adaylara başka bir soru daha soralım: Halen milletvekilliği devam eden, dokunulmazlık nedeniyle davalı kaç milletvekilimiz var. Davaların konusu ne? Bunu seçmenin bilmeye hakkı yok mu?
Kaynağı belirsiz hovardaca para harcanıyor… Amatör bile olmamış, yamak danışmanlar, (imege maker) imaj-Bekirler, tekirler, cebellezine ile siyasi pazar oluşturanlar… Gaitalarıyla oynar gibi parayla misket oynuyorlar…
Aslında seçim stratejisini akıllıca yürütüyorlar… ışi biliyorlar… şehir kültürü almış, entelektüel kesimin eline seçim broşürüyle koz vereceğine… Gidip “tutsilerle” konuşuyor… Anlaşıyor. Bir paket tulum oy kaça; şu kadar: “al paranı.”
Kim uğraşır broşürle mal beyanıyla, sorunla, çözümle… Broşür gün gelir Sabri gibi birilerinin elinde bir belge olarak karşına çıkabilir.
ışte size 2002’nin seçim tablosundan örnek, isimleri değiştirilmiş tulum sonuçları, iyi inceleyin: (X) Köyü… Sandık sayısı 1, seçmen sayısı 480. Kullanılan ve geçerli oy: 480… Oyların partilere göre dağılımı. ZP’ye Tulum (hepsi Zerzevat Partisine)
2007 de nüfus seri uygulaması devreye girince X köyünün seçmen sayısı 150’ye düşmüş… 330 oy nire gitti? Veya 330 oy nereden gelmişti… Salak değiliz herhalde, tabiî ki tulum çıkaran zerzevat partisinden geldi, oylar da Zerzevat’a gitti. Bu tür tulumcu köy sayısı çok… Tabi yalnız bizde değil ülkede 4 milyon oy buharlaştı… Günü geldiğinde bu köyleri tek tek araştırıp karşılaştırmalı olarak sizlerle paylaşmak isterim.
Nerede kalmıştık, “MALLARIN” beyanında…
Ayyuka çıkan onca olan bitenden sonra “mal” ortada… Beyana ne gerek var sanki… şimdi de durduk yer de bir de mal beyanı çıkardık…